Metehan KAYGI
Hulusi Behçet,Behçet hastalığını tıp literatürüne kazandırmış olan milletimizin yetiştirmiş olduğu çok kıymetli bilim insanlarından birisidir. Behçet hastalığına değinmeden önce Dr.Hulusi Behçet’in hayat hikayesine göz atmak yerinde ola-caktır.
20 Şubat 1889 tarihinde İstanbul’da doğan Hulusi Behçet tıp öğrenimini 1910 yılında tamamlamış ve 1914 yılının temmuz ayına kadar Gülhane Hastanesi Cil-diye Kliniği’nde asistan olarak çalışmıştır.1914 yılında Kırklareli Asker Hastanesi’ ne Başhekim Vekili olarak atanmıştır. Hekimliğinin ilerleyen dönemlerinde Budapeşte ve Berlin’de de çalışmış ve 1919 yılında yurda dönmüştür. 1933 yılında İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’nde (Çapa Tıp Fak.) Deri Hastalıkları ve Frengi Kliniği’ni kurmuş ve 1939 yılında Ord.Prof.Dr. ünvanını elde etmiştir.
Şimdi de Hulusi Behçet’in tıp dünyasına kazandırmış olduğu ‘behçet’ hastalığına dair konuşmak gerekirse:
1.Behçet hastalığının en yaygın bulguları ağız ve genital bölgelerdeki aftlardır. (tekrarlayan yaralar)Bu yaralar oval biçimde,ortası sarı-beyaz etrafı kızarıktır ve yemek yeme,konuşma sırasında güçlüğe neden olabilir. Ağız çevresindeki ve genital bölgedeki aftların farkı;
Ağız bölgesindeki aftların iz bırakmadan,genital bölgedeki aftların ise iz bıraka-rak kaybolmasıdır. Ancak unutulmaması gereken bir nokta vardır ki o da bu aft-ların tek başına Behçet hastalığının kesin tanısı olmadığıdır. Çünkü bu tipteki aftlar tüm toplumun yaklaşık %20’sinde görülmektedir.
2-Behçet hastalığının bir diğer önemli bulgusu ise üveit oluşumudur. Göz yuvar-lağının ortasında bulunan jel benzeri maddenin etrafını 3 tabaka sarar. Bu taba-kalardan ortada bulunanı ‘uvea’tabakasıdır. Uvea tabakasının iltihapına ‘üveit’ denir. Üveitin belirtileri gözde kızarıklık,görme kaybı,göz ve göz çevresinde ağrı ve göz çevresindeki uçuşmalardır.
3-Behçet hastalığında bacakların ön yüzünde kızarık ağrılı sertlikler görülür. Bu sertliklere ‘eritama nodozum’denir. Bu sertlikler yara halini almadan on gün içe-risinde kaybolur.
4-Behçet hastalığı açısından risk grubunu oluşturan coğrafya Akdeniz’den Uzak-doğu’ya uzanan hattır. Hastalığın teşhisi en çok 20-40 yaşları arasında yapılır.
5-Behçet hastalığı bulaşıcı değildir.
Bu hastalığa adını vermiş olan Hulusi Behçet 1948 yılında hayatını kaybetmiştir. Bizim üzerimize düşen onun aziz hatırasını yaşatmak ve milletimizin sağlığı ve refahı için elimizden gelen çabayı sarf etmektir.
Yazımı Mustafa Kemal Atatürk’ün şu veciz sözü ile tamamlamak istiyorum:
‘’Beni Türk hekimlerine emanet ediniz.’’
