“Çaresiz kadın diye bir şey yoktur; onları koruyup kollamayan koca, duyarsız devlet ve şerefsiz aileler vardır.”
Her yıl Binlerce kadının öldürüldüğü ülkemde ben; peygamberimizin “CENNET ANALARIN AYAĞI ALTINDA” sözünün geçerliliğini nasıl anlatacağım?
Cahiliye döneminde; kız çocukları diri, diri toprağa gömülürken; bugün ise öldürülüp gömülüyorlar. Fark eden bir şey yok. Allah’ıma yatıp kalkıp şükrediyorum; kadın olarak dünyaya gelmediğime.
Kadınlar; her zaman olduğu gibi statüleri bir güne bağlanarak; ağızlarına yine bir parmak bal çalınmaktadır. İşin acı tarafı da kadınların böyle bir günü benimseyip avunuyor olmalarıdır.
Erkek ağırlıklı kurum ve kuruluşlarımız; kadın hakları konusunda ikiyüzlü davranarak bu günlerde ateşli bir kadın hakları savunucusu kesilirler. Konu temsile gelince de kadın her zaman yok sayılır. Bunu; tüm meclislerdeki kadın katılım ve temsil sayılarından anlıyoruz. Üstelik siyasi partiler “Kadın Kolları” adı altında sanki kolluk kuvveti oluşturmaya çalışırlar ve kadınları sahada bir güzel kullanırlar ta ki; gelecek bir diğer seçimlere kadar.
Erkek egemen toplumumuz bununla da yetinmeyip kadınları reklamlarında sex objesi olarak kullanmaktadır. Bazı kadınlarımızın da bundan şikâyetçi oldukları söylenemez. Tersine bundan hoşnut olup meslek haline getirenler bile var. Merak etmeyin bu kadın istismarı dünyanın her sözde demokratik ülkesinde var.
Bazı kadın derneklerimizin; haklarını aramak yerine çiğ köfteli ve dansözlü eğlence partileri düzenledikleri de bilinen bir gerçektir. Yılda Beş Bin kadın hayat kadını olmak için vesika sırası beklediğini biliyor muydunuz?
Cahiliye döneminde kadınların insan olup olmadıkları tartışılmış ve şeytan yerine bile konmuş. Hatta bir dönem kadınlar tanıklığı bile kabul edilmediği gibi nüfus sayımlarında hayvanlar sayılmış kadınlar sayılmamış.
Dinimizde miras hakkı; iki erkeğe bir kadına diye; erkek kardeşlerince mirastan mahrum ediliyor. Doğumda erkek çocukları adaklarla doğarken; erkek çocuk doğurmadı diye üzerine kuma getiren kadınlarımız var. Bu yüzden eksik etek damgası bile yediler. Kız çocukları; çocukken erkek kardeşlerine, evlenince de kocalarına hizmet etmekle mükellef görülüyor. Erkekler tarafından tüm küfürlerin öznesi yapılıyor, namus olgusu hep kadınlara yükleniyor ve bu konuda erkeklere hiç toz kondurulmuyor. Tecavüzcüsüyle evlenmeye bile zorlanıyorlar. Evliliklerde kadın hep seçilen ve satılan oluyor, boşanmalarda ise; hep itilen ve kakılan oluyorlar.
Ayrıca yapılan araştırmalarda; Dünya’da kadınların Yüzde Doksan Üçü orgazm olamadan ölüp gitmektedirler.
Son Sözlerim:
“NİCE KİTAP GİBİ KADINLAR BİLİYORUM; OKUMA YAZMA BİLMEYEN ADAMLARIN ELİNDE.”
“NE ZAMAN Kİ ERKEKLER NAMUSLU OLACAKLAR; İŞTE O ZAMAN KADINLARIN NAMUS SORUNU OLMAYACAKTIR”