Ahmet URFALI
Bütün Türk dünyasının kültürel kodları içinde bir başlangıç günü olarak kabul edilen Nevruz, tarih sahnesine çıkışımızdan bu yana coşkun şölenlerle kutlana gelmiştir. Nevruz, Türk dünyasında; Yılsırtı, Mart Dokuzu, Mart Bozumu, Sultan Nevruz, Gün Dönümü, Yeni Gün gibi pek çok isimlerle anılmaktadır. Nevruz, birlik, beraberlik ve bir kültür günü olarak anılmaktadır. 18.yüzyıl ozanlarından Ali Nebi, Nevruz şiirinde şöyle diyor:
“Bu gün dağlar yeşillendi
Sultan Nevruz safa geldinli
Cümle kuşlar hep dillendi
Sultan Nevruz safa geldin
Bu gün bahar eyyamıdır
Nevruz Türk‘ün bayramıdır
Gönüllerin sultanıdır
Sultan Nevruz safa geldin
Allah deyü öten kuşlar
Dua eyler dağlar taşlar
Yeşillendi hep ağaçlar
Sultan Nevruz safa geldin
Geçti şita döndük yaza
Ali Nebi’m vurur saza
Kızanlar düştü alaza
Sultan Nevruz safa geldin”
Tarih boyunca bütün Türk devletlerinde Nevruz, bayram olarak kutlanmıştır. Türklerin Ergenekon‘dan çıkış gününün yirmi bir marta rastladığı kabul edilmektedir. On İki Hayvanlı Türk Takviminde yıl başı da aynı güne rastlamaktadır. Oğuz Kağan‘ın bu günü kutsal saydığını ve bayram gibi törenlerle karşıladığı bilinmektedir. Türklerin Nevruz kutlamaları Eski Uygur Dönemi resimlerine de konu olmuştur. Selçuklu Sultanı Sultan Celaleddin Melikşah, devrin uzay bilimcilerini Selçukluların başkenti İsfahan’da toplamış, kendi adıyla anılan Celali Takvimi’ni yaptırmıştır. Şemsi Takvim adıyla İran ve Afganistan’da kullanılan bu takvime göre yılbaşı yirmi bir marttır. Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan, Nevruz gününü yılbaşı kabul etmiş, vergileri buna göre düzenlemiştir. Sultan kelimesinin Nevruzla birlikte kullanılması, padişahların halkla birlikte Nevruz kutlamalarına katılmasıyla ilgilidir. Ertuğrul Gazi Törenleri, II. Abdülhamid zamanına kadar mart dokuzu, Nevruz günü yapılmıştır.
21 Mart 1919′da Konya’da Ergenekon Bayramı’nın kutlandığını devrin gazetelerinden yazmaktadır. Atatürk, Ankara Keçiören’de 21 Mart 1922′de Ergenekon bayramı ismiyle düzenlenen bir törene katılmıştır. Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan Cumhuriyetleri’nde 21 Mart 1991′den itibaren Nevruz resmi bayram ilan edilmiştir.
Nevruz, Farsça yeni gün anlamına gelmektedir. İranlılar bu kutlamaları Saka Türklerinden alarak kendi kültürlerinin içine sokmuştur. Nevruz, bütün milletlerin kültürüne Türklerden geçmiştir.
Nevruz; Altay Türklerinde Cılgayak bayramı; Azerbaycan’da Novruz ve Ergenekon bayramı, Bozkurt bayramı, Ölüler bayramı; Başkurt Türklerinde Ekin bayramı, Doğu Türkistan’da Yeni Gün, Baş Bahar, Gagavuzlarda İlkyaz; Karaçay-Malkar Türklerinde Gollü, Gutan, Saban Toy, Tengri Toy; Kazakistan Türklerinde Navruz, Nevruz bayramı, Nevruz Köce, Ulus Günü; Kazan ve Karapapaklar Ergenekon bayramı; Kırgızistan’da Noruz; KumukTürklerinde Yazbaş; Nogay Türklerinde Navruz, Saban Toy; Özbekistan’da Nevroz; Tatarlarda Nevruz; Türkmenlerde Teze Yıl; Uygur’da Yeni Gün olarak adlandırılmaktadır.
Ateş kültü, su kültü ve atalar kültü temel inanışlardır. Demir dövülmesi, Ergenekon’dan çıkışı anlatır. Sabah ateş yakarak üzerinden atlamak ateş kültü ile ilgilidir. Suyun yola ve eve serpilmesi, geri kalan suyun ev halkınca içilmesi su kültünü belirtisidir. Konu komşuya yumurta, süt ,yoğurt dağıtılması ,ortak eğlenceler düzenlenmesi Türk kültürünün temel taşlarından olan sosyal dayanışma anlayışının bir örneğidir.
Divan edebiyatında da işlenmiş, şairler tarafından gazel ve kaside tarzında Nevruziyeler yazılmış, devrin hükümdarlarına ve devlet adamlarına sunulmuştur.
Nef‘î’, Nevruz gazelinde;
“Erişdi bahar oldu yine hemdem-i nevrûz
Şâd etse n’ola dilleri câm-ı Cem’i nevrûz’’derken
Pir Sultan Abdal, nevrûziyyesinde;
“Âşık olan canlar bugün gelirler
Sultan nevrûz günü birlik olurlar
Hallâk-ı cihândan ziyâ olurlar
Himmeti erince nevrûz sultanın” söyleyişi ile birlik olmaya dikkati çeker.
Şehriyar, Haydar Baba’ya Selam adlı şiirinde bir Nevruz eğlencesini anlatır;
“Yumurtanı göyçük güllü boyardık
Çakğışdırıp sınanların soyardık
Oynamaktan birce meğer doyardık
Eli mene yaşıl aşık vererdi.”
Hüseyin Hüsnü Erdikul bir deyişinde Nevruz’a kavuşmaktan mutlu olur;
“Gönüller şad oldu, ilkbahar geldi
Nevruz bayramına eriştik ya Hu.
Çemenzar şevk ile nura bezendi
Nevruz bayramına eriştik ya Hu…”
Cemlerde okunan bir gülbangta Nevruz kutlanır:
“Bismi Şah Allah Allah…!
Nevruz bayramınız kutlu ola
Yeni yılınız hayırlı uğurlu ola..!
Şah-ı Velayet İmam Ali Efendimizin doğum günü mübarek ola ..
Boz Atlı Hızır yoldaşınız ola!…
Dilde dileklerimizi, gönülde muratlarımızı vere..
Hastalara şifa, dertlilere deva, borçlulara eda ihsan eyleye…
Dil bizden, nefes Pirimiz Hünkarımız Hacı Bektaş-ı Veli’den ola..
Gerçeğe Hüü…”
Namık Kemal Ramazan Bayramı ile Nevruz bayramını kasidesinde birlikte kutlar:
“Bayramı getürdü şeref-i makdem-i nevruz
Hem hürrem-i îdiz yine hem mükrem-i nevruz
At köhne libâs-ı gamı tecdîd-i sürur et,
Hem îd-i safa sür yürü hem âlem-i nevruz
Olsam ki yüzden n’ola şekker çeş-i buse
İyd-i ramazan oldu bugün hemdem-i nevruz…”
Yavuz Bülent Bakiler, Turan şiirinde Nevruz ateşini tutuşturur:
“Nevruz toylarımızda ateşler tutuşturdum.
Orhun’dan, Seyhun’dan, Ceyhun’dan geçti.
Yol gösterdi kükreyerek bana Bozkurt’um.
Atımla hep yan yana gözelerden su içtim.
Baykal’da da çimdim ben, Hazar Denizi’nde de
Toprağıma bağdaş kurup oturdum.”
Nevruz, birlik ve beraberliğin en eski adıdır. Nevruz’da kin, nefret, bölücülük ve ayrılıkçılık olmamalıdır. Bu en eski Türk bayramını, kendilerine tarih ve kültür arayışına giren bölücülerin ellerine teslim etmemek gerekir.