Muhterem Musa ATEŞ
2 KASIM 1943
2 Kasım 1943 tarihi… SSCB’de dünyanın en büyük sürgün/soykırım operasyonunun başladığı tarih… Karaçay Türkleri’nin anavatanı olan Kafkaslardan, Orta Asya’ya sürgün edilmelerinin (Aslında soykırıma tabi tutulmalarının ) 71. yıldönümü… Haftalar süren ölüm yolculuğunun başladığı tarih…
120 bine yakın Karaçaylı’nın evi tek tek geceyarısında Stalin’in NKVD (Sovyet Gizli Servisi) askerleri tarafından basılarak, apar topar kamyonlarla yük ve hayvan vagonlarına taşınmıştır. Karaçaylılar, tren katarlarındaki 3 haftalık yolculukları esnasında açlık, susuzluk, soğuk ve hastalıktan acılar içinde ölmüş, ölenlerin cesetleri ise tren katarlarındaki görevli Rus askerleri tarafından yollara savrulmuştur.
Karaçaylılar anavatanlarından koparıldıktan hemen sonra da Karaçay Ülkesi’nin bir kısmı, Stalin’in anavatanı olan Gürcistan’a dahil edilmiş, bir kısmı da Rusya’nın Stavropol Eyaleti’ne dahil edilmiştir. Karaçaylılar’ın soykırımı başladıktan hemen 1 ay sonra da 2 binden fazla Gürcü ailesi bu topraklara yerleştirlimiştir.
Kasım ayının sonlarına doğru, Orta Asya’nın Kazakistan, Özbekistan ve Kırgızistan topraklarına yük katarlarından boşaltılan Karaçaylı’lar, orada da hastalık, açlık vs. gibi pek çok sebepten kırılmaya devam etmiş, 1957 yılında N. Kruşçev hükümetinin çıkarttığı bir af ile, nüfuslarının yarısına yakınını kaybetmiş olarak anavatanları Kafkasya’ya dönebilmişlerdir.
SSCB’ de bu insanlık suçunu işleyen sanıklar; başta Stalin olmak üzere, NKVD Polis Şefi Beriya’dır, Molotov’dur, Politbüro’dur, velhasılı Kremlin Hükümeti’dir. Bu soykırım; neden genellikle Müslüman-Türk asıllı halklara uygulamıştır? Daha 10 yaşıydayken rahip okulunda okumaya başlayan, 5 yıllık manastır eğimi olan Stalin’in Müslüman Türk düşmanı olmasından mıdır acaba?… Ya da Stalin’nin kendisi bir Gürcü olmasına rağmen, Kafkaslarda yoğun bir Slav nüfusu yaratmayı mı amaçlamıştır? 1926 ylında Karaçaylılar’a, komşuları olan Çerkesler’le birlikte özerk bölge statüsü verildiğinde; bu topraklarda 3 bin civarında Rus ikâmet ederken, bugün 100 binden fazla Rus bu topraklarda yaşıyor. Bu durum bize herşeyi açıklıyor…
SSCB’ de yapılan soykırımlar/sürgünler, güya “özel istihdam” adı altında sosyalist anavatanın sınır güvenliği için yapılmış! Hayır! Gerçek olan şudur:1927 yılından başlayarak 1950 li yıllara kadar soykırımlar, katliamlar, kanlı köy baskınları, düzmece mahkemeler, sürgünleri taşıyacak yük katarlarının hazırlanması, sayısız çalışma kampları vs. vs. bunların tümü, çoğunluğu Müslüman- Türk asıllı halkları soykırıma tabi tutmak için yapılmıştır. SSCB’de kendi öz vatanlarından kopartılarak uzak ülkelere ölüme gönderilen halkların sayısı 1950 yılında 3 milyona ulaşmıştır.
Stalin ve ekibi, Karaçay Türkleri’ni 1943’te soykırıma tabi tututuktan sonra, Kalmuklar, Çeçenler, İnguşlar, Mesket Türkleri, Balkar Türkleri, Kırım Türkleri, Müslüman Osetler, (Ortadoks Osetler sürgün edilmemiştir!) Avarlar ve Dağıstan Halklarını da Orta Asya’ya sürgüne göndererek, Bu halklara da vahşet uygulamıştır. Bu insanların sırtlarına rejim muhalifi, kulak, karşı devrimci, batı işbirlikçisi, hain gibi etiketler vurulduğunu da anımsatalım…
Stalin’nin açılmayan, özenle saklanan gizli arşivleri vardır, ancak bir gün bütün gerçekler ortaya çıkacaktır…