A. Yağmur TUNALI
Bursa Belediye Başkanı’nın 30 Ağustos açıklaması halimize ayna tuttu.
Çok kimse haklı olarak öfkelendi.
Akıl alacak iş değildi.
Ben ayrıca başka yönden de değerlendirdim.
Tarihi öğretmiyor (öğretemiyor) ve bilmiyoruz.
Yakın tarihi özellikle bilmemiz gerekirken bilmiyoruz.
30 Ağustos olmasa Türkiye’nin olup olmayacağı gerçeğini öğretememişiz.
O ölüm kalım mücadelesine nasıl geldiğimizi ve o cendereden nasıl çıktığımızı öğretememişiz.
Bunun sonucu işte geldiğimiz noktadır.
Tarih bilmeyenler ortak vatan duygusunu edinemezler.
Millet olamazlar.
Son yıllarda en çok hayıflandığım bu cehaletin ve köksüz gidişin en yüksek yerlerden körüklenmesidir.
Büyük gaflet değildir, varlığımıza kastedecek gelişmelerin başlangıcı bir vahim durumdur.
Millî kimliği ve millî birliği edinememektir.
Her değeri tartışmaya açmaktır.
Bizde buna benzer durumlar yaşandı, yaşanıyor.
Bu da onlardan biridir.
Tehlike sinyalidir.
Umalım ki Bursa Belediye Başkanı’nın sözü bu ağır durumu farketmemizi sağlasın.
Fransa’da, Almanya’da, İngiltere’de, Amerika’da veya daha küçük ülkelerde mesela Yunanistan’da böyle bir söz eden Belediye Başkanı anında istifa ettirilir.
Devlet mekanizması istifa ettirir.
Hukuk mekanizması istifa ettirir.
Halkın reaksiyonu o anlayışı boğar.
Çünkü onlar anlaşmış, kaderde, tasada, kıvançta birliğe varmış toplumlardır.
Türk Milleti “Biz de öyleyiz” demek için bu reaksiyonlara ihtiyaç duymayacak kadar büyüktür.
Fakat.. işte böyle köksüzlükler Türkiye’de kök saldı.
Tarihi olmayanlar yerden bitmedir.
Bitki gibidir.
O Belediye Başkanı koca Bursa’yı idare etmek için seçilmişse ve bu sözden sonra da hala başkan olarak devam ediyorsa bizde de problem var.
Tarih hem dündür, hem bugündür, hem yarındır.
30 Ağustoslarla yaşadığımızı bilmezsek daha çok şeyle karşılaşır ve “Niye böyle oldu?” diye sağa sola bakarız.
Son yıllarda olanı biteni bir de bu noktadan değerlendirmek lazımdır.
Temel mesele tarihsizlik ve köksüzlüktür.