Fatma Adile BAŞER
“Mûsıkî Külliyatı” Niteliği ile Güfte Mecmualarına Bakış
Müzik biliminin temel kaynakları arasında yer alan güfte mecmuaları, Yahya Kemal’in Itrî şiirindeki dizeleriyle “Gemiler geçmeyen bir umman”daki seslerden, bestelerden haber veren eserlere benzemektedirler. Makamlar esas alınarak kısımlara ayrılmış bulunan bu mecmualarda, çeşitli besteler makamlarına göre, ait olduğu kısımlarda yani makam fasıllarında, kendine yer bulmaktadır. Bu açıdan bakıldığında güfte mecmualarının her biri, güfteleri kaydedilmiş bir “Mûsıkî külliyatı” görünümündedir. Ancak ne var ki bu eserler, müziğin özgün dokümanları kabul edilen notayı bünyesinde barındırmadığı için, müzisyenlerce mûsıkî külliyatından çok, bir şiir defteri yahut bir şiir antolojisiymiş gibi değerlendirilmiş, önemi ikinci, üçüncü derecelere ötelenmiştir. Nitekim bu sebeple olacak, güfte mecmuaları üzerindeki akademik çalışmaların, nisbi olarak diğer müzik sahalarından çok daha az gerçekleştirildiği bir vakıa olarak gözlenmektedir.
“Mûsıkî külliyatı” vasfı taşıyan bu eserler, notanın yaygın olmadığı dönemlerin ürünü olduğundan, ister istemez bestelerin güfteleriyle hacim kazanmış ve bu yüzden de “güfte mecmuası” genel adlandırmasına tabi tutulmuşlardır. Bu adlandırmanın, eski eser tasnifi saikiyle son devirlerde yaygınlaşarak kullanıldığı gözlenmektedir. Eski kütüphane kayıtlarında ise bu eserlerin türü “Mecmua” yani derleme olarak gösterilmekte, sahasının mûsıkîyi ilgilendirmesi dolayısıyla “Mecmua-i mûsıkî/Mûsıkî Mecmuası” olarak kaydedilmektedirler.[1] Nitekim, makalemize konu olan Berlin 3370 numaradaki eser de iç kapakta “Mecmua-i Mûsıkî” olarak kaydedilmiştir. Bu kabil mûsıkî mecmualarının muhtevalarındaki özellikler, “Beste ve Semâî Mecmuası”, “Şarkı Mecmuası”, “İlâhi Mecmuası”, “Âyin Mecmuası” gibi adlandırmalarla açıkça belirtilmektedir. Ayrıca, yazım gerekçesi ve işlevinin kişiye özel izler taşıması sebebiyle bu mecmualar, ya derleyicisinin adıyla veya derleyicisinin verdiği daha özel adlarla da isimlendirilmektedirler.[2]
Bu mecmualar mûsıkî repertuarını tespit için oluşturulduklarından, bestelere dair hatırlatıcı bazı bilgilerle de takviye edilmişlerdir. Güftesi ve terennümleriyle kaydedilen bestelerin, makamı, usûlü, beste biçimi, bestecisi ve güfte sahibinin belirtilmesi yanında, ufak tefek makam ve daha çok usullere dair bazı ek bilgilerin yer aldığı da görülür. Her türlü hatırlatıcı bilgi ve açıklamalarla bir bütün olarak planlanan bu mecmuaların, işlev ve nitelikleri açısından ait oldukları devirlerin yaşayan mûsıkîsini yansıtan birer “eser külliyatı” olarak değerlendirilmeleri uygun olur. Bu derlemelerin yazılış gayesinin mûsıkî olduğu gerçeğinin diri tutulması, müzik-bilim açısından yapılacak araştırmaları bereketlendireceğine inanıyor, bu sebeple güfte mecmualarının, notası yazılmamış mûsıkî külliyatları olma vasfını, kuvvetlice vurgulamak istiyoruz. Nitekim notanın yaygınlaşmasıyla birlikte, bu notasız beste külliyatlarının, yani güfte mecmualarının yerini nota külliyatları veya fasıl defterlerinin aldığı bir vakıadır.
Güfte mecmuaları söz konusu olduğunda bu eserlerin, kimler tarafından, kim veya kimler için yazıldığı sorusunu sormak gerekiyor. Bu dikkatle değerlendirildiğinde güfte mecmualarının, oluşabilecek istisnalar hariç tutulursa, tertipleyen tarafından, bizzat kendi kullanımı için yazıldığı anlaşılmaktadır. Nitekim mecmuanın işlevi ve repertuarın sürekli genişlemesinden ötürü bu eserlerin sonlandırılamadığı, hatta kullanımdaki şahsîliği sebebiyle çoğu zaman bir imza da taşımadığı ve başka eller tarafından mecmuaya daha sonraları bazı eklemeler yapılabildiği gözlenmektedir[3]. Mecmualar birbiriyle karşılaştırıldıklarında, makam fasıl sıralamaları, repertuar ve besteciler bakımından, mûsıkî kültürünün yekpareliğinden kaynaklanan bazı tekrar ve benzerlikler söz konusu olabilmektedir. Ancak dikkatli bakıldığında bu mecmuaların her birinin müstakil içerikli ve tek nüsha olduğu görülmektedir. Biz bu eserlerin hafızaya ayna tutan hatırlatıcı özelliğine ve bu işlevin şahsîliğine özellikle dikkat çekmek istiyoruz. Nitekim Müstakimzâde Süleyman Efendi (ö.1788) kendi güfte mecmuasına eklendiği şu manzumede bu durumu açıkça ifâde etmektedir:
“Bu mecmûa olup âyîne-i sâhib-i nefs her dem
Usûl ile çıkardı nakşını bir demde cânânın”[4]
Bilindiği gibi eskiden mûsıkîde yetişmiş olmanın derecesi, “mahfûzat” adı verilen ve bir üstat mûsıkîşinastan meşketmek suretiyle hafızaya alınan, yani bellenen eserlerin çokluğu ile ölçülmekte idi. Müzisyenlerin hafızalarını diri tutabilmek için bazı yöntemler kullandıklarını da biliyoruz. Bu yöntemlerin en dikkate değer olanları ise söz unsuru, usul ve vezin bilgisi idi. Buna ek olarak, hafızaya alınan eserlerin daha sonra hatırlanabilmesi için, bu işe mahsus kılınmış bir deftere kaydedilmesi, müzisyeni rahatlatan ve işini kolaylaştıran önemli bir unsur olarak dikkat çekmektedir ki, bugün biz bu eserlere genel adıyla “Güfte Mecmuaları” diyoruz. Bu noktadan bakıldığında, şahsi eser bilgisinin, yani “mahfûzatın” kaydedilmesi anlamına gelen güfte mecmuaları, hatırlatıcılığı sebebiyle, mûsıkîşinasların rağbet göstedikleri, bestecilerin aynı zamanda kendi bestelerini kaydettikleri bir yazım biçimi ve dahası mecmua sahibinin mûsıkî hafızasının kağıda dökülmüş bir kopyası demek oluyordu. Nitekim yine Müstakimzâde Mecmuası’nın sonuna eklenmiş Seyyid Feyzullah’a ait bir beyitte, güfte mecmualarına yüklenen bu göreve açıkça dikkat çekilmektedir:
“Gâh mecmua gibi koynuna kor gâh bakar
Dil veren kimse yanılmaz ulemâzedelere”[5]
Bugün elimizdeki bilinen en önemli güfte mecmuaları, Hafız Post, Ebubekir Ağa, Hâşim Bey vb. mecmua örneklerinde olduğu gibi, bizzat bestecilerimizin kendi tertipleridir. Dolayısıyla her bir güfte mecmuasının, her zaman bir besteci olmasa bile, muhakkak bir mûsıkîşinasa ait olduğu gerçeği, ihmal edilmemesi gereken bir husustur. Bu dikkatle ele alınacak mecmualar, daha fazla anlam kazanacak, hacmi ve içeriği üzerinden elde edilecek bilgi ve çıkarımlar, müziğimize ve müzik tarihimize yeni imkânlar sunacaktır.
Diğer taraftan mecmualardaki eserlerin, yine mecmuanın yazarı tarafından meşkedilerek kaydedilme ilkesi, hem nakledilen devrin repertuarının, hem de tek tek eserlerin sahihliğinin de belgesini teşkil ediyor. Bu anlayış ve yöntemin “eski mûsıkî” olarak vasıflandırılan Tanzimat öncesi dönemlerden notanın yaygınlaştığı Tanzimat sonrasına kadar ısrarla devam ettirilmesi dikkat çekiyor. Ancak Tanzimat’tan sonra, basılı eserlerin önemli bir yekûn oluşturduğu dönemde ortaya çıkan güfte mecmualarında ise, modern antolojik unsurların öne çıktığı ve eserlerin basılı olmasından dolayı kişiye özel kullanımdan çıkarak, kamunun dikkatini çekecek ticârî bir tarza yöneldiğini de söylememiz gerekiyor. Güfte defterini tutan kişinin, bestesini bilmediği halde gelişi güzel güfte yazma işine girişmesi, esâsen “eski mûsıkî” yöntemine ve meşk sistemine aykırı bir durumken, Tanzimat sonrasında, notanın da yaygınlaşmasıyla bu durumun değişikliğe uğradığı açıktır.
Ülkemizde ve dünyada Osmanlı sahası nadir eser kütüphanelerinde, yüzlerce güfte mecmuasına rastlanmaktadır. Çeşitli seviye ve hacimlerde karşılaşılan bu eserler, Osmanlı devrinde, mûsıkîye gösterilen büyük ilginin açık bir delilidir. Osmanlı toplumunda mûsıkînin bir meşgale alanı olarak, hangi nicelikle yer tuttuğunun tespiti, yine mûsıkî mecmuaları aracılığı ve bu mecmuaların adedine bakarak somut olarak aydınlatılabilecek bir konudur. Nitekim bu sahada çalışan araştırmacılar dikkat çekici yüksek rakamlar vermektedirler[6].
Diğer taraftan, bu mecmualar üzerinde çalışılması, en az mecmuaların sayısı kadar mûsıkîşinasla, tarihi açıdan bilgi temasını anlamına gelmektedir. Mecmualarda verilen eserler aracılığı ile saray, tekke, muhtelif şehirler, zümreler vb. çeşitli mûsıkî muhitleri ve mahfilleri hakkında fikir sahibi olma imkânı bulunmaktadır. Ayrıca, aynı devirlerde yazıldığı halde, farklı müzik muhitlerinin ürünleri olan mecmuaların karşılaştırılması da şüphesiz benzerlik ve farklılıklarıyla devrin müziğinin daha iyi anlaşılmasını sağlayacak kaynak bilgilerini, zımnen bünyesinde barındırmaktadır. Bunun yanında bestelere ait künye bilgilerinin, karşılaştırmalar yapılarak sağlamlaştırılması, doğru bilgilere ulaşılması bakımından önemlidir.
Bu düşüncelerden hareketle, çalışmamıza konu olan minyatürlü mecmuanın, çeşitli özellikleriyle ve yeni araştırmalara veri sağlayacak şekilde tanıtılmasına özen gösterilmiştir.
1-Eserin Şekil Özellikleri
Üzerinde durduğumuz eser, Berlin Devlet Kütüphanesi, Prusya Kültürel Mirası eserleri arasında Ms.or. fol.3370 numarada kayıtlı bir güfte mecmuasıdır. İlk sayfasına rik’a ile yazılmış “Mecmua-i Mûsıkî” ibâresi dolayısıyla kütüphane kayıtlarına bu adla geçmiştir. Eserin başında ve sonunda eserin adına ya da yazıldığı tarihe ilişkin herhangi bir kayıt bulunmamaktadır.
1b’de yer alan Mihrabiye kısmı, zencerekle çerçevelenmiş iki bölümden oluşmaktadır. Allta altınla boyalı ve iki yanı simetrik tarzda tezhiplenmiş dikdörtgen bir kısım; üstte mihrap biçimiyle yine tezhipli bir başka form bulunmaktadır. Üstteki formun merkezinde beyaz yapraklı hatâî figürü ve etrafına serpiştirilmiş uçuk renkleriyle çiçekler vardır. Altın ve lacivert rengin hakimiyeti dikkat çekmektedir. Tığlar lale ve çiçek motiflidir. Ancak bu kısma hiç yazı yazılmamış, boş bırakılmıştır. 105 varaktan oluşan eserde boş kısımlara da rastlanmaktadır. Toplam boş varak adedi 34 dür. Kırmızı mürekkeple verilmiş sayfa numaraları takip edilebilmektedir. Eser itinalı Talik hatla yazılmıştır.
Eserin, saray işi bir itina ile hazırlandığı gözlenmektedir. Altın şemseli, kırmızı meşin ciltlidir. Cildin kapak içleri kırmızı kiremit renklerinin ağırlıklı olarak kullanıldığı battal ebrusu ile kaplıdır. Kullanılan kâğıtların tamamı sarımtırak renkli ve üzeri serpme gümüşle kaplıdır. Bütün sayfalar ince siyah mürekkeple, çift yazma sütunu oluşturacak şekilde planlanarak çerçevelenmiş ve çerçeve içleri altın varakla doldurulmuştur. Sayfa numaraları, fasılların başındaki makam adları, eserlerin başlıkları olarak kullanılan, bestenin formu, usulü, besteci ve güfte sahibinin adı ile nakarat, terennüm gibi bestelere ait bazı özellikler, kırmızı mürekkeple yazılarak belirtilmiştir. Eserin ölçüleri 26×14,5 cm ile 19×8 cm’dir.
Sayfalarda yazı alanı olarak belirlenen çift sütunların her birine genellikle iki eser güftesi yerleştirilmekte, böylelikle her sayfada genellikle dört farklı eser bulunmaktadır. Ancak kullanılan güfte ve terennümlerin uzunluğuna bağlı olarak bu yerleştirmede, bazı değişikliklere rastlanmaktadır. Mecmuada 6 adet minyatür bulunmaktadır.
2-Yapısal İçerik
Giriş kısmında belirttiğimiz gibi, güfte mecmuaları bir mûsıkîşinâsın, meşk ettiği mûsıkî eserlerini, daha sonra hatırlayabilmek için kaydettiği şahsî derlemelerdir. Bu sebeple her bir mecmua, içeriği, makam fasılları, eser sıralaması, beste bilgileri bakımından, derleyicisinin bilgisini ve dikkatlerini yansıtan tek nüsha eserler olmaktadır. Bu tip mecmualar birbiriyle karşılaştırıldıklarında, makam sıralamaları, kayıtlı eserlerde örtüşmeler elbette söz konusudur. Fakat bu benzerlikler, mûsıkînin kendisinden kaynaklanmakta ve bestelerin nesilden nesile ne derece aktarılabildiğinin somut mehazlarını oluşturmaktadırlar.
Mecmua-i Mûsıkî adıyla Berlin Devlet Kütüphanesi Ms.or. fol.3370 numarada kayıtlı güfte mecmuasında, müzik sahneleri ve çalgılar bakımından dikkat çeken altı adet minyatür bulunmaktadır. 36 adet makam faslından meydana gelen Mecmua’da Sünbüle makamı faslı açılmış ancak eser kaydedilmemiştir. Eserde, 74 besteciye ait bestecisi kaydedilmemiş 14 güfteyle birlikte toplam 547 güfte bulunmaktadır. Mükerreren yazılmış olanlar bu sayıya dahil edilmemiştir. Beste ve semai formundaki eserlerin ağırlık taşıdığı bu mecmuada nakış, nakış semâî ve şarkı formlarıyla da karşılaşılmaktadır. Pençgâh faslında, Ayin-i Kadim’lerden kabul edilen Pençgâh Âyini’nin, bestekârı olarak Sultan Veled Hz. gösterilerek güftesine yer verilmesi dikkat çekicidir. Eserde 24 farklı usulün adı geçmektedir.
Beste ve semâi formunun ağırlık kazandığı bu mecmua, aslında bir “Beste ve Semâî Mecmuası”dır. Hâce (Abdülkadir Merâgî XV.yy), Ali Hâce (XVI.yy), Acemler (XVII.yy), Hafız Post (ö.1694), Itrî (ö.1712), Âhenî Çelebi (ö.1700) gibi besteciler, Mecmua’daki en eski isimlerdir. Bekir Ağa (Ebubekir ö.1759), Tanbûrî İsak (1814), Corci (ö.1805?), Dilhayat (Kalfa ö.1780), Seyyid Ahmed Ağa (ö.1794) gibi besteciler ise zikredilenlerin zamanımıza en yakın olanlarıdır. Ancak bestecilere dair ağa, çavuş, başçavuş gibi unvan belirten ifadelerin tedricî kullanımlarından, eserin yazıldığı dönemde bu bestecilerin henüz genç oldukları kanaati uyanmaktadır. Bestekâr adları ve genel olarak Mecmua’daki tezyinî ve estetik özellikler, mecmua sahibinin sarayda görevli bir nakkaş ve mûsıkîşinas olduğu intibâını kuvvetle vermektedir. Saray’da kaleme alınan bir eser olmasına rağmen, bestekâr sultan, III. Selim’in adının hiç geçmemesi, eserin yazılış döneminin III. Osman (1754-1757), III. Mustafa (1757-1774) saltanatına tesadüf ettiğini göstermektedir.
Mecmuada her bir faslın başında ilgili makamın adının geçtiği beyitler bulunmaktadır. Bu beyitler, makam öğretiminde kullanıldığı tahmin edilen bir kâr-ı nâtık güftesidir. Bu güftelerle bestelenen eserlerin beyitleri, zikredilen makamlara geçki yapılmak suretiyle tek tek gösterilmektedir. Fasıl başlarında böyle bir manzum seçilmesi, hem estetik hem de beyitlerin hatırlatıcılığı bakımından dikkat çekicidir. Söz konusu manzume, şiirlerinde Sâmî mahlâsını kullanan Arpaeminizâde Mustafa Efendi’ye (ö.1734) aittir[7]. Tamamı 63 beyitten oluşan Sâmi’nin Kâr-ı Nâtık’ında toplam 57 makam zikredilmiştir[8]. Elimizdeki Mecmua’da ise bu beyitlerden 34 adedi kullanılmıştır. Evç-bûselik ve Şehnaz-bûselik fasılları ise manzumenin yazılmasından daha sonra ortaya çıkan makamlar olduklarından, adları beyitlerde geçmemektedir. Bu makamlara ait fasıllar, adları başlık yapılarak açılmıştır. Bu durum Mecmua’nın XVIII. yüzyılın ikinci yarısında yazıldığını göstermektedir. Aynı yüzyıla iki ayrı güfte mecmuasında daha bu manzumenin kullanıldığı görülmektedir. Manzumenin 46 beytini başlangıç kısmına ekleyen Manzum[9] adlı bir güfte mecmuası Ali Emiri, nr.705 ile bu beyitlerden 51 tanesini fasıl başlarına taşıyarak kullanan Hasan Gülşenî Mecmuası[10] göz önüne alındığında, bu şiirin muhtemelen besteli olarak XVIII. yüzyıl makam eğitiminde yol gösterici olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır. Nitekim söz konusu Kâr-ı Nâtık’ın, maalesef notası elimizde olmamakla birlikte, devrin üstat kabul ettiği Ebuİshak-zâde Şeyhülislâm Esad Efendi (ö.1753) tarafından bestelendiği bilgisi de bulunmaktadır[11]. Mecmua’nın, minyatürleri arasındaki eğitim sahnesinde, hocanın önünde resmedilmiş olan eserin, belki de böyle bir güfte mecmuası olabileceği ihtimali dikkat çekiyor. (bkz. III. minyatür)
Mecmua’da yer alan eserler XVIII. yüzyılın beste ve semâî repertuarını işâret etmektedir. Sünbüle makamı için açılan fasla eser kaydı yapılmamıştır. Makam fasıllarının sırası, yer aldığı varak numaraları ve boş bırakılan yapraklar şöyledir:
Makam Adı | Varak nr. | Boşluk | Makam Adı | Varak nr. | Boşluk |
1-Rast | 2a—4b | 19-Dügâh | 60a—62a | 60b, 61a, 62a | |
2-Rehâvî | 5a—8a | 20-Sabâ | 62b—66a | 63b, 64a, 65b, 66a | |
3-Pençgâh | 8b—11a | 21-Kûçek | 66b—67a | ||
4-Nikrîz | 11b—14a | 22-Hüseynî | 67b—70b | ||
5-Isfahân | 14b—19b | 23-Bûselik | 71a—72b | ||
6-Nişâbûr | 20a—22a | 24-Aşîrân | 73a—77b | 74b, 77b | |
7-Zâvil | 22b | 25-Hicâz | 78a—79b | 79a | |
8-Mâhur | 23a—26a | 26-Hüzzâm | 81a—82a | 81b, 82a | |
9-Nevâ | 26b—29b | 27-Şehnâz | 82b—84a | 83a, 84b | |
10-Uşşâk | 30a—34a | 28-Şehnâz-Bûselik | 84b—86a | 85b, 86a | |
11-Beyâtî | 34b—40a | 29-Muhayyer | 86b—88a | 88a, 87b, 89a | |
12-Hümâyûn | 40b—43a | 30-Irâk | 88b—90b | 89b, 90a | |
13-Nühüft | 43b—47a | 31-Segâh | 91a—94b | ||
14-Sünbüle | 47b | 48a | 32-Râhatülervâh | 95a—95b | |
15-Acem | 48b—51b | 51a | 33-Bestenigâr | 96a—98a | |
16-Acemaşirân | 52a—55a | 54b, 55a | 34-Evç | 98b—99b | 99b,100a,101b,102a |
17-Arazbâr | 55b—57b | 56b, 57a | 35-Evç-Bûselik | 102b—104a | 104a |
18-Baba Tâhir | 58a—59b | 58b, 59a | 36-Kürdî | 104b |
3-Mecmua’daki Minyatürler
Berlin Devlet Kütüphanesi Ms.or. fol.3370 numarada kayıtlı mecmuanın en dikkat çekici özelliği, şimdiye kadar bilinen güfte mecmuaları arasında tespit edilmiş tek minyatürlü eser olmasıdır. Bir bütün olarak mecmuanın tasarım ve düzeni; tezhip, minyatür gibi tezyini, estetik özellikleri, gümüş simli kaliteli kağıt kullanımı, şemse ve zencerekli cilt işlemeciliği, kırmızı, siyah mürekkepli itinalı güzel yazı vb. özellikleri bu eseri bir kitap sanatı örneği olarak ayrıcalıklı kılmaktadır. Esere ait veriler, onun saray muhitinde hazırlandığını ve yazarının mûsıkî ile meşgul bir nakkaş olduğu kuvvetli izlenimini vermektedir.
Mecmua’da yer alan minyatürler, altı farklı Makam Faslı’nın sonuna resmedilmiş, mûsıkî sahnelerinden meydana gelmektedir. Fasıl sonlarında karşılaşılan sayfa boşluklarının, ileride eklenecek yeni eserler ve mûsıkî sahneli minyatürler için ayrıldığı fakat tezyinle ilgili eklemelerini sona bırakan mecmua sahibinin, eserini tamamlayamadığı anlaşılmaktadır. Nitekim, özenle tezyin edilmiş mihrabiye kısmına hiçbir yazı yazılmadığı gibi, nihayeti belirtecek bir son nokta dahi konulmamıştır.
1.Minyatür: Hümayun Faslı içindedir. Oturmuş vaziyette iki sazende ud ve def çalarken bir başka genç içecek ikramıyla meşguldür.
2.Minyatür: Acemaşîrân Faslı içindedir. Ayakta Türkistan başlıklı bir neyzen ile oturmuş vaziyette bağlamayı hatırlatan bir telli çalgı çalan bir genç ve onlara sesiyle eşlik eden bir hânende
resmedilmiştir.
I.Minyatür (41b) II.Minyatür (53b)
3.Minyatür Aşîrân Faslı içinde bir mûsıkî dersini tasvir etmektedir. Üç genç bağlama/tanbura benzeri telli çalgıyı, hocaları nezaretinde çalıyor. Sarığı ve sakalı ile yetişkin bir mûsıkî üstadı olarak resmedilen hocaları, İşaret parmağı ile bazı ikazlarda bulunuyor. Önünde duran kitabın, yazarın hazırladığı güfteli mûsıkî külliyatı olduğu düşünülebilir.
4.Minyatür: Şehnaz Faslı içerisindedir. Ayakta bir genç sekiz burguyla resmedilmiş bir bağlama çalmaktadır. Yine ayakta olarak ona eşlik eden bir sazende def veya dairesiyle görülmektedir. Üçüncü sazende oturur vaziyette çeng çalmaktadır. Bu eserin XVIII. yüzyıl ortalarına aidiyetinin bir başka göstergesi de III. Selim döneminde çengin artık kullanılmıyor oluşudur.
III. Minyatür (76b) IV.Minyatür (84a)
5.Minyatür: Segâh Faslı içindedir. Oturur vaziyette iki müzisyenden biri ney üflemekte bir diğeri “nevbe” veya “Rıfâî kudümü” olarak tanınan tek çanaklı bir kudüm çalmaktadır. Üçüncü genç diğer arkadaşlarına içecek ikramı için hazırlık yapmaktadır.
6.Minyatür: Kürdî Faslı içinde yer almıştır. Diz çökmüş vaziyette bağlama/tanbura çalan bir gence, koltuk davuluyla ayakta bir başka sazende eşlik etmekte, bir diğer genç ise raksetmektedir.
V.Minyatür (92b) VI. Minyatür (105a)
Bütün minyatürler renklerin bol kullanıldığı özenli çalışmalar olarak dikkat çekiyor. Kompozisyonların tümünde üç genç figürün bulunması, Mecmua sahibinin genç bir mûsıkîşinas, nakkaş olduğunu ve arkadaşlarıyla birlikte kendisini de bu minyatürlerde resmetmiş olabileceği ihtimalini akla getiriyor. Diğer taraftan bu minyatürler, günümüzde halk ve klasik müzik bağlamında ayrıştırılmış bunan çalgıların, XVIII. yüzyılda güfteleri verilen kâr, beste ve semâilerin icrasında birlikte kullanıldığının belgelerini oluşturmaları bakımından ilgi çekicidir.
4-Mecmua’da yer Alan Besteciler ve Eserleri:
Mecmuada yer alan besteci isimlerinin, her zaman açık bir şekilde kaydedilmediği, yer yer sadece unvan ve mahlaslarıyla anıldıkları gözlenmektedir. Elden geldiğince değişkenlik gösteren bu adlandırmaları eserin bütünlüğü içinde değerlendirerek ve biyografik kaynaklardan tahkik ederek, bestecilerin eserin farklı yerlerinde geçen unvanlarını birarada sunmayı tercih ettik.
4.1. Abdullah Teberdâr (?)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Hümâyûn | Semâî |
| Sezâdır sana sultânım efendim | 42b |
4.2.Acemler 17.yy)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Rast | Devr-i revân | Nakış | Hem kamer hem zühre vü[12] | 2b | |
Rast | Nakış Semâî | Mah-ı men der mekteb | 3b | ||
Pençgâh | Nakış Semâî | Ol …menî nazar-ı çeşmâneş-gen | 10b | ||
Pençgâh | Nakış Semâî | Bi tü nefsi hoş nez dem-i hoş | 10b | ||
Pençgâh | Nakış Semâî | İllâ yâ men basî | 10b | ||
Pençgâh | Nakış Semâî | İn çenîn hemîn yemîn yâr | 11.a | ||
Nikriz | Semâî | İzzette izzet-i şâdumân olmaz imiş | 13a | ||
Nikriz | Semâi | Tâ şeb ne rûy-i ezîn vilâyet | 13a | ||
Nikriz | Nakış Semâi | Dide eğer be gayr-ı tü cânım | 14a |
4.3. Âhenî Çelebi (ö.1700)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Nişâbûr | Devr-i revân | Şarkı | Elem intizârınla oldum | 22a | |
Zâvil | Çenber | Beste | Bülbül dil-i gülşeni ruhsârın | 22b | |
Zâvil | Sakîl | Beste | Dağıtma ey sabâ ol zülf-i meşkin | 22b |
4.5.Ahmed Ağa Seyyid-Çavuş Ağa (ö.1794)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Rehâvî | Semâî | Alsam seni âgûşa doyunca | 8a | ||
Hümâyûn | Beste | Bet mahcup mu içmezden | 40b | ||
Hümâyûn | Semâî | Yine bir gonca-i hunhâre | 42a | ||
Aşîrân | Remel | Beste | Mehtâba düşüp zulmet-i şebden | 76a | |
Aşîrân | Semâî | Âşık odur ki, nâzı çeke | 77a | ||
Segâh | Semâî | Sinede yat ey ruh-i revân | 93a |
4.6Ahmed Çelebi Na’ne/Nâne (ö.1098/1696-97)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Isfahân | Çenber | Beste | No’ldun inlersin felek | 17a | |
Nevâ | Beste | Olursa ruhların lahza cilvegâhı[13] | 26b | ||
Mâhûr | Evfer | Rahm-ı sînem hançer-i rüzgâr | 24a | ||
Mâhûr | Çenber | Beste | Ey kemân ebrû şehîd | 24b |
4.7.Ahmed Mehter (?)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Uşşâk | Darb-ı fetih | Beste | Kızarır bâdeden ol nergis | 31a |
4.8.Ali Ağa-Na’lî (?)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Pençgâh | Hafîf | Beste | Nice bir uşşâk-ı zâra[14] | 8b | |
Pençgâh | Semâî | Hoş bu çemen dehirde | 11a | ||
Nikrîz | Çenber | Beste | Aşk ile gamnâk olan | 12a | |
Nikrîz | Hafîf | Beste | Kan oldu yâ hasretiyle | 12a | |
Nişâbûr | Semâî | Gülşende açan gonceleri | 21a | ||
Mâhûr | Hafîf | Beste | Bimâr-ı aşkın oldu gönül | 24b | |
Mâhûr | Frenkçin | Beste | Yahyâ | Hemîşe mürdüm çeşmim | 24b |
Uşşâk | Hafîf | Beste | Hudâne-i zahm-ı gül | 30b | |
Uşşâk | Çenber | Beste | Zamân hatta gelse yâr | 31a | |
Acem | Muhammes | Beste | Çeşm-i gamzeyle demâdem | 50b | |
Aşîrîrân | Semâî | Hûm-ı kadri daire-i dürc | 77a | ||
Muhayyer | Devr-i revân | Gönül bir ser u tâze | 86b |
4.9. Ali Ağa Müezzinbaşı (?)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Sabâ | Muhammes | Beste | Bir nim nigâh itse o mah | 62b | |
Sabâ | Semâî | Kaderin o mâh itse bülend | 64b | ||
Sabâ | Beste | Lebini ağzıma ol âfet | 64b |
4.10. Ali Ağa Rikabdâr (?)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Mâhur | Çenber | Beste | Mescid-i işvede ol şuh | 23a | |
Nühüft | Hafif | Beste | Şekve-i mahsalım | 44a |
4.11.Ali Derviş Kudûmî (ö.1714)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Isfahân | Muhammes | Beste | Nice bir eşk-i firâkla | 15b | |
Uşşâk | Zencîr | Beste | Gûş-i girân nâze erişmez | 30b | |
Sabâ | Devr-i revân | Beste | o tâze nihâlim | 32a |
4.12.Ali Hâce (16.yy)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Rast | Evfer | Beste | Kâkülü mâye-i suedâ | 2a |
4.13.Avurdu Delik (?)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Beyâti | Evfer | Beste | Ârif | Ey gonca-i nev demîde-i gülşen[15] | 34b |
4.14. Bekir Ağa-Ebubekir Ağa Çavuş (1685?-1759)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Rehâvi | Sakil | Beste |
| Sâyen gibi bin hâk ile | 5a |
Rehâvi | Remel | Beste | Zannetme ben gibi sana | 5b | |
Rehâvi | Semâî | Düştün ağyâr | 7a | ||
Rehâvi | Semâî | Râkım | Karanfil zülfü nergis | 7a | |
Rehâvi | Semâi | Ben vaslınım ettikçe | 7b | ||
Rehâvî | Semâî | Eşk-i dil ü cânıma | 7b | ||
Nikriz | Beste | Nekad niyâz kalmadı | 11b | ||
Isfahân | Semâî | Ey şûh, nedir bu cezbe | 17b | ||
Isfahân | Semâi | Ne demeğe sinesi ol | 19b | ||
Mâhur | Çenber | Beste | Hımâr-ı gassadan ey rind | 23a | |
Mâhur | Semâî | Dâniş | Bir âfet-i meh peyker ile | 23b | |
Mâhur | Semâi | Dâniş | Beni çün kendüye | 25a | |
Mâhur | Semâî | Dâniş | Zehî safâna yanmada | 25a | |
Uşşâk | Semâî | Âteş-i aşkınla cânâ dil[16] | 32b | ||
Uşşâk | Semâî | Dahî tıfl iken ol âfet | 32b,34a | ||
Uşşâk | Semâi | Gonce-i gülzâr-ı letâfet | 34a | ||
Beyâtî | Remel | Beste | Asâr-ı gasb vârına çeşm-i | 34b | |
Beyâtî | Sofyan | Şarkı | Çeşmim sana bakmakdan | 35b | |
Beyâtî | Devr-i revân | Şarkı | Fikr-i ruhsârınla uğrattın | 35b | |
Beyâtî | Devr-i revân | Şarkı | Firâkınla akan çeşmimde | 35b | |
Beyâtî | Evfer | Beste | Bu kadar biliyorum | 36a | |
Beyâtî | Devr-i revân | Beste | Ol beyt-i nevres âyin-i vefâ | 36b | |
Beyâtî | Remel | Beste | Hüsnün gibi bir mihr-i | 36b | |
Beyâtî | Muhammes | Beste | Manâ-yı sitem zâhir iken | 36b | |
Beyâtî | Hafif | Beste | Mesrûr olur kaçan ki kapundan | 36b | |
Beyâtî | Semâî | Gel bezm-i meye | 37b | ||
Beyâtî | Semâî | Gördüm o peri peykeri | 38a | ||
Beyâtî | Semâî | Hayrân iken letâfet-i hüsnün | 38a | ||
Beyâtî | Semâî | Ger devlet-i vasl-ı dânâ | 39a | ||
Beyâtî | Semâî | Nevâ-yı mürg-i dil dinle | 39a | ||
Beyâtî | Semâî | Oldum üftâde o şûhun | 38a,39b | ||
Beyâtî | Semâî | Derd-i gam bezmine kadem | 39b | ||
Beyâtî | Semâî | Revnak-ı bâğ-ı kerem | 40a | ||
Nühüft | Beste | Lebine derler ise gonca | 43b | ||
Nühüft | Sakil | Beste | Sinimde tâze şerha ki | 43b | |
Nühüft | Hafif | Beste | Gurur-ı hüsnün ile dilber ki | 43b | |
Nühüft | Devr-i revân | Beste | Yine bir nev-civâna düştü | 44a | |
Nühüft | Devr-i revân | Beste | Sanma aklım ten u mâlin | 44a | |
Nühüft | Fer’ | Beste | Tercümân oldu nigeh-i leb[17] | 45a | |
Nühüft | Hâvî | Beste | Suûd Ef. | Değildir dîdemiz rûşen-i | 45a |
Nühüft | Semâî | Vefâ iderse o rûh-i revân[18] | 45b | ||
Nühüft | Semâî | Her vadine | 45b | ||
Nühüft | Semâî | Sadd-ı devlet ile niyet | 46a | ||
Nühüft | Nakış Semâi | Şitâb-ı bâd-ı sabâ[19] | 46b | ||
Acem | Semâî | Sen bu nâz bu letâfetle | 51b | ||
Acem | Semâî | Ey kaşı yây ola didelerim | 51b | ||
Acem | Semâî | Iyd’oldu buyur hâneme | 51b | ||
Acemaşirân | Beste | Râh-ı âfitâb-ı nazîrine | 52b | ||
Acemaşirân | Semâî | Nakkare-veş dili döksün | 54a | ||
Arazbâr | Semâî | O yâre arz-ı niyâz | 57b | ||
Arazbâr | Semâî | Figânına o gül çâk-i | 57b | ||
Arazbâr | Muhammes | Beste | Nedir ey şuh bu beyhûde | 55b | |
Arazbâr | Devr-i revân | Beste | Cânımı cânân eğer isterse | 55b | |
Arazbâr | Devr-i revân | Beste | Dil-i mehcûra bezm-i | 55b | |
Baba-Tâhir | Devr-i kebir | Beste | Nâz olur dembeste | 58a | |
Dügâh | Muhammes | Beste | Ol serv-i nâzı bezmimize | 60a | |
Dügâh | Hafif | Beste | Nigâha hayr olunur çeşm- | 60b | |
Sabâ | Semâî | Hande küşâ-yı nâz olur işve | 65b | ||
Kûçek | Darbeyn | Beste | Meylin gönül ol çeşm-i | 66b | |
Kûçek | Nakış Semâi | Meylimi tuttu nigâhı | 67a | ||
Kûçek | Nakış Semâi | Ne ki şuh n’içun hem | 67a | ||
Hüseyni | Zencîr | Beste | Seninçün hâb-ı râhat | 67b | |
Hüseyni | Nim Hafif | Beste | Dilâ sev ol perî ruhsârı | 67b | |
Hüseyni | Remel | Beste | Cânım yerine geldiğim | 68a | |
Hüseyni | Remel | Beste | Bülbül gibi her demde olur | 68a | |
Hüseyni | Beste | Ârif | Gülgûn görünce rûyini | 68b | |
Hüseyni | Beste | Yazıcı Ef. | Bilir murâdımı dilber | 69a | |
Hüseyni | Semâî | Bin cefâ eylemeden | 70a | ||
Hüseyni | Semâî | Güzel odur nazar-ı lutfu | 70a | ||
Aşirân | Semâî | Rakkas bu hâlet senin | 73a | ||
Aşirân | Semâî | Ey reşk-i sâhib-i kerem | 75a | ||
Aşirân | Semâî | Nâz ile ne demeğe salınır | 75b | ||
Aşirân | Semâi | Ah etmez idim ol ruh-i | 77a | ||
Hicâz | Semâi | O gülruh nev şükufem gibi | 79b | ||
Hicâz | Çenber | Beste | Dağıtır dildâr-ı zülfün | 84b | |
Hicâz | Semâi | Gel câme hâba gir deyu | 85a | ||
Irâk | Hafif | Beste | Sen böyle ne kadar aklımı | 89a | |
Irâk | Semâi | Olursa bana sen gibi | 90b | ||
Irâk | Semâi | Cevr eylemeden lutfa zaman | 91a | ||
Segâh | Muhammes | Beste | Azb’ul vâde kerem hubların | 91a | |
Segâh | Semâi | Hâl-i dili dildârıma tefsir | 93a | ||
Bestenigâr | Çenber | Beste | Nice meyl etmesin | 96a | |
Bestenigâr | Semâi | Der aşk-ı çü (farsça) | 97b | ||
Evç | Zencîr | Beste | Nergis-i mahmureyn açmaz[20] | 98b | |
Evç | Muhammes | Beste | Şeydâ ter eyledi beni | 98b | |
Evç | Remel | Beste | Kûyin ki senin pâdişâhım | 98b | |
Evç | Sakîl | Beste | Her turresinde bin şiken | 98b | |
Evç | Semâi | Mest etti beni dâire-i sâgir | 100b | ||
Evç | Semâî | Etti tırâş | 100b | ||
Evç-Bûselik | Semâî | Râm ol desem ol serv-i ser | 1003a | ||
Evç-Bûselik | Semâî | Bilir üftâdesin ol şuh-i işve | 100a | ||
Kürdî | Devr-i revân | Beste | Gelir tîr-i nigâh ol kaşı |
4.15. Cerrâh Müezzini (1744’de sağ)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Isfahân | Darbeyn | Beste | Şöhret-i hüsnüne erbâb | 14b | |
Hüseynî | Çenber | Beste | Hem esîr-i dâm-ı zülfün | 68b | |
Hicâz | Zencîr | Beste | O kelebek nazenine | 78a |
4.16.Cevher Ağa (?)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Nikriz | Muhammes | Beste | Gönlüm hevesin zülf-i siyehkâra | 11b |
4.17.Corci (ö.1805)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Isfahân | Semâî | Gel kaçma bu kavlinden | 19b |
4.18.Çorbacızâde (b.1756?)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Uşşâk | Çenber | Beste | Ne mümkündür dolaşmak | 30a | |
Nühüft | Remel | Beste | Ey mehpare âşık-ı zârın | 45a | |
Nühüft | Semâî | Eylesin cevrini | 47a | ||
Sabâ | Remel | Beste | Ey bû-yi dilâvîz | 62b | |
Rahatülervâh | Hafîf | Beste | Her ser-i zülfe değer | 95a | |
Evç-Bûselik | Beste | Nâilî | Hatt-ı âver oldu teni | 30a | |
Hüseynî | Zencîr | Beste | Görüp ol | 68a |
4.19.Çul Tutmaz (?)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Baba Tâhir | Semâî | Şivende görüp bendene | 59b |
4.20.Dilhayat (1710-1780)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Isfahân | Semâî | Hevâ-yı aşkına düştüm | 18a | ||
Beyâtî | Remel | Beste | Dâniş | Meyl-i derûnum ol meh | 35a |
Beyâtî | Semâî | Dâniş | O verd-i tâzeye mi | 39a | |
Sabâ | Hafif | Beste | Yek bin gerçi murâd | 63a | |
Hüseynî | Hafîf | Beste | Darb-ı sâmânım harâb ettikçe | 68b | |
Hüseynî | Semâî | Nâilî | Gülşen-i tâze cilve | 69a | |
Aşîrân | Remel | Beste | Cânâ nesin ârâyiş-i gülzâr | 74a |
4.21.Esad Efendi-Molla[21] (1685-1753)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Rehâvî | Zencîr | Beste | Hevâ- yı aşka uyub | 5a | |
Rehâvî | Remel | Beste | Ey şive o nâzik bedene | 5a | |
Mâhur | Semâî | Nahîfî | Göz gördü gönül sevdi seni[22] | 26a | |
Uşşâk | Muhammes | Beste | Seni ey rûh-i musavver | 30a | |
Beyâti | Nakış Semâî | Nedir ey nây-i sebeb | 38b | ||
Acem | Hafîf | Beste | Nazzâre kıl gönül[23] | 48b | |
Baba Tâhir | Remel | Beste | Her dilber içün sinede | 58a | |
Sabâ | Çenber | Beste | Şevk-i ruhârınla yaksam | 63a | |
Sabâ | Semâî | Olsun tırâş-ı hat | 64b | ||
Hüseynî | Semâî | Ağyâre öpüldün mü | 69a | ||
Hüseynî | Semâî | Sâgar-ı nâz-ı şiveyi ol iki çeşm[24] | 69b | ||
Şehnâz | Semâî | Pigule mihnetzede (farsça) | 83b | ||
Segâh | Sakîl | Beste | Hattın ki bağ-ı dilde bahâr | 91a | |
Segâh | Remel | Beste | Gül gonca gibidir mehnûrun[25] | 91a |
4.22.Habib Dedezâde (?)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Bûselik | Muhammes | Beste | Oldu bu gönül[26] | 71a |
4.23.Hâce (Abdülkadir Merâgî) (1353-1435)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Rast | Hafif | Kâr | Tâ dim dim dim dide | 5a | |
Rast | Düyek | KârHaydarname | Nümûne âmest begûş sipihr[27] | 3a | |
Rast | Nakış Semâî | Dâdendem ezel secde[28] | 4a | ||
Rast | Nakış Semâî | Ez kerdeş çerh[29] | 4a | ||
Pençgâh | Nakış Semâî | Be devr-i lâle kadeh | 10a | ||
Pençgâh | Nakış Semâî | Çekmiş yüzüne nikab-ı işve[30] | 10a | ||
Nişâbûr | Semâî | Ey bi haber ez girye-i | 21a |
4.24.Haffâfzâde (Ayakkabıcının oğlu) Edirnevî (?)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Beyâtî | Çenber | Beste | Muhabbetin dilimi dağdâr ider | 36a | |
Hicâz | Semâî | Kan ilmeden ol gözleri | 79b |
4.25.Hâfız – Post Çelebi (ö.1694)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Rast | Evfer | Beste | Her güzün kaybetti | 2a | |
Rast | Semâî | Nevbahâr oldu yine | 4b | ||
Rast | Semâî | Âmâde olub bezm-i ceme | 4b | ||
Rehâvî | Remel | Beste | Aşkın dil-i âşüfte mi [31] | 5b | |
Rehâvî | Remel | Beste | Her kâhkemi işve ile | 6a | |
Nikriz | Remel | Beste | Gark eyledi hunâb | 12a | |
Nikriz | Muhammes | Beste | Aşk elinden âşık bir | 12b | |
Isfahân | Çenber | Beste | Zülfüne dil vermeyen[32] | 14b | |
Isfahân | Nim devir | Beste | Şu güfte câbicâ gülşende | 15b | |
Isfahân | Çenber | Beste | Yâri açtım açalı ey gonca[33] | 15b | |
Isfahân | Hafif | Beste | Ben âşık-ı mahzûn | 16a | |
Isfahân | Sakîl | Beste | Bir lahza seni kavline[34] | 16b | |
Isfahân | Remel | Beste | Gönlüm hevesin zülf-i siyeh | 16a | |
Isfahân | Devr-i revân | Beste | Ser âmed ser u kâmet diler | 17a | |
Isfahân | Nakış Semâî | Ey nesîm-i sihrî cânda yerin | 17b | ||
Isfahân | Semâî | Yumnî Hafız | Bu mevc-i perîşânene[35] | 19a | |
Nişâbur | Devr-i revân | Şarkı | Neyleyeyim nice ideyim | 21b | |
Mâhur | Sakîl | Semâî | Kimseler hiç âteş-i aşkıyla | 26a | |
Nevâ | Devr-i revân | Beste | Olub düş-nâmına mazhar | 26b | |
Uşşâk | Muhammes | Beste | O çarsûdaki nakd-i niyâza[36] | 30b | |
Uşşâk | Semâî | İncitme cevrine dahî ol meh | 33b | ||
Uşşâk | Devr-i kebîr | Beste | O sâhir kâkülün uşşâkını | 32a | |
Beyâti | Sakîl | Beste | Zülfün hevesi dillere[37] | 35a | |
Beyâti | Türkî darb | Beste | Cânân acep böyle | 36a | |
Hümâyun | Semâî | Dökelim biz gözümüz yaşını | 42a | ||
Nühüft | Zencîr | Beste | Cemâl-i sâkiyâ bu âfitâbı | 44b | |
Acem | Devr-i kebîr | Beste | Neylesem sahn-ı çemensin | 49a | |
Acem | Çenber | Beste | Gönül senden cüda bir bülbül | 49a | |
Acem | Çenber | Beste | Arzu etsem goncamı | 49b | |
Dügâh | Evfer | Beste | Bu kadar lerzendendir | 60a | |
Dügâh | Semâî | Saydeder bir demi | 61b | ||
Bûselik | Devr-i revân | Beste | Dilde zahm gamze-i cânânı[38] | 71a | |
Aşîrân | Semâî | Geceler subha değin çeşmime[39] | 77a |
4.26.Haham Nihâvendî (Mûsî) (ö.1760)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Isfahân | Remel | Beste | Tâd almak içün çerhden | 15a | |
Nühüft | Çenber | Beste | Sinekâre-i hatt-ı zülüf | 44a | |
Nühüft | Semâî | Hat meşkine kim | 46a | ||
Acemaşirân | Semâî | Nedir murâd-ı dil | 54a | ||
Hüseybî | Semâî | Bezm-i meyânına yâr hançerin[40] | 70b |
4.27.Halifezâde (Tâhir Efendi) (ö.1774)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Beyâtî | Semâî | Hâl-i dil nâlânıma ey mâh | 39b |
4.28.Hânendebaşı-Ser Hânende Atîk
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Nikriz | Çenber | Beste | Melûl olmak neden idi[41] | 11b | |
Nikriz | Semâî | Nûş ideyim aşkile | 13a | ||
Isfahân | Remel | Beste | Çeşm-i siyehin sevmede hazer[42] | 15b |
4.29.Hasan Ağa Enfî-Burnâz-Hulûs (ö.1724)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Rehâvî | Muhammes | Beste |
| Subh-i ezel ki rûz-i sînedir | 5a |
Mâhur | Muhammes | Beste | Âşıka zahm-ı sîne değil | 23b | |
Uşşâk | Semâî | Gönül şevk-i leb-i dildâra | 33a | ||
Beyâtî | Sakîl | Beste | Hatt-ı zâil etti hüsnünü | 35a | |
Beyâtî | Semâi | Hunâbe-i dil laht-ı ciğer oldu | 39b | ||
Acem | Hafif | Beste | Sâbâ ki dost âvere | 48b | |
Acemaşîrân | Remel | Beste | Fikr-i ruhunla azm-i çemendir | 52a | |
Aşîrân | Zencîr | Beste | Hayâl-i rûyi yeter | 76a | |
Bestenigâr[43] | Çenber | Beste | Murg-ı dili der-i çenber | 101b |
4.30.Hasan Efendizâde (Ahî) Çelebi (1718)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Mâhur | Nim Devir | Beste |
| O çar ebru ile bak | 24a |
Uşşâk | Hezec | Beste | Kahhâ ey felek yine ne’yledin | 24a | |
Hümâyûn | Devr-i revân | Rakib ile edüb ülfet | 41a | ||
Nühüft | Semâî | Sözü cânlar bağışlar[44] | 46a | ||
Acem | Muhammes | Beste | Bir şeh ki | 49a | |
Acem | Zencîr | Beste | Alub yine eline mutribâ | 49b | |
Baba Tâhir | Semâî | Ne dem ki sineye ol şûh | 59b | ||
Şehnâz | Remel | Beste | Cânâ hatt-ı yâkutu yazan | 82b |
4.31.Hibetullah Efendi (?)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Isfahân | Sakîl | Beste |
| Gel yüz keder andelîbe | 16b |
Nişâbûr | Semâî | Bir âfetin aşkıyla gönül | 22a | ||
Mâhûr | Devr-i revân | Beste | Gözün ey âfitâbım | 24b |
4.32.Hindîler
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Nikrîz | Nakış Semâî |
| Peşt hânmân heme ni ve nistân | 13b |
4.33. Hüseyin Ağa-Cemmâl (Deveci)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Arazbâr | Semâî |
| Bin âşık-ı firkat | 56a | |
Baba Tâhir | Semâî | Cihânı eyledin bende | 59b | ||
Hicâz | Semâî | Varup o şuh dilârâya | 79b | ||
Râhatülervâh | Hafîf | Beste | Mir’ât-ı cânâ yok | 95b | |
Evc | Semâî | Her ser zülfe değer | 1001a |
4.34.Itrî (Buhûrîzâde) (ö 1711)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Rast | Nim Devir | Beste | Der âgûş itmek olmaz | 2a, 2b | |
Rast | Semâî | Etmezem ikrâr-ı aşkın[45] | 4b | ||
Rehâvî | Çenber | Beste | Dağıttın hâb u nâz-ı yâri[46] | 4b | |
Rehâvî | Hafîf | Beste | Serimde dağ-ı cünûnum[47] | 5b | |
Rehâvî | Remel | Beste | Nazîm Çelebi | Görsem ol tabib-i cânı[48] | 6a |
Rehâvî | Fahte | Beste | Rûyin gibi bir dilber-i rânâ[49] | 6b | |
Pençgâh | Fer’ | Beste | Hem sohbet-i dildâr ile[50] | 8b | |
Pençgâh | Hafîf | Beste | Nahîfî | Râz-ı nigâhım ellere izhâr | 8b |
Pençgâh | Çenber | Beste | Pây-i yâre düşmeye ağyârdan[51] | 8b | |
Nikrîz | Muhammes | Beste | Cân-ı kullâb ser-i zülfün[52] | 12a | |
Nikrîz | Fahte | Beste | Rehinde vârını bezlet gönül | 12b | |
Nikrîz | Berefşân | Beste | Tutalım kurtula can | 12b | |
Nikrîz | Nakış Semâî | Mâcerâsı gözümün | 14a | ||
Isfahân | Zencîr | Beste | Nâbî | Gel ey nesîm-i sabâ[53] | 15a |
Isfahân | Hafîf | Beste | Dâmânını ağyâre verüb | 15a | |
Isfahân | Devr-i revân | Beste | Yâr ile oldum lebâleb | 16a | |
Isfahân | Semâî | Bir sencileyin âyine | 18b | ||
Isfahân | Semâî | Kurbânın olam bakma sakın | 18b | ||
Nişâbûr | Muhammes | Beste | Ağlasam yaraşır kim bana | 20b | |
Mâhûr | Sakîl | Beste | Zülf-i siyehin dâmen | 24a | |
Nevâ | Nim Devir | Beste | Gönül bir âfet-i şuh-i cihâna | 26b | |
Nevâ | Çenber | Beste | Katre katre eşk-i hasret | 27b | |
Nevâ | Devr-i kebîr | Beste | Olmasın bir lahza dil[54] | 27b | |
Uşşâk | Çenber | Beste | Kûyine etme heves ey dil | 30a | |
Uşşâk | Semâî | Aklım dağılır zülf-i perîşânına | 31b | ||
Beyâtî | Evfer | Beste | Sensiz bu gönül câm-ı ziyâ[55] | 37a | |
Beyâtî | Muhammes | Nakış | Sünbüli sünbüli sine cânım | 38a | |
Beyâtî | Semâî | Gözlerin gönlüm alub[56] | 40a | ||
Nühüft | Çenber | Beste | Gamla malâmal iken | 44b | |
Nühüft | Semâî | Biz o şehr ki sebze der deşt | 47a | ||
Bûselik | Hafîf | Beste | Her gördüğü periye gönül[57] | 71a |
4.35.İbrâhim Âmâ (?)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Nişâbûr | Devr-i Kebîr | Beste |
| Yâsemindir haddi | 20a |
Uşşâk | Nm Devir | Beste | Hattın ey tâze rû | 31a | |
Uşşâk | Semâî | Dünyâyı harâb etti o mestâne | 32b |
4.36.İbrâhim Çavuş Ağa-Atîk (?)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Isfahân | Semâî |
| Kanınca ümmün olur mu | 18a | |
Mâhûr | Muhammes | Beste | Gerçi ey peyk-i hayâlim | 23b | |
Hüzzâm | Semâî | Düşdükse gönül bi ser ü sâmân | 81a | ||
Kürdî | Semâî | Kaddem hûm idüp cevrile | 104b |
4.37.İbrâhim Çavuş Ağa- Kürkçüzâde (?)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Isfahân | Beste | Birbirinden âşık-ı mâşuk | 16b | ||
Hümâyûn | Devr-i revân | Beste | Cilvegâh-ı yâre vara vara | 40b | |
Acemaşîrân | Semâî | Ol yâr içün ey dil deme hûri | 53a | ||
Arazbâr | Semâî | Bin cânıyla meftûnunum | 57b | ||
Hüseynî | Semâî | Gönül pâ mâl-i aşkı olmağa | 70a | ||
Evc-Bûselik | Semâî | Hat âver olalı o şûhun | 103a |
4.38.İsmâil Ağa Başçavuş-Müezzin- Bursevî (?)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Isfahân | Çenber | Beste | Safâ-bahş-ı figân olmaz | 14b | |
Isfahân | Semâî | Beni bend etti mest idüb | 17b | ||
Isfahân | Semâî | Aşkın ile çâk oldu giryânım | 18b | ||
Isfahân | Semâî | Açıp nikâb-ı hicâbı çekince | 18b | ||
Mâhûr | Beste | Dâniş | Yâre nazar-ı rağbete şâyân | 23a | |
Mâhûr | Semâî | Açılır sûziş şevkimle deyu | 25a | ||
Mâhûr | Semâî | Hemân def-i hımâr | 25b | ||
Mâhûr | Semâî | Gül inmez bir olup gülşene | 25b | ||
Nevâ | Semâî | Cânâ deme beyhûde imiş | 28b | ||
Nevâ | Semâî | Endîşe-i sahbâ-yı lebin | 28b | ||
Nevâ | Semâî | Bu kasdın etti meftûn âlemi | 28b | ||
Uşşâk | Semâî | Ben zâr-ı dil fikârına söyle | 33a,34a | ||
Uşşâk | Semâî | Sana ey mihr-i letâfet olalı | 34a | ||
Beyâtî | Hafîf | Beste | Hemrâz ider adüvleri | 34b | |
Beyâtî | Remel | Beste | Dil zevk-i gam-ı aşkı tamâm | 34b | |
Beyâtî | Sofyan | Şarkı | Gönül verdim o şûha | 35b | |
Beyâtî | Muhammes | Beste | Bera-yı mikrâs gamzenle | 18b | |
Beyâtî | Semâî | Şarâb-ı la’li neşâtı | 37b | ||
Beyâtî | Semâî | Dil verdim ânın zülfüne | 37b | ||
Beyâtî | Semâî | Fikr-i hattıyla rûşen olur dilde | 37b | ||
Beyâtî | Nakış Semâî | Hastadır aşk-ı hicrânım | 38b | ||
Beyâtî | Nakış Semâî | Bilmedim kader visâl-i yâri | 38b | ||
Beyâtî | Semâî | Ziyâde etme | 39a | ||
Beyâtî | Semâî | Âteş bedel | 40a | ||
Hümâyûn | Devr-i revân | Beste | Dil hüsn-i | 40b | |
Hümâyûn | Aksak Fahte | Beste | İtsün gehî nüvâziş-i uşşâk | 40b | |
Hümâyûn | Çenber | Beste | Nesim âsâ açılsam ol gül | 40b | |
Hümâyûn | Semâî | Sezâdır sana sultânım | 42b | ||
Hümâyûn | Nakış Semâî | İsmâil Ağa | Nedendir çeşm-i fettânem | 43a | |
Nühüft | Devr-i revân | Beste | Oldu tâb-ı efgân dile | 45a | |
Nühüft | Semâî | Burc-i keremde ol meyin | 45b | ||
Nühüft | Semâî | Gül bûsesiyle didelerim | 45b | ||
Nühüft | Nakış Semâî | Kimlerle meyân-ı beste | 46b | ||
Acemaşîrân | Beste | Dâniş | Cânım diyerek sineye | 52a | |
Acemaşîrân | Semâî | Ey aklım alan dilber | 53a | ||
Acemaşîrân | Semâî | Dâniş | Gider karâr-ı dilim | 53a | |
Acemaşîrân | Semâî | Yarin bilirim bezmimize | 54a | ||
Arazbâr | Semâî | Bin cânıyla meftûnunum | 57b | ||
Arazbâr | Hafif | Beste | Budur ilhâm olunan lezzet | 55b | |
Arazbâr | Semâî | Nice âh etmeyim ol | 57b | ||
Baba Tâhir | Çenber | Beste | İşve vü nâzı güzel | 58a | |
Baba Tâhir | Semâî | Gül gonce-i lebin | 59b | ||
Dügâh | Çenber | Beste | Figân kim hâsıl-ı ümmîdi | 60a | |
Dügâh | Semâî | Mahçuptur ol gonca-i âdâb | 61b | ||
Dügâh | Semâî | Hâl-i siyeh ki | 61b | ||
Sabâ | Beste | Esrâr-ı hattınla dili medhûş | 62b | ||
Sabâ | Berefşân | Beste | Sûz-i şem-i âteş-i ruhsâra | 62b | |
Sabâ | Semâî | Reng-i rah elinle gül âteşlere | 64b | ||
Hüseynî | Muhammes | Beste | Bir nâz ile sad âkilî | 67b | |
Hüseynî | Zencîr | Beste | Cûy-i bir pây-i melâhat | 67b | |
Hüseynî | Semâî | Güftâr-ı femin İsâ-i Meryem | 69b | ||
Hüseynî | Semâî | Küşâd kâre dil ukdedâr | 69b | ||
Hüseynî | Semâî | Safâ-yı bûse la’lî | 70a | ||
Bûselik | Zencîr | Beste | Ne var bu mertebe ey şuh | 71a | |
Bûselik | Semâî | Aç sine-i | 71b | ||
Bûselik | Semâî | Cefâ-yı tâli’ nâ sazkârı | 71b | ||
Bûselik | Semâî | Meded ol | 72a | ||
Bûselik | Semâî | Ey dil-i heves | 72a | ||
Bûselik | Nakış Semâî | İsmâil Ağa | Niçün ol şâh-ı cihân | 72a | |
Bûselik | Semâî | İsmâil Ağa | Gam-ı firâka düşeliden | 72b | |
Aşîrân | Hafîf | Beste | Mehcubînim gele ki hicrinle | 73a | |
Aşîrân | Darbeyn | Beste | Figânım hep | 73a | |
Aşîrân | Hafîf | Beste | Hatâ mı eyledim | 73a | |
Aşîrân | Semâî | Nişlesem bende-i dil | 75a | ||
Aşîrân | Semâî | Deme güzeller içün | 75a | ||
Hicâz | Sakîl | Beste | Derdile yine ekşimi | 78a | |
Hicâz | Çenber | Beste | Beni sermest la’l-i dilrüba | 78a | |
Hüzzâm | Semâî | Kapıldım o şehin reftâresine | 79b | ||
Hüzzâm | Çenber | Beste | Dem-i vaslın düşürüp | 80a | |
Hüzzâm | Sakîl | Beste | Ey dil-i taaccüb | 80a | |
Hüzzâm | Zencîr | Beste | Hasbî | Kemân cevrini ol serkeşin | 80a |
Hüzzâm | Muhammes | Beste | Herkese mihr u vefâ | 80a | |
Hüzzâm | Semâî | Sûz-i çeşmin kaçan uşşâka | 81a | ||
Şehnâz | Hafîf | Beste | Gâhi ide | 82b | |
Şehnâz | Semâî | Dem-i visâl o şuha | 83b | ||
Şehnâz | Semâî | Ol âfetin reviş-i nâzikânesin | 83b | ||
Şehnâz | Çenber | Beste | Esîr-i hicr-i bezm-i vuslatın | 84b | |
Şehnâz | Muhammes | Beste | Sînemi deldi majik okları | 84b | |
Muhayyer | Beste | Dâniş | Sahbâ-yı nâzı her dem | 86b | |
Muhayyer | Çenber | Beste | Dâniş | O tıfl-ı nâz-perver | 86b |
Muhayyer | Semâî | Dâniş | Gülberk-i rûy-i dilber | 87a | |
Muhayyer | Semâî | O verd-i tazeye vasf-ı femin | 87a | ||
Irâk | Zencîr | Beste | Kaydımız yok mesken-i | 88b | |
Irâk | Muhammes | Beste | Tuttu feleği velvele-i nâle | 88b | |
Irâk | Hafif | Beste | Bir dilber-i hemişe soruyor | 88b | |
Irâk | Muhammes | Beste | Sînemdeki her dağ-ı gamın | 88b | |
Irâk | Hafîf | Beste | Her şuh tâzenîn | 89a | |
Irâk | Beste | Bu cevri yeter etme aman | 90b | ||
Segâh | Zencîr | Beste | Ne bu renciş sana küstâh nigâh | 91a | |
Segâh | Hafîf | Beste | Bir günâh o şuhla kerem | 91a | |
Segâh | Remel | Beste | Ruhgüzâr-ı yâre cûlar | 91b | |
Segâh | Semâî | Hayf kim rûyine bir kerem | 93a | ||
Segâh | Kâr-ı Bülbül | Ten zir tenen dir | 94b | ||
Râhatülervâh | Zencîr | Beste | Fasl-ı güldür idelim keşt | 95a | |
Rahatülervâh | Zencîr | Beste | Çeküp kemânını tâ | 95a | |
Bestenigâr | Sakîl | Beste | Ne kadar nâzik | 96a | |
Bestenigâr | Semâî | İsmâil Ağa | Beni sâyin gibi üftâde eden | 99a | |
Evc | Reftâr | Beste | Esîr-i hüsnün hasret itme | 99a | |
Evc | Semâî | Gülçide-i ruhsârına müjde | 100b | ||
Evc-Bûselik | Remel | Beste | San’atla o şûhu | 102b | |
Evc-Bûselik | Semâî | Ne hoştur ol tabîb nâz | 103a |
4.39. İsmâilzâde (?)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Nevâ | Zencîr | Beste | Ne demeğe kasd ile tığ | 28a |
4.40.Kadri (?)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Pençgâh | Semâî | Nâliyle başlaya lem hâtırı | 10a | ||
Nikriz | Sakîl | Beste | Yârab beni vuslatına cânâna[58] | 12b |
4.41.Kaptanzâde (?)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Rehâvî | Semâî | Türab tabıyla sohbet | 8a |
4.42.Koca Baba (?)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Nikriz | Semâî | Nâbî | Dem beste olur dil seni | 13b |
4.43.Koz/Kaz?
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Nikriz | Semâî | Yekkâ göherim meclis-i | 14a |
4.44.Küçük İmam Hâce/ İmâm-ı Sagîr (1674)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Pençgâh | Türkî darb | Nakış | Sûyi nigâr men ki âh ki[59] |
| |
Pençgâh | Devr-i Kebîr | Nakış |
| Yâsemindir haddi | 20a |
Nişâbûr | Nm Devir | Beste | Hattın ey tâze rû | 31a | |
Nevâ | Semâî | Dünyâyı harâb etti o mestâne | 32b | ||
Nevâ | Çenber | Beste | Âşık vasl-ı arzu esib hicrân[60] | 27a | |
Nevâ | Beste | Gönlümü vîrân idüb[61] | 28a | ||
Nevâ | Zencîr | Beste | Küşâde oldu gönül[62] | 28a | |
Nevâ | Semâî | Gül mevsimidir gerçi dil | 29a | ||
Acemaşîrân | Zencîr | Beste | Ne arzuhâle meded var | 52a | |
Sabâ | Muhammes | Beste | O kaşı yaya sabâ bir iki nişanımı[63] | 63a | |
Şehnâz | Zencîr | Beste | Terâne-i subh-i figânım | 82b | |
Evç | Çenber | Beste | Gamze-i dilber değildir dilde[64] | 99a |
4.45.Küçük Müezzin (ö.1717)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Nevâ | Semâî | Dildâre varub ağlama | 29b |
4.46.Mahmud Seyyid (?)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Isfahân | Darbeyn | Beste | Feryâd iderem | 16b |
4.47.Mehmet Ağa/ Hakkâk Hacı ?
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Uşşâk | Semâî | Didârını dil görmese | 33a |
4.48.Mehmed Ağa Kemânî (?)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Isfahân | Semâî | Geldi dehene hicrin ile cânım | 17b | ||
Isfahân | Semâî | Bir cefâcû yâr imişsin[65] | 19a |
4.49.Mehmet Ağa Şehrî (?)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Nevâ | Semâî | Sînem o nihâl gül ile | 28b |
4.50.Mehmet Ağa Tanbûrî (?)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Hüseynî | Beste | Mâcerâ-yı aşkı açtı | 68a | ||
Nişâbûr* | Semâî | Ruhsârına ayıb itme nigâh | 21a |
4.51.Memiş Ağa (?)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Nikriz | Semâî | İyş eyleyelim bu gece[66] | 13a |
4.53.Mustafa Ağa Hatibzâde Şehîr (?)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Rehâvî | Beste | Ne tende cânla sensiz | 6b | ||
Rehâvî | Çenber | Beste | Baht uyansa hâba varsa | 6b | |
Rehâvî | Semâî | Esrâr-ı lebin söylemez gerçi | 8a | ||
Nevâ | Nakış Semâî | Bir zamân neydi hem | 27a, 29a | ||
Nevâ | Çenber | Beste | Mihr-i dilberden dil | 27b | |
Arazbâr | Semâî | Dilsûz iden ol âfet-i tâb | 56a |
4.54.Mustafa Ağa Kurbî (?)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Sabâ | Remel | Beste | Ey bâd-ı sabâ var yürü | 63a | |
Sabâ | Remel | Beste | Taze şükûfelerle dolup | 65a |
4.55.Mustafa Ağa Tab’î Müezzin-Çelebi (ö.1770)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Isfahân | Çenber | Beste | Kanı ol dem ki senin | 16a | |
Isfahân | Semâî | Kim dedi sana âşık-ı nâlân | 19a | ||
Arazbâr | Semâî | Ey hüsnünle revnak figan | 56a, | ||
Rehâvî | Semâî | Gönül değme | 67a | ||
Segâh | Semâî | Dil beste olduğum | 92a | ||
Aşîrân | Beste | Arz-ı niyâzımız sana | 73b | ||
Aşîrân | Semâî | Evvel bahâr hüsnün aklımı | 75a |
4.54.Müezzin Çelebi
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Nişâbur | Devr-i kebîr | Beste | Şâha söyleyin adledüb | 20a |
4.57.Na’lçe (?)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Mâhûr | Devr-i revân | Beste | Yâra te’sîr ide mi nâle | 24a | |
Hicâz | Çenber | Beste | Ah idüp la’l-i lebin[67] | 78a |
4.58.Na’lî Âtîk (?)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Acem | Beste | O şâh-ı mülk-i nâz | 49b |
4.59.Nasuhpaşazâde (ö.1666)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Kürdî | Muhammes | Beste | Döndü birden yâr[68] | 104b |
4.60.Nazîm Çelebi (1650-1727)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Nişâbûr | Semâî | Bin derdile giryânın ola | 21b | ||
Mâhûr | Semâî | Unuttuk zahm-ı gamzen | 25b | ||
Nevâ | Semâî | Mâilim bir güle kim | 29a | ||
Nevâ | Semâî | Def gibi sînegerim | 29b | ||
Beyâtî | Sakîl | Beste | Hat geldi rûy-i dilbere | 35a, | |
Beyâtî | Nim Devir | Adsız | Dökül câm-ı mey[69] | 35a | |
Beyâtî | Remel | Beste | La’lin gören ey hur-lika[70] | 35a | |
Beyâtî | Hafîf | Beste | Melâmet etme beni ser ü ser | 36a | |
Beyâtî | Remel | Beste | Mir’ât-ı dile hışmile | 37a | |
Acem | Muhammes | Beste | Öleyim misâl-i hâle | 48b | |
Acem | Hafif | Beste | Kurbânın olam gamzene | 50a |
4.61.Nazirîzâde
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Kürdî | Muhammes | Beste | Döndü birden yâr | 104b |
4.62.Osman Ağa Müezzinbaşı
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Pençgâh | Semâî | Meyânın kim ko | 10a | ||
Isfahân | Hafîf | Semâî | Ser tâ be kadem | 19b | |
Nühüft | Semâî | Bir kez seni ey mehlika | 46a |
4.62.Recep Çelebi-(Çömlekçizâde) (ö.1692)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Uşşâk | Fahte | Beste | Hû’ya varmış ol gül-i ter | 30b | |
Uşşâk | Sakîl | Beste | Tâb-ı meyle açmış o mehpâre[71] | 30b |
4.63.Recep Taçcızâde (17.yy)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Rast | Semâî | Taşçızâde | Çekmiş yüzüne nikâb-ı işve | 3b | |
Rehâvî | Semâî | Gözüm yaşın | 7b | ||
Rehâvî | Semâî | Yârin ki fikr-i kadd u izârında[72] | 8a | ||
Rehâvî | Semâî | Yüreğim pâreledi nâvek-i [73] | 27a | ||
Nikrîz | Semâî | Heves-i bağ-ı cemâlin[74] | 13b | ||
Nişâbûr | Çenber | Beste | Bakışın deler ciğerler[75] | 20a | |
Nişâbûr | Semâî | Yek dem bemnî (farsça) | 21b | ||
Zâvil | Çenber | Beste | Âşıka hüsnün şehâ | 22b | |
Nevâ | Evfer | Beste | Gamze-i şûhuna cân[76] | 28a | |
Uşşâk | Sakîl | Beste | Tâb-ı meyle açmış o mehpâre | 30b | |
Uşşâk | Fahte | Beste | Hû’ya varmış ol gül-i ter | 30b | |
Uşşâk | Semâî | O şûh-i işve | 33b | ||
Uşşâk | Nm Devir | Beste | Dilgâhı latif idüb | 32a | |
Acem | Çenber | Beste | Ney gibi inlersin ey dil[77] | 49a | |
Acem | Nakış Beste | Dilber olacak âşıkına eylese[78] | 50a | ||
Acem | Fer’ | Beste | Dil gûşe-i firkatte visâlin[79] | 50a | |
Acemaşîrân | Semâî | Sanadır gölgemin meyli | 54a | ||
Sabâ | Çenber | Beste | Râhın bir câmla ey şâh | 63a |
4.64.Rıfat Hâfız Üsküdârî (ö.1726 sonrası)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Nikriz | Hafîf | Beste | Erbâb-ı söz eylese | 11b | |
Mâhûr | Semâî | Mâdem ki var sende efendim | 25b | ||
Mâhûr | Semâî | Yaktı o lâle ruh beni | 26a | ||
Uşşâk | Semâî | Hilâl-i ebrûnu gördükde senin | 32b | ||
Beyâtî | Remel | Beste | Dilber olacak meh-i tâbân[80] | 37a | |
Hümâyûn | Semâî | Bülbül terennümde bah[81] | 42a | ||
Nühüft | Semâî | Tekmil-i cünûn etmeğe | 47a | ||
Nühüft | Semâî | Gubâr-ı pâyine çeşm-i cihânyân[82] | 47a | ||
Acem | Hafîf | Beste | Bir şûha âşıkım bana bin | 48b | |
Acem | Hâvî | Beste | Leb-i cân-ı bahşın | 49b | |
Acem | Semâî | Mecliste gîce kamet-i cânâna | 51b | ||
Bestenigâr | Semâî | Gör sine pür tâb-ı rûyi | 54a | ||
Bestenigâr | Semâî | Dil ki yâresine de | 97b |
4.65. Sâlih Çavuş Ağa Küçük
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Hüzzâm | Semâî | Pâşçâş? | Gülşende nedim gelse o gül | 81a |
4.66.Sultan Veled (ö.1312)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Pençgâh | Devr-i revân | M.Âyini Zeyli | Şem’i ruhuna cismimi | 9a, 9b |
4.67.Seyyid Nuh (ö.1714)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Hümâyûn | Devr-i revân | Beste | Tâcınun rahaten giyub tuttum | 41a | |
Hümâyûn | Semâî | Şeb-i cünûn-ı dil dimâğım | 42a | ||
Baba Tâhir | Remel | Beste | Meyletti gönül | 58a |
4.69. Tesbihçi Emîr
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Kürdî | Muhammes | Beste | Esir-i zülfüne kasdın cefâ imiş | 104b |
4.70.Tosunzâde (ö.1715)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Nişâbûr | Çenber | Beste | Gamzene kurbân olayım ey civan | 20a | |
Mâhûr | Zencîr | Beste | Dahî hımâr şebâbiyledir firâş | 23a | |
Nevâ | Zencîr | Beste | Piyâleler o ruhsâr ile ter getirir[83] | 26b | |
Nevâ | Darb-ı Fetih | Beste | Sîni tî ide benden olsa ağyâr | 27b | |
Nevâ | Semâî | Şarkı | Lekat hâr u advvü bî (Arapça) | 29b | |
Uşşâk | Çenber | Beste | Yâr ile hem sohbet | 32a | |
Uşşâk | Semâî | Ne esîr-i rûhuna | 33a | ||
Nühüft | Remel | Beste | Çeşmin gibi mest olmağ’içün | 44b | |
Acem | Sakîl | Beste | Arzeylesin mi bir dahî[84] | 50a |
4.71.Yekçeşm Derviş Hüseyin
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Nişâbûr | Semâî | Dil fikr-i lebin canda nihân | 21a | ||
Beyâtî | Semâî | Gelmez cihâna hüsnile yektâ | 40a | ||
Nühüft | Semâî | Tekmil-i cünûn etmeğe | 47a |
4.72.Yusuf Çelebi (1728)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Nikrîz | Semâî | Âşüfte dimağ etti dil-i bûy | 13b | ||
Nühürf | Çenber | Beste | Ne feyz-i şevk ne ser-i sebze[85] | 44b |
4.73.Zaharya Kürkçü (ö.1740?)
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Isfahân | Çenber | Beste | Leyle-i zülfün | 17a | |
Isfahân | Nim Devir | Beste | Gubâr-ı mukaddemin | 17a | |
Isfahân | Sengin Semâî | Nakış Semâî | Ah ile gönül yârinin ağyâri | 18a | |
Uşşâk | Çenber | Beste | Kenzübîzâde | Cam-ı l’alin son pâyâpey | 30a |
Sabâ | Semâî | Esîr-i kâkülün olmak hata | 65a | ||
Hüseynî | Berefşân | Beste | Yâr rahmetti bugün | 68b | |
Segâh | Semâî | Derûn-i hicrile olsa pâre | 93a | ||
Râhatülervâh | Çenber | Beste | Âfet-i cân dediler | 95a |
4.74.Zeki Hüseyin Efendi
Makam | Usul | Form | Şâir | Güfte Başı | Vrk |
Nişâbûr | Evfer | Beste | Râh-ı dildâre aceb lâle mi | 20b |
4.3. Bestecileri Belirtilmemiş Eserler
Makam | Usul | Form | Şâir |
| Vrk |
Rast |
| Nakış Semâi |
| Ger siyehin çoyinem bod | 4a |
Rehâvi | Remel | Beste | Gönlümdeki aşkın gibi bir[86] | 6a | |
Rehâvi | Berefşan | Beste | Diye ey ruh-i musavver[87] | 6a | |
Rehâvi | Hafif | Beste | Jâle veş bir gonce-i ra’nâya düştü[88] | 6b | |
Rehâvi | Fahte | Semâi | Dile mâye-i safâdır[89] | 7a | |
Isfahân | Semâi | Her lahza işim nâle vah olsun[90] | 18a | ||
Nişâbûr | Semâi | Ey kıble-i ikbâl-i cihân | 22a | ||
Mâhur | Eylesem ol şuh için zâr u figân | 25a | |||
Mâhur | Kâkül-i hoş bûların | 25a | |||
Mâhur | Semâi | Uşşâk senin hüsnün kim[91] | 26a | ||
Nevâ | Semâî | Görünce bend olur | 27a,29a | ||
Nevâ | Semâi | Tûti-i sıfat ol câme[92] | 29b | ||
Uşşâk | Semâi | Nev şüküfte goncasın | 33b | ||
Hicâz | Muhammes | Beste | Olsa bin yıl vatan edil der meyhâne | 78b |
5–Güfte Mecmuası’ndaki Mûsıkî Unsurlarına Dair Sayısal Tespitler
5.1-Makamlar ve Mûsıkî Formlarına Göre Eser dağılımı
Makamlar | Kâr | Beste | Nakış | Semâî | Nakış Semâî | Şarkı | Diğer | Eser Sayısı |
Rast | 2 | 4 | 5 | 4 |
| 15 | ||
Rehâvî | 16 | 12 |
| 28 | ||||
Pençgâh | 4 | 1 | 3 | 6 | 1 Âyin | 15 | ||
Nikrîz | 11 | 7 | 4 | 1 Adsız | 23 | |||
Isfahân | 22 | 18 | 1 |
| 41 | |||
Nişâbûr | 7 | 8 | 1 | 2 |
| 18 | ||
Zâvil | 3 |
| 3 | |||||
Mâhur | 14 | 11 | 3 Adsız | 28 | ||||
Nevâ | 12 | 2 | 13 | 2 | 1 |
| 30 | |
Uşşâk | 17 | 18 |
| 35 | ||||
Beyâti | 21 | 1 | 19 | 4 | 4 | 1 Adsız | 50 | |
Hümâyûn | 5 | 7 | 1 | 2 Adsız | 15 | |||
Nühüft | 14 | 13 | 3 |
| 30 | |||
Sünbüle | 0 | |||||||
Acem | 15 | 2 | 4 | 21 | ||||
Acemaşîrân | 5 | 7 | 12 | |||||
Arazbâr | 4 | 6 | 1 Adsız | 11 | ||||
Babatâhir | 4 | 4 | 8 | |||||
Dügâh | 4 | 3 | 7 | |||||
Sabâ | 9 | 7 | 16 | |||||
Kûçek | 1 | 1 | 1 | 3 | ||||
Hüseynî | 12 | 11 | 23 | |||||
Bûselik | 4 | 5 | 1 | 10 | ||||
Aşîrân |
| 8 |
| 8 |
|
| 1 Adsız | 17 |
Hicâz |
| 5 |
| 4 |
|
| 9 | |
Hüzzâm |
| 4 |
| 3 |
|
| 7 | |
Şehnâz |
| 3 |
| 3 |
|
| 6 | |
Şehnâz-Bûselik |
| 3 |
| 3 |
|
| 6 | |
Muhayyer |
| 2 |
| 2 |
|
| 1 Adsız | 5 |
Irâk |
| 6 |
| 4 |
|
| 10 | |
Segâh | 1 | 6 | 6 | 13 | ||||
Rahatülervâh | 5 | 5 | ||||||
Bestenigâr | 2 | 3 | 1 Adsız | 6 | ||||
Evç | 6 | 5 | 11 | |||||
Evç-Bûselik | 2 | 5 | 7 | |||||
Kürdî | 3 | 1 | 4 | |||||
37 | 3 | 263 | 7 | 229 | 27 | 7 | 1Âyin 11Adsız | 548 |
4.2-Usûller ve Mûsıkî Formlarına Göre Dağılımı
Usûller | Kâr | Beste | Nakış | Semâî | Nakış Semâî | Şarkı | Diğer | Eser Sayısı |
1-Sofyan | 3 | 3 | ||||||
2-Düyek | 1 | 1 | ||||||
3-Evfer | 10 | 1 Adsız | 11 | |||||
4-Frenkçin | 1 Adsız | 1 | ||||||
5-Devr-i Revân | 18 | 1 | 4 | 1Âyin, 1Adsız | 25 | |||
6-Nim Hafif | 2 | 2 | ||||||
7-Fer’ | 4 | 4 | ||||||
8-Nim devir | 10 | 10 | ||||||
9-Türkî Darb | 1 | 1 | 2 | |||||
10-Aksak Fahte | 1 | 1 | ||||||
11-Fahte | 4 | 1 | 5 | |||||
12-Hezeç | 1 | 1 | ||||||
13-Çenber | 48 | 48 | ||||||
14-Devr-i Kebîr |
| 8 |
|
|
|
|
| 8 |
15-Remel | 34 |
|
|
|
|
| 34 | |
16-Hafîf | 2 | 34 |
|
|
|
|
| 36 |
17-Muhammes | 33 | 1 |
|
|
|
| 34 | |
18-Berefşân | 4 |
|
|
|
|
| 4 | |
19-Sakîl | 17 |
|
|
|
|
| 17 | |
20-Hâvî | 2 |
|
|
|
|
| 2 | |
21-Darb-ı Fetih |
| 2 |
|
|
|
|
| 2 |
22-Darbeyn |
| 2 |
|
|
|
|
| 2 |
23-Zencîr |
| 25 |
|
|
|
|
| 25 |
Bu çalışma, Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Ölümünün 50. Yılında Uluslararası M. Fuat Köprülü Türkoloji ve Beşeri Bilimler Sempozyumu (21-22 Kasım 2016), Saadettin Arel (Mûsıkî) oturumunda sunulduktan sonra genişletilerek makaleleştirilmiş ve Bildiri kitabında yayınlanmıştır. Aralık 2017, s.125-164
KAYNAKLAR
ÇIPAN, Mustafa,“Osmanlı Dönemi Güfte Mecmuaları Üzerine Bir Değerlendirme”, Osmanlı Dünyasında Şiir Uluslar arası Sempozyumu, İstanbul, 1999
ÇIPAN, Mustafa, Derviş Avni Güfte ve Şiir Mecmuası, Konya, 2000. Uzun Mustafa, “Mecmua”, TDV.İslam Ansiklopedisi, C. 28, İstanbul 2003.
ÇIRAK, Emine Hilal, XVIII..YY.’da Yazıldığı Tahmin Edilen Bir Yazmadaki Güfteler, MÜ. SBE. (Basılmamış YL tezi), İstanbul 2007
DOĞRUSÖZ, Nilgün, Hafız Post Güfte Mecmuası Türkçe Güfteler, İTÜ.SBE (Basılmamış YL tezi) İstanbul, 1993.
DURAN, Tolga, Millet Kütüphanesi Ali Emîrî, Manzum nr.759/1’e Kayıtlı Güfte Mecmuasının İncelenmesi, İTÜ. SBE. (Basılmamış YL yezi), İstanbul 2005
ERDEN, Serçin, Hasan Gülşenî’nin Güfte Mecmuası ve İncelenmesi, ÎTÜ.SBE (Basılmamış YL tezi), İstanbul, 2004.
KORKMAZ, Harun, “Yazma Güfte Mecmuaları ve Osmanlı Mûsıkîsi Tarihi Bakımından Ehemmiyeti”, XI. Milli Türkoloji Kongresi Bildirileri (11-13 kasım 2014), İstanbul 2015, C.II, s.675-680.
KUTLAR, Fatma Sabiha, Arpaemini-zâde Sâmî Divânı Tenkitli metin-İnceleme-Özel Adlar Dizini, C.I-II, Hacettepe Üniversitesi S.B.E. (Basılmamış Doktora tezi), Ankara, 1996.
LEVEND, Agâh Sırrı, Divan Edebiyâtı Kelimeler ve Remizler Manzmunlar ve Mefhumlar, İstanbul 1984, s.247—252.
MECMUA-İ MÛSIKÎ, Berlin Devlet Kütüphanesi, Prusya Kültürel Mirası Eserleri Ms.or. fol.3370
ÖZCAN, Nuri, XVIII. Asırda Osmanlılar’da Dînî Mûsıkî, MÜ.SBE (Basılmamış Doktora tezi), İstanbul, 1982;
ÖZTUNA, Yılmaz, “Es’ad Efendi”, Büyük Türk Mûsıkîsi Ansiklopedisi, C.I, Ankara, 1990, s.265-266.
SAĞMAN, Şengül, Müstakimzâde’nin “Mecmua-i İlâhiyât”Adlı Güfte Mecmuası, MÜ, SBE. (Basılmamış YL tezi), İstanbul 2001
SOYDAŞ, M.Emin, XVIII. Yüzyıla Ait Bir Elyazması Mecmuada Dînî Mûsıkî Güfteleri, MÜ.SBE (Basılmamış YL tezi), İstanbul, 2001
SOYSAL, Fikri -Mustafa Uğurlu Aslan, “1774 Tarihli Hâfız Abdülbâkî’ye Ait Güfte Mecmuasının İncelenmesi”, Rast Müzikoloji Dergisi, C.II, S.1, s.68-88
TRT Repertuarı Sözlü Eserler Arşivi
UZUN Mustafa, “Mecmua”, TDV.İslam Ansiklopedisi, C. 28, İstanbul 2003, s. 268.
DİPNOTLAR
[1] Mustafa Uzun, “Mecmua”, TDV.İslam Ansiklopedisi, C. 28, İstanbul 2003, s. 268.
[2] Bu konuda Türkiyat Enstitüsü Arş.Gör. Harun Korkmaz doktora tez çalışması sebebiyle kapsamlı bir araştırma içerisindedir. Tezi tamamlandığında güfte mecmualarının vasıfları ve sınıflandırılmalarındaki ilkeler, somut verilerle ortaya konacaktır ümidindeyiz. Harun Korkmaz “Yazma Güfte Mecmuaları ve Osmanlı Mûsıkîsi Tarihi Bakımından Ehemmiyeti”, XI. Milli Türkoloji Kongresi Bildirileri (11-13 kasım 2014), İstanbul 2015, C.II, s.675-680. İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesi’nde bulunan Itrî, Hâfız Post, Ebûbekir Ağa, Hekimbaşı Abdülaziz Efendi, Kazasker Mustafa İzzet Efendi, Mehmed İzzet Efendi, Şeklinûr Hanım, Sultan II. Mahmud ve birçok başka musikişinasın tertib ettikleri güfte mecmualarının tanıtımı için bkz. Harun Korkmaz, The Catalog of Music Manuscripts in Istanbul University Library (İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi’ndeki Musiki Yazmalarının Kataloğu), Harvard University The Department of Near Eastern Languages and Civilizations, Cambridge, MA, 2015.
[3] Mustafa Çıpan, “Osmanlı Dönemi Güfte Mecmuaları Üzerine Bir Değerlendirme”, Osmanlı Dünyasında Şiir Uluslar arası Sempozyumu, İstanbul, 1999.
[4] Şengül Sağman, Müstakimzâde’nin “Mecmua-i İlâhiyât” Adlı Güfte Mecmuası, MÜ, SBE. (YL), İstanbul 2001, s.5a
[5] A.g.e., 5a
[6] Nuri Özcan, XVIII. Asırda Osmanlılar’da Dînî Mûsıkî, MÜ.SBE (Doktora), İstanbul, 1982; Mustafa Çıpan, Derviş Avni Güfte ve Şiir Mecmuası, Konya, 2000, s.27; M.Emin Soydaş, XVIII. Yüzyıla Ait Bir Elyazması Mecmuada Dînî Mûsıkî Güfteleri, MÜ.SBE (YL), İstanbul, 2001, s.5.
[7] Şair hakkında bilgi için bkz. Fatma Sabiha Kutlar, Arpaemini-zâde Sâmî Divânı Tenkitli metin-İnceleme-Özel Adlar Dizini, C.I-II, Hacettepe Üniversitesi S.B.E. (Doktora), Ankara, 1996.
[8] Agâh Sırrı Levend, Divan Edebiyâtı Kelimeler ve Remizler Manzmunlar ve Mefhumlar, İstanbul 1984, s.247—252.
[9] Emine Hilal Çırak, XVIII..YY.’da Yazıldığı Tahmin Edilen Bir Yazmadaki Güfteler, MÜ. SBE. (YL), İstanbul 2007; Manzum, Millet Ali Emîrî, nr.705 Çalışmamızda bu eser “Manzum, 705” olarak anılacaktır.
[10] Serçin Erden, Hasan Gülşenî’nin Güfte Mecmuası ve İncelenmesi, ÎTÜ.SBE (YL), İstanbul, 2004; Manzum, Millet, Ali Emîrî, nr. 736; Çalışmamızda bu eser H.Gülşenî Mecm. olarak anılacaktır.
[11] Yılmaz Öztuna, “Es’ad Efendi”, Büyük Türk Mûsıkîsi Ansiklopedisi, C.I, Ankara, 1990, s.266.
[12] TRT Repertuarı nr.6203.
[13] Usûl Fer’, güfte Ârif Çelebi, Nilgün Doğrusöz, Hafız Post Güfte mecmuası Türkçe Güfteler, İTÜ.SBE (YL) İstanbul, 1993, 63a. Çalışmamızda bu eser H.Post Mecm olarak anılacaktır.
[14] H.Post Mecm, 10b.
[15] Besteci adı yok, “Usûleş Evfer”, H.Post Mecm. 76a
[16] Tolga Duran, Millet Kütüphanesi Ali Emîrî, Manzum nr.759/1’e Kayıtlı Güfte Mecmuasının İncelenmesi, İTÜ. SBE. (YL), İstanbul 2005; 31a. Çalışmamızda bu eser “Manzum 759” olarak anılacaktır. ; “Beyâtî” H.Gülşenî Mecm., 87b.
[17] Kaynaklarda bu güftenin çeşitli besteleri bulunduğu anlaşılmaktadır. Nevâ-Sünbüle/Nühüft makamında Esad Efendi Manzum 759, 39a; Manzum 705, 45b; Arazbâr, Miskî İbrâhim Efendi, Manzum 705, 61b.
[18] Manzum, 705,46b.
[19] Manzum, 705,46a.
[20] Manzum 705, 139b; “İmam Efendi” Manzum 759, 119b.
[21] Üzerinde çalıştığımız Mecmua’da “Molla Efendi” adına üç eser kayıtlıdır (26a, 48b, 69a). Molla Efendi ile Ebuishakzâde Şeyhülislâm Esad Efendi kastedildiğinden, aynı başlık altında toplanmıştır. Nitekim, Esad Efendi’nin sağlığında derlenmiş bir güfte mecmuasında “Esad Efendimiz, Molla” ifâdesi durumu belgelemektedir. Manzum 759, 63a.
[22] Manzum, 759, 20a; H.Gülşenî, 37a.
[23] Beste: Hasan Efendizâde, güfte Molla.TRT.Rep.nr21228
[24] Manzum 759, 60b; Manzum 705, 83a.
[25] Manzum, 759, 104a
[26] H.Post.Mecm.101b
[27] TRT Rep.nr. 8357.
[28] H.Post.Mecm 7b
[29] H.Post Mecm.7b; Manzum 759, 3b.
[30] Beste Taşçıoğlu Receb, güfte: Vecdi, H.Post Mecm., 8a; Mecmua’da Merâgî adına kayıtlı olan bu güfte Taşçızâde Receb’in Rast Semâi’si olarak ayrıca 3b de belirtilmiştir. Buna bilgiler ışığında Vecdi’nin bu şiirinin pençgâh makamında bir başka bestesi daha bulunduğu fakat bu bestenin Merâgi’ye ait olamayacağı görülmektedir.
[31] Aynı bilgilerle, Fikri Soysal-Mustafa Uğurlu Aslan, 1774 Tarihli Hâfız Abdülbâkî’ye Ait Güfte Mecmuasının İncelenmesi”, Rast Müzikoloji Dergisi, C.II, S.1, 6a. Çalışmamızda bu eser H.Abdülbâkî Mecm. olarak geçecektir.
[32] Manzum, 705 18b.
[33] Besteci adı yazılmamış “Hisâr” H.Post Mecm.168b
[34] Kaynaklardan bu güftenin yine Hafız’a ait Hicaz Remel bir bestesinin daha olduğu anlaşılmaktadır. H.Abdülbâkî mecm. 83a; Manzum, 75, 100b; Manzum 759, 83a. Ayrıca Haffâfzâde’ye ait Nühüft Hafif bir besteye de rastlıyoruz. H.Abdülbâkî mecm 43a.
[35] Başlıksız “Hisâr” H.Post Mecm, 169a
[36] H.Post Mecm. 70a, H.Abdülbâkî Mecm.31a.
[37] Usul: “Berefşân” güfte “Cevrî” H.Post.Mecm.75b.; Manzum 705, 40b; “sakil” Manzum 759, 63a.
[38] Güfte: “Vecihî” H.Post Mecm.103b.
[39] H.Post.Mecm., 50b.
[40] “Nihavendî” Manzum 705, 83b; Manzum 759, 66a; “Güfte-i Yumnî” H.Gülşenî Mecm.167b.
[41] “Itrî” Manzum 759, 11a; Manzum 705, 12b.
[42] Başlıksız “Hisâr” H.Post Mecm., 168a
[43] Bu eserin bestecisi “Hulûs” adıyla kayıtlıdır. Bu mahlasın Burnaz/Enfî Hasan Ağa’ya aidiyeti Atrabü’l âsâr ve Müstakimzâde Mecmuası’nda belirtilmiştir. Şengül Sağman, Müstakimzâde’nin “Mecmua-i İlâhiyyât” Adlı Güfte Mecmuası, MÜ. S.B.E. Basılmamış YL tezi, İstanbul, 2001, s.654 (141b)
[44] H.Gülşenî Mecm., 96b; Besteci adı olmaksızın, Manzum 705, 46b;
[45] Manzum 759, 3b.; TRT.Rep. Nr.3956
[46] Beste” Na’lî Çelebi” H.Post Mecm. 25a.
[47] H.Post. Mecm. 25b.
[48] H.Post.Mecm., 25b.
[49] Güftede“dilber” yerine “gülşen” H.Post Mecm. 25b.
[50] H.Post Mecm, 10b; HA Mecm, 12a; TRT.Rep.nr.6210.
[51] H.Post Mecm,10b; TRT.Rep.nr.8718.
[52] Manzum 759/1, 11a.; TRT.Rep.nr.2755.
[53] H.Abdülbâkî.Mecm.18b; TRT.Rep.nr.4726.
[54] Güfte “Sınî” H.Post Mecm. 64a.
[55] H.Post Mecm. 75b
[56] Beste “Nazîm”, güfte“Haylî” H.Post Mecm. 80a.
[57] H.Post Mecm.101b; H.Abdülbâkî Mecm 75a; TRT Rep.nr.6272.
[58] Beste:” Küçük İmam” güfte: “Nazîm”’H.Post Mecm, 16b.
[59]Manzum, 705, 27b
[60] Güfte: “Ârif Çeleb” H.Post Mecm 13b
[61] Güfte: “İsmetî” H.Post Mecm. 63a
[62] Güfte: “Nisârî” H.Post Mecm.63a.
[63] Güfte: “Nehcî” H Post.Mecm 33b.
[64] Güfte “Şükrî” H.Post Mecm.129b.
[65] Beste: “Asgar Kemânî”, güfte: “Hıfzî”, H.Gülşenî Mecm, 22b; ayrıca başlıksız olarak Manzum 705, 20b.
* Bu eserîn bestecisi “Tanbûrî” olarak kaydedilmiştir. Eseri kendi bütünlüğü içinde değerlendirdiğimizde, burada kastedilen bestecinin, daha evvel zikredilen Tanburi Mehmet Ağa olduğu kanaatiyle bu başlık altına ekledik.
[66] “Isfahan” H.Abdülbâkî Mecm, 17a
[67] Beste: “Na’lî”, H.Post Mecm. 157b
[68] Güfte: “Riyâzî”, H.Post Mecm. 97b
[69] H.Gülşenî Mecm, 63a; “Değil câm-ı mey” Manzum 705, 40b; Başlıksız “İçin câm-ı mey” H.Post mecm.,76b; Dârü’l-Elhân Külliyâtı nr. 39; TRT.Rep.nr.3189.
[70] “Beste vü güfte-i Nazîm”, H.Post Mecm.75b
[71] Beste: “Küçük İmam”, güfte: Fâizî” H.Post Mecm. 69b.
[72] H.Post Mecmuası’nda“Rehâvî beste-i Na’lî merhum, güfte Nâilî merhum” ifadeleriyle sunulan bu eser, Na’lî Ali Ağa ve Nâilî’yi tanıyan Hâfız Post’un şehâdetiyle Na’lî Ağa’ya ait olması daha doğru görünüyor. H.Post Mecm. 27b.
[73] H.Post Mecm. 27b
[74] “Nîrîz”, H.Post Mecm. 18a.
[75] Beste: “Selânikî” H.Post Mecm., 13b.
[76] H.Post.Mecm. 64a.
[77] Güfte: “Riyâzî”, H.Post Mecm.88b
[78] H.Post Mecm. 88b.
[79] Usul: “fer’” beste: “Kadri”, H.Post Mecm.89a
[80] Besteci belirtilmeksizin, Manzum,705,40b.
[81] H.Gülşenî Mecm., 89a; Beste: “Hasan Çelebi”, Manzum 705,102b.
[82] H.Gülşenî Mecm.96b; Besteci adı belirtilmeden Manzum 705, 47a; Ayrıca Esad Efendi’nin bu makamdan Zencir usulünde bir bestesi olduğu da anlaşılmaktadır. H.Abdülbâkî Mecm. 45b.
[83] Beste: “Itrî”, güfte: “Ahmet Muhtar Efendi” TRT.Rep.nr.8789
[84] Beste: Hafız Post, güfte: “Arzî”, H.Post.Mecm.88b
[85] Manzum, 705, 45b; H.Gülşenî Mecm. 91b
[86] “Receb Çelebi”.H.Post Mecm., 24b.
[87]“Beste-i Receb” H.Post Mecm.25a; Rehâvi berefşan beste Itrî, TRT.Rep.nr.11461.
[88] Beste: Itrî, Manzum 705, 3b; Beste: “kadri” H.Abdülbâkî Mecm. 5b.
[89] “Rehâvî Semâî, beste-i Hakîr Hâfız, güfte-i Sırrî” H.Post.Mecm.27b.
[90] “Küçük İmam” H.Abdülbâkî Mecm.21a.
[91] Kaynaklar eserin Hâfız Post’a ait olduğunu göstermektedir. Manzum, 705, 25b; Manzum 736, 26a; H.Gülşenî Mecm, 37a.
[92] Beste: “Küçük İmam” H.Abdülbâkî Mecm. 29a; “Güfte-i Yahyâ Efendi” H.Post Mecm, 67b.