ABD güvenilir bir müttefik mi?

“Bürokratik oligarşi ile her ülkenin başı dertte. Halkın siyasal tercihine saygı duymayan atanmışlar, daima ülkelerinin başına bela oluyorlar. Fakat ABD’nin başındaki sorun ne zamanla, ne siyasetle çözülebilecek gibi değil. Trump, sızıntıları önlemek için yeni tedbirler alıyor; ama atanmışlar her gün yeni bir açık buluyorlar.”

*****

Hakkı ÖCAL

Senaryoyu gözünüzün önüne getirin: ABD Başkanı, ülkenizin cumhurbaşkanı olarak sizi arıyor; siz de ona kendi seçmeninizin de, komşu ülke liderlerinin de, dostların da, düşmanların da duymasını istemeyeceğiniz şeyler söylüyorsunuz. Sonuçta karşınızdaki kişi koca ABD’nin koca başkanı. Hele bu başkan, biraz menteşeleri gevşek bir kişi olduğu için, belki adamın suyuna gitmek için tavizkâr konuşuyorsunuz; belki biraz alttan alıyorsunuz, belki ülkenizin sırrı niteliğinde bilgiler veriyorsunuz…

İki hafta sonra, “Washington Post” gazetesinde, adamın size söylediklerini, sizin adama söylediklerinizi, kelimesi kelimesine, tutanak halinde okuyorsunuz. Rezaleti düşünebilir misiniz? “Olmaz öyle şey!” demeyin; oldu bile. Eğer siz Meksika Cumhurbaşkanı veya Avustralya Başbakanı iseniz, şu anda ne dostun, ne düşmanın, hatta ailenizin yüzüne bakamaz haldesiniz. Neden? Çünkü Beyaz Saray’da veya ABD hükumetinin bir yerinde yeni başkandan nefret eden bir grup var ve bu grup, Başkan Donald Trump’ı rezil etmek, mahçup düşürmek, elinden siyaset seçeneklerini almak için ABD’nin bile rezil olmasına, siyaset seçeneklerini yitirmesine aldırmıyor.

Devlet ve hükümet liderlerinin yabancı ülke liderleriyle yaptıkları görüşmeler ve toplantılar, hemen her ülkede ya banda alınır ya bir tutanak memuru tarafından dinlenerek kaydedilir. Sonra bu tutanak, ilgili bakanlıklara, istihbarat birimlerine ve elçiliklere gönderilir. Trump’ın Meksika Cumhurbaşkanı ve Avustralya Başbakanı ile konuşmasının metni, en az 20 makam ve merciin elinde olmalı.

Avustralya Başbakanı, ABD Başkanı’na Almanya’nın çok sayıda mülteci kabulünün hata olduğunu söylüyor. Üstüne ne vazife ise!.. Meksika lideriyse Trump’ın uyuşturucu tüccarlarıyla mücadelede yardımcı olacağı ifadesine ağzının suları akarak, teşekkür ediyor. Oysa bugüne kadar hep ABD’ye kafa tutan lider havasındaydı…

Şimdi siz, başka bir ülkenin lideri olsanız ve Trump ile telefonla konuşmanız veya baş başa bir toplantıda görüşmeniz gerekse, bugünden sonra bu temas sırasında ne kadar rahat olurdunuz? Fransa Cumhurbaşkanı geçen ay Trump’la yaptığı görüşmede Almanya hakkında neler söyledi, Allah bilir. Ya da Angela Merkel, İngiltere Başbakanı Theresa May’i kim bilir nasıl çekiştiriyor Trump’la görüşmelerinde. Türkiye konusunu hiç açmayalım.

Bu liderler şimdi nasıl titriyor olmalılar, bu temaslarının tutanakları yarın bir ABD gazetesinde yayınlanabilir diye.

ABD’nin Trump’la başına açılan bela için muhafazakar National Review dergisi “egregious” sıfatını kullanmış. “Kötülükte sınırı olmayan” gibi bir anlamı var bu kelimenin… Gerçekten de, ABD’nin içinde hem hükümet etme, hem de dışarıda diplomasi alanında çok yaman, pek büyük, devasa bir sorunu var ve bu sorunun adı Trump!

Bürokratik oligarşi ile her ülkenin başı dertte. Halkın siyasal tercihine saygı duymayan atanmışlar, daima ülkelerinin başına bela oluyorlar. Fakat ABD’nin başındaki sorun ne zamanla, ne siyasetle çözülebilecek gibi değil. Trump, sızıntıları önlemek için yeni tedbirler alıyor; ama atanmışlar her gün yeni bir açık buluyorlar.

Cumhuriyetçiler ve muhafazakarlar, bu sırları sızdıranlar kadar yayınlayanlara da kabahat buluyorlar ama yapabilecekleri hiç bir şey yok.

——————————————————————

Kaynak:

http://www.milliyet.com.tr/yazarlar/hakki-ocal/abd-guvenilir-bir-muttefik-mi–2497482/

07.08.2017

Yazar
Kırmızılar

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen