Saha Gözlemleri Işığında Kerkük’te Son Durum ve IKBY İç Siyaseti

“Nisan ayı içerisinde ORSAM’dan bir ekip Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) ve Kerkük’te bir saha çalışması yürütmüştür. Yapılan saha çalışmasında IKBY ve Kerkük’teki güncel siyasi gelişmeler konusunda da gözlem yapma imkanı elde edilmiştir. Bu yazı saha gözlemlerine dayanarak temel tartışmaları konu almaktadır.”

*****

Bilgay DUMAN

…..

Kerkük Valisi Necmettin Kerim’in talimatı doğrultusunda Kerkük Vilayet Meclisi’nin Kürt üyeleri tarafından Kerkük’teki resmi dairelere Irak bayrağının yanında IKBY bayrağının asılması kararının alınmasının ardından Kerkük’te yükselen tansiyon sıcaklığını korumaktadır. Bağdat’ın da itirazına rağmen başta Kerkük Vilayet Meclisi olmak üzere valilik, kaymakamlık, hastane ve hizmet müdürlükleri gibi pek çok resmi binanın üzerinden Irak bayrağının yanına IKBY bayrağını görmek mümkündür. Özellikle Türkmen bu duruma ciddi bir karşı çıkış sergilemektedir. Hatta 2003 sonrası Kürt grupların baskısına maruz kalan Kerkük’te, IŞİD sonrası süreçte Irak ordusunun da Kerkük’ten çekimesiyle, kontrolün tamamen Kürt grupların eline geçmesi nedeniyle içine kapanan Türkmenlerin bayrak krizi ile yeniden canlandığını ve Türkmen kimliğinin bir uyanış içerisinde olduğunu söylemek mümkündür. Nitekim Türkmenler “binalar sizin, sokaklar bizim” şiarıyla, Kerkük’te bayrak seferberliği başlatmış ve Kerkük’ün cadde ve sokakları “beyaz şeritli, ay yıldızlı gök bayraklarla” donatılmıştır. Önce Türkmen kurum ve kuruluşların çağrısı ile başlayan hareketliliğin son dönemde bir halk hareketine dönmeye başladığı görülmektedir. Türkmenler daha bilinçli bir biçimde “vatana” ve “kimliğe” sahip çıkmaktadır. Türkmen kurum ve kuruluşların da bu süreçte işbirliği ve dayanışma içerisinde hareket ettiği görülmektedir. Türkmenler, çatışma ve gerginlik ortamı içerisinde yaşamak yerine barışçıl ve uzlaşı yöntemlerinin benimsenerek Kerkük’teki refahın arttırılması yönünde bir siyaset izlenmesi taraftarı olduklarını belirtmektedir. Türkmen siyasetçileri ve Türkmen halkı her fırsatta eşitlik ve uzlaşıyı savunan hiçbir tarafa karşı olmadıklarını, Necmettin Kerim’in kararına rağmen Türkmen kimliğinin Kerkük’te bitirilemeyeceğinin son olaylarda net bir biçimde görüldüğü savunulmaktadır.

Kerkük’te yaşananların Kürt partiler arasındaki çekişmenin bir parçası olarak da değerlendirilmektedir. KDP ve KYB arasındaki mücadelenin yanı sıra KYB’nin Süleymaniye’de Goran’a karşı kaptırdığı üstünlüğü ve IKBY iç siyasetinde kaybettiği zemini yeniden kazanma çabası içerisinde olduğuna yönelik genel bir kanı bulunmaktadır. Öte yandan KYB içerisindeki liderlik mücadelesinin de Kerkük’teki gelişmelerde payı olduğu düşünülmektedir. Nitekim KYB polit büro üyesi olan Kerkük Valisi Necmettin Kerim ve Celal Talabani’nin eşi Hero Talabani’nin, KYB içerisinde gittikçe güçlenen KYB Genel Sekreter Yardımcısı Kosrat Resul ve KYB’nin Kerkük-Germiyan SorumlusuAsoMamand’ın Kerkük’te hakimiyet sağlaması ve KYB içerisindeki yükselen gücünün engellenmesi konusunda işbirliği yaptığı konuşulmaktadır. Necmettin Kerim tarafından atılan Kerkük hamlesinin, Necmettin Kerim’in sadece KYB içerisinde pozisyonunu güçlendirmediği, IKBY iç siyasetinde de popülaritesini arttırdığını söylenebilir. Zira Kürtler tarafından “Kudüs” olarak ifade edilen ve bu anlamıyla “kutsanan” Kerkük’te Mesut Barzani’nin yıllardır yapamadığını Necmettin Kerim’in 2 yıl içerisinde başardığı ve Kerkük’ün IKBY’ye katılımı konusunda en somut adımı attığı konuşulmaktadır. Bu nedenle Necmettin Kerim ve KYB’nin, Irak’taki Kürt iç siyasetinde etkisini arttırdığı görülmektedir. KDP, Necmettin Kerim tarafından bu adımı çok fazla sahiplenmese de tabanını olumsuz yönde etkilememek için karşı bir duruş da sergilememiştir.

Necmettin Kerim ve KYB’nin Kerkük hamlesine karşı, Mesut Barzani ve KDP de bağımsızlık kozunu kullanıp bunun için somut çalışmalar başlatmış ve bağımsız devletin ilk adımı olarak değerlendirilen bağımsızlık için referandum çalışmalarına başlamıştır. KDP öncülüğünde bağımsızlık referandumu hazırlıklarını yapmak üzere bir komisyon kurulmuş ve bu komisyona KYB de iştirak etmiştir. KDP ve KYB tarafından kurulan komisyona diğer bütün gruplardan da üyelerin alınacağı ifade edilse de KDP ve KYB’den sonraki en büyük ve etkili siyasi parti olan Goran, KDP ve KYB’den oluşan heyeti kabul etmeyerek, bağımsızlık referandumu sürecine ilk darbeyi vurmuş görünmektedir. Aslında bağımsızlık referandumu konusunda KYB’nin de mevcut durum itibari ile olumsuz bir tavır içerisinde olduğu, ancak KDP’nin Kerkük konusundaki tutumuna benzer bir biçimde, Kürtlerin en büyük hayali olan bağımsızlığa karşı çıkmanın tabanında yaratacağı olumsuz etkiye ilişkin çekince nedeniyle sürece ayak uydurduğunu söylemek mümkündür. Böylece siyasi, sosyal, ekonomik ve güvenlik sıkıntıları içerisinde olan IKBY’nin mevcut durumda bağımsızlığının mümkün olmadığını düşünen KYB’nin, sürece katılarak, KDP’nin tek başına yönlendirmesinin önüne geçtiği ve aynı zamanda kendi tabanı ile ters düşmediği söylenebilir.

Bununla birlikte IKBY kamuoyunda da benzer bir çelişkinin yaşandığını söylemek mümkündür. IKBY’de bağımsızlık yönünde yapılacak bir referandumda bağımsızlık için olumlu oyların yüzde 90 oranına ulaşacağı düşünülmekle birlikte, mevcut şartlar altında IKBY’nin bağımsız olabileceği ve bağımsız olduğu takdirde istikrarının koruyup sürdürebileceğine olan inancın son derece düşük olduğu da görülmektedir. IKBY’nin halen idari, siyasi, sosyal, güvenlik, ekonomi gibi konularda bağımsız bir devlet gibi hareket etmesinin mümkün olamayacağı, IKBY’deki devlet kurumsallaşmasının sağlanamadığı yönünde bir görüş hakimdir. Bu nedenle IKBY’nin bağımsızlık referandumu yapsa bile bunun bir “irade beyanı”ndan öteye gidemeyeceğine yönelik kanaatin hakim olduğunu söylemek mümkündür. Nitekim IKBY’de referandum meselesinin gündeme gelmesiyle birlikteIKBY’de yeni siyasi krizlere yol açabileceğine yönelik emareler ortaya çıkmıştır. Örneğin, Goran, KDP ve KYB’nin öncülüğünde oluşturulan bağımsızlık referandumu komisyonuna katılmayı reddederken, KYB içerisinde de referandum ve bağımsızlık meselesinin tartışma ve ayrışma yarattığı görülmüş, KYB’nin lider isimlerinden Adil Murad, bağımsızlık karşıtı açıklamalarıyla yeniden gündeme gelmiştir. Ayrıca IKBY’de yapılması planlanan referandum öncesinde referandumun hukuki ve yasal çalışmalarını yapılması konusunda, neredeyse 2 yıldır toplanamayan IKBY Parlamentosu’nun nasıl ve ne zaman toplanacağı da soru işaretleri barındırmaktadır.

Öte yandan IKBY’nin bağımsızlığı için dış faktörlerin de halen olgunlaşmadığına yönelik görüşler yüksek sesle dile getirilmektedir. Bir yandan IŞİD’le mücadele devam ederken, Irak merkezi hükümeti ile de sorunlar devam etmektedir. Tartışmalı bölgeler olarak ifade edilen başta Kerkük olmak üzere IKBY ve Irak merkezi hükümeti arasında tartışmaya neden olan il ve ilçelerde de IKBY’nin referandum yapmayı planlaması da yeni sorunlara yol açacak niteliktedir. Bununla birlikte Türkiye ve İran gibi bölge ülkelerinin yanı sıra uluslararası alanda da IKBY’nin bağımsızlığı yönünde açık net bir destekten bahsetmek mümkün değildir. Ayrıca Suriye olayları ve PYD/PKK yapılanmasının da IKBY’deki dengeleri bozucu yönde attığı adımlar da IKBY’nin geleceğini etkileyecek düzeydedir.

Bununla birlikte bağımsızlık referandumunun yanı sıra 2017 IKBY için bir seçim yılıdır. Olağan takvim doğrultusunda IKBY’deyıl sonuna kadar parlamento seçimlerinin yapılması gerekmektedir. Kerkük ve bağımsızlık referandumu meselesinde atılan adımların seçim öncesi avantaj elde etmek için kullanıldığını da söylemek mümkündür. Bu nedenle IKBY iç siyasetinde yakın gelecekte iç mesele ve problemlerin daha derin bir biçimde tartışıldığı bir dönemin yaşanacağını söylemek yerinde olacaktır. IKBY iç siyasetindeki denge sağlanmadan ve bütün tarafları uzlaştırmadan atılacak adımların, özellikle seçim sonrası süreçte kurulacak yeni hükümet ve IKBY’nin geleceği konusunda önemli etkisi olması muhtemeldir.

—————————————————

Bilgay DUMAN

1983’te Ankara’da doğdu. 2011 yılı itibariyle Abant İzzet Baysal Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Doktora Programında eğitimini sürdürüyor. Yüksek Lisans tezini “Saddam Sonrası Dönemde Türkmenler ve Kerkük” konusunda yazdı. Çeşitli medya kurum ve kuruluşlarında, ulusal ve uluslararası dergi ve gazetelerde makale ve röportajları yer aldı. Katıldığı çok sayıdaki konferansın yanı sıra, sıklıkla Ortadoğu coğrafyasında saha çalışmaları yapmakla birlikte, Birleşmiş Milletler gözlemcisi olarak Irak ve Afganistan seçimlerinde uluslararası gözlemci ekiplerinde yer aldı. Çalışmalarına ORSAM bünyesinde Ortadoğu Uzmanı olarak devam ediyor.

—————————————————

http://www.orsam.org.tr/index.php/Content/author/25?s=orsam|turkish

Yazar
Kırmızılar

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen