Suzan ÇATALOLUK
Tarihimizde pek çok zafer vardır övüneceğimiz…
Bu zaferlerin şanlı komutanlarının ve arslan askerlerinin içimizi haşyetle titretecek nice hikâyeleri vardır.
Ama kimi zaferlerin yeri hem tarihimizde ve gönlümüzde taçlanmıştır hem de bu muhteşem zaferler tarihin seyrini değiştirmiştir.
Evet, haydi bu defa yakın tarihimizden muhteşem bir sayfa açalım:
26 Ağustos 1922 gecesi …
Türk Ordusu… Başkomutanı Mustafa Kemal Paşa, Aziz Atatürk’ümüz…
Yer: Ahır Dağları…
Gecenin karanlığında harekete geçen ordumuz düşmanın geceleri savunmadığı Ballıkaya mevkiine geliyor, sızarak Yunan hatlarının gerisine ulaşıyor;
Sabaha kadar süren bu sızmadan sonra Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa, Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa ile birlikte muharebeyi idare etmek üzere Kocatepe’de artık;
Sabah 04:30’da topçuların ateşi ile harekatımız başlıyor;
Saat 05:00’te kritik noktalara yapılan topçu ateşi ile büyük zayiat veriliyor;
06:00’da Türk piyadeleri Tınaztepe’ye yakın tel örgüleri aşıyor;
Düşman askeri süngü hücumu ile temizleniyor. Boğaz boğaza yapılan çok çetin bir mücadeleden sonra Tınaztepe’yi geri alıyor yiğitlerimiz şehitlik aşkına ve can feda etme pahasına;
09:00’da Belentepe, Kalecik – Sivsiri düşmandan kurtarılıyor;
27 Ağustos Pazar sabahı tüm cephelerde yeniden genel bir taarruz başlatıyor Aziz Atatürk…
Ve… Genellikle süngü hücumu…
İnsanüstü bir çaba…
Afyonkarahisar’dan düşmanın def edilmesiyle karargâhlar bu güzel şehrimize taşınıyor;
28 Ağustos Pazartesi ve 29 Ağustos Salı günleri başarılı geçen taarruzla artık şaha kalkan koca Türk’ün ordusu Yunan’ın çekilme yollarını kesiyor. Artık düşman askerinin kaçacak tek bir adımı kalmıyor…
Ve….
30 Ağustos 1922 Çarşamba günü, yıldırım gibi hareket eden Türk ordusunun ve Aziz Atatürk’ün kesin zaferi…
Netice: Türk Tarihine altın harflerle yazılan Başkomutanlık Meydan Muharebesi ve zaferi…
Yunan ordusu Başkomutanı General Trikupis, kurmayları, 6.000 askeri, 2 Eylül de Uşak’ta esir ediliyor…
Türk ordusu, 15 günde 450 kilometre yol alıyor o günkü şartlarda, 9 Eylül 1922 sabahı İzmir’e giriyor;
Yüzbaşı Şerafettin Bey Hükûmet Konağına, 5. Süvari Tümenin öncüsü Yüzbaşı Zeki Bey Kumandanlık Dairesine, 4. Alay Komutanı Reşat Bey Kadifekale’ye şanlı bayrağımızı çekiyor. Ay yıldız artık hür olan göklerimizde nazlı nazlı dalgalanıyor…
Böyle bir kahramanlık tarihi başka hiçbir millette yok!
Türk Türk’e benziyor sadece, Türk sadece Türk gibi… Türk Türk’tür işte!
Ve….
Yüce Allah’ın hediyesidir Türk’e Sevgili Atatürk, tıpkı Selçuklu Türk’ü Alpaslan gibi…
Hepsi bizim… Hepsi birbirini ve bizi hep tamamladılar.
26 Ağustos 1071’de Sultan Alparslan “yaşarsam gazi ve muzaffer olurum, ölürsem şehit” diyerek yola çıkarken Aziz Atatürk 26 Ağustos 1922’de “Ya İstiklal ya ölüm” diye yola koyuluyordu.
Zafer Bayramımız kutlu olsun Sevgili Türkiye ve Aziz Türk Milleti…
