Tutuş’u Tutan Artuk ve Timur

Turgut GÜLER

Anadolu Selçuklu Devleti’nin siyâsî ömrü; beyazdan siyâha, berraklıktan bulanıklığa, âsûdelikten kargaşaya uzanan bir renkler ve tayflar geçidini andırıyor. İdarecilerimizin eğitiminde – eğer böyle bir ihtiyaç hissediyorlarsa – bu devletimizin safahâtı, pek çok dersin alınmasına vesîle olacaktır. Kutalmışoğlu Süleymanşâh’ın, Ahlat meridyeninden İznik sâhiline, mesâfe ve zamân mefhûmlarına meydân okuyarak geldiği ânda taşıdığı saf idealizm, daha onun saltanatı bitmeden bozulacaktır. Antakya’nın hâkimi olabilmek uğruna, Anadolu ve Suriye Selçuklularının kanlı-bıçaklı olması, hangi ideal ile îzâh edilebilir? Bir tarafta Süleymanşâh, diğer tarafta Tutuş. Bunlar, öyle uzak iklîmlerin insanı değiller, aynı kanı taşıyan kardeş çocukları. Netîcede Süleymanşâh, kardeş kahrı ile bu Dünyâ’ya vedâ etti. Berrak Türklük idealine atılan bu çamurlu taş, suyu bulandırmaya yetti. Başta Bizans olmak üzere, bizi Anadolu’ya lâyık görmeyenler, kıs kıs güldüler.

Kutalmışoğlu Süleymanşâh’ı yok edenler arasında bir de Artuk Gâzî var. Onun, Tutuş’un yanında yer almasının çok basit ve “Artuk efsânesi”ne hiç de uygun düşmeyen bir sebebi var. Vaktiyle, Yeşilırmak vâdisinde, Dânişmend Gâzî ile aynı ata binmek isteyen Artuk, Süleymanşâh’ın Dânişmend Gâzî’den yana tavır koymasını akıl defterine not etmiş ve bunu hatırlayarak “Tutuş’un tarafını tutmuş.”

Tabiî, burada mes’ele, Süleymanşâh’ın yok edilmesi değil. Tutuş mağlûb olsaydı ve Süleymanşâh mârifetiyle o öldürülseydi, aynı üzüntü ve sıkıntıyı onun için de duyardık. Vukûundan rahatsızlık duyduğumuz, “kardeş kavgası” dır.

Türk târîhinde, buna benzer kardeş kavgaları, maalesef hayli kabarık bir yekûn tutmaktadır. Bunlar arasında, Dünyâ çapında büyük netîceler doğuran Yıldırım-Timur kavgası, çok müstesnâ bir mevkidedir. Ankara Muhârebesi yapılmasaydı, hayâtımız bugün çok farklı olacaktı. Bu farklılık hakkında bir fikir vermek gerekirse, en asgarî ölçüler içinde bile, Rusya’ya ayrılacak bir Dünyâ arâzisi olmayacaktı. Rusya’nın olmadığı çağları yaşayacak insanlık, farklı olmaz mıydı?

Timur elinden- ve vakitsiz- ölmeyen bir Yıldırım; Fâtih’in, Yavuz’un, Kaanûni’nin yapacaklarını yapsaydı da, onlara başka zafer adresleri verilseydi, Dünyâ hâlâ bugünkü noktada mı bulunurdu?

Kardeş kavgasının ne olduğunu, en iyi Türk milletinin bilmesi lâzım. Türk düşmanları, bunun farkında oldukları için, ha bire bizi kavganın ortasına çekmeğe çalışıyorlar.

Yazar
Turgut GÜLER

1951 yılında Afyonkarahisâr’ın Sultandağı ilçe­sine bağlı Dort (bugünkü Doğancık) köyünde doğdu. Âilesi, 1959 Ocağında Aydın’ın Horsunlu kasabasına yerleşti. İlkokulu orada, Ortaokulu Kuyucak’da okudu. İki hafta kadar ... devamı

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen