Hasat başlamış olmasına rağmen hâlâ kuru soğan 4-5 liradan satılıyor. Muhtemelen diğer ürünlerde de benzer şeyler olacak. Mesela bu yıl domateste yeniden üretim rekoru kırarak dünya birincisi olsak marketlerde 3,0 liranın altında satın alabilir miyiz?
Hiç sanmıyorum.
Biz bir düzen kurduk ve bu düzenin sonucu artık düşük fiyattan gıda satın alamayız.
*****
İbrahim KAHVECİ
Saadet Partisi’nin gıda fiyatlarına dikkat çeken çalışmasını Parti Genel Başkan Temel Karamollaoğlu paylaştı.
“Nerede O Eski Ramazanlar!” başlıklı videoda şu bilgiler yer alıyor:
10 Mayıs 2018 Kuru Soğan 1,98 TL
10 Mayıs 2019 Kuru Soğan 6,81 TL
Lahana:
2018 = 1,65 TL
2019 = 5,14 TL
Pırasa
2018 = 2,73 TL
2019 = 8,49 TL
Patates
2018 = 1,99 TL
2019 = 5,98 TL
Sivri Biber
2018 = 2,77 TL
2019 = 7,38 TL
Domates
2018 = 3,13 TL
2019 = 7,99 TL
Havuç
2018 = 2,98 TL
2019 = 5,99 TL
Salatalık
2018 = 2,33 TL
2019 = 4,47 TL
Patlıcan
2018 = 3,01 TL
2019 = 5,68 TL
Kabak
2018 = 2,66 TL
2019 = 4,99 TL
Marul 2,69 TL’den 4,72 TL’ye; tavuk eti 8,70 TL’den 13,96 TL’ye; yeşil soğan ise 3,87 TL’den 6,12 TL’ye yükseldi.
***
Hasat başlamış olmasına rağmen hâlâ kuru soğan 4-5 liradan satılıyor. Muhtemelen diğer ürünlerde de benzer şeyler olacak. Mesela bu yıl domateste yeniden üretim rekoru kırarak dünya birincisi olsak marketlerde 3,0 liranın altında satın alabilir miyiz?
Hiç sanmıyorum.
Biz bir düzen kurduk ve bu düzenin sonucu artık düşük fiyattan gıda satın alamayız.
Bu düzenin bozuk ayağı maalesef ki kamuoyuna aktarılan yanlış bilgi olarak tarım değildir. Tarımda çiftçi adeta bir destan yazıyor. Artan onca maliyete rağmen enflasyonun çok altında bir fiyattan tarla ürününü satıyor.
Sorun ara maliyetler ve nihai maliyetlerde. Yani taşımacılık ve perakendecilik sisteminde.
Yani Akdeniz’den bir ürünü İstanbul’a getirmek başlı başına bir maliyet oldu. Bugün paralı özel sektör yolları özellikle gıda taşımacılığında zorunlu güzergah olarak kullanılıyor. Bir kamyonu Antalya’da bedava domates yükleseniz bile o kamyon özel sektörün paralı yollarından geçip İstanbul’a geldiğinde bedava domates ateş pahası oluyor.
İkinci temel sorun ise verimsiz ve tekelleşen perakende – AVM sistemi.
***
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım iletişim ofisinden yapılan bir kaç paylaşımı aktarmak istiyorum:
“Sebze, meyve fiyatlarındaki dalgalanmaların özü, mevsim şartları, arz talep dengesinin bozulması ve tedarik sistemindeki yetersizliktir. Tarladan mal çıkıp buraya gelinceye kadar dörtte bir oranında fire veriliyor. Fire oranını düşürmemiz, saklama zamanını uzatmamız lazım”
“Hal komisyoncusu; tefeci, terörist değildir. Halciler, alnının teriyle ekmeğini kazanan insanlardır. Hallerdeki çalışmaları yakından takip edeceğim. Hal esnafını, haldeki komisyoncuları, üreticinin malının semt pazarlarına gitmesinde adeta garantör olarak görüyoruz”
“Marmaray’ı, Avrasya’yı, Osmangazi Köprüsü’nü, hızlı treni, yolları, tünelleri, havalimanlarını yaparken hep kafamdaki düşünce ‘halka hizmet Hakk’a hizmet’ olmuştur. Bu inançla çalıştım, bundan sonra da aynı anlayış ve titizlikle milletim bana ne yetki verirse onu yapacağım.”
Soru: Acaba fire sorunu önceki yıllarda yok muydu? Çünkü aynı ürünler eskiden çok daha düşük fiyata satılıyordu. Bir de kuru soğan ve patateste ne kadar fire oranı oluyor da fiyatlar bu kadar çıktı?
Acaba halka ve hakka hizmet km başına kaç lira?
Yeni havalimanına İstanbul içinden araba ile yolcu bırakmaya giden bir vatandaş 20 km mesafe için yaptırdığınız özel sektör yollarına kaç lira ödemek zorunda kalıyor?
Hak mı, Halk mı? Yoksa PARA mı?
————————————————–
Kaynak:
https://www.karar.com/yazarlar/ibrahim-kahveci/turkiyede-ucuz-gida-donemi-bitti-10132#