Mehmet Ali Kalkan

 

 

Mehmet Ali KALKAN, Eskişehir

Eskişehir’de doğdu. Eskişehir Gazi İlkokulunu, Tunalı Ortaokulunu, Motor Sanat Enstitüsünü ve Çukurova Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümünü bitirdi (1980). Bir müddet Eskişehir Belediyesinde çalıştı. Sonra serbest çalışmaya başladı. Halen Eskişehir de mesleki faaliyetlerine devam etmektedir.
Çağrı, Altınoluk, Türk Edebiyatı, Akın, Eğitim Bilim, Dost Kalemler, Size, Anasam, Töre, Anadolu gibi dergi ve gazetelerde, muhtelif antolojilerde şiirleri yayımlandı.
Evli ve iki çocuk babasıdır.

Şiir kitapları: 
Geceye Göz Ekledim, 2001
Gök Aradık Tuğlara, 2014

SENİN İÇİN

Hasretin hançer hançer yüreğimi delerken,
Sevdamı kement yaptım gönlüne takmak için.
Ellerm ihtiyari gözyaşımı silerken,
Geceye göz ekledim,her daim bakmak için.

Günleri uzun ettim,zaman çaldım yarından,
Mendilimi doldurdum,aşk dağının karından,
Kır çiçeği kokulu gönül yaylalarından,
Rüzgarları topladım,sana bırakmak için.

Gümüşi gecelerden umut doğdu rüyama,
Kırkikindi ötesi sevdan yağdı dünyama,
Münadiler yolladım gelsin diye Hayyam’a,
Su bekleyen çölüme ş’ir olup akmak için.

Kuşca vurur yüreğim sana gelen adımda,
Posta güvercinleri dinlenir kanadımda,
Yaz yağmuru sonrası toprağı kokladımda,
Gökkuşağı devşirdim saçına takmak için.

Zaptolan sevdaların yabana seferi yok,
Tapulu gönüllerde başkasının yeri yok,
Seni göremez oldum yıldızların feri yok,
Ateşimi gönderdim güneşi yakmak için…

İNSAN

Herşey ayan beyan görebilirsen,
Ateş yakmak,rüzgar esmek içindir.
”İki kulak için bir dil ne? ” dersen,
Az konuşup çokça susmak içindir.

Hasretini söyler nefes nefes ney,
Taca boyun eğen kendisine bey,
Suyla çeliklenen bıçak denen şey,
Eline alınca kesmek içindir.

İzler önündeyse geçmiş nicesi,
Leyla Mecnunların zor bilmecesi,
Yorgun akşamların uzun gecesi,
Sevdayı zamana asmak içindir.

Ses versem dağlara bana öykünür,
Gün gelir dağı da karalar bürür,
Herkesin yanında bir ölüm yürür,
Dünya üzerine basmak içindir… 

ATALARIMIZ SÖYLEDİKLERİ

Gururunu dik tutma,
Güçsüzle alay olmaz.
Milletini unutma,
El yoksa halay olmaz.

Çiçekse açmalıdır,
Kuş ise uçmalıdır,
Yüz bahar geçmelidir,
Ha deyince köy olmaz.

Harmanı ateş alsa,
İline fesat dolsa,
Uçandan kuzgun kalsa,
Düğün dernek toy olmaz.

Bakılmayana bakma,
Yandırmayanı yakma,
Türk adını bırakma,
Sonradan vay vay olmaz.

Başı dumanlıyız biz,
İlli kağanlıyız biz,
Turan vatanlıyız biz,
Kürşat yoksa Vey olmaz.

Baş vardır boyun eğen,
Baş vardır arşa değen,
Deryayı özlemeyen,
Irmak olmaz, çay olmaz.

Dar günde yatanların,
Dünyaya batanların,
Göğe ok atanların,
Sonrası kolay olmaz.

Ap ak olursa dünün,
Arşa yükselir ünün,
Gündüzü kara günün
Gecesinde ay olmaz.

Yarım olsa tutuşun
Aşılır mı yokuşun?
Sırtından vurulmuşun
Narası hey hey olmaz.

Ekmek bizim, tuz bizim.
Saz bizim, kopuz bizim.
İllaki Oğuz bizim,
Başkasından bey olmaz.

Yazar
Kırmızılar

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen