Dilek YILMAZ
Suçsuz yere bir milyonun* üzerindeki Doğu Türkistan Türk’ünü toplama kamplarına kapatan işgalci Çin Hükümeti yetkilileri, toplama kamplarının; terörizmi önlemek, Doğu Türkistanlıları (Uygur, Kazak, Kırgız Türklerini) ıslah etmek ve yeniden eğitmek amacıyla açıldığını söylüyorlar. Dünyaya medeniyet, ilim, bilim, kültür ve sanat alanında önemli katkılar sunan Doğu Türkistan Türklüğüne karşı bu söylem bile başlı başına bir suç örneğidir.
Eğitilmeye asıl gereksinimi olan; dünyanın en büyük sistematik soykırımını gerçekleştiren, hasta ruhlu, katil Çinli yetkililerinin kendileridir. Terörist olan da, terörizmi devlet siyaseti haline getiren de işgalci Çinlilerdir.
Kaldı ki bu kamplar eğitim kampı değil ÖLÜM kamplarıdır.
Asimilasyon… İşkence… Ölüm…
Bu kamplarda zulüm var. Bu kamplarda vahşet var. Bu kamplarda asimilasyon ve soykırım var. Kamplardaki Doğu Türkistan Türkleri işkencelere dayanamadığından bir süre sonra akıl sağlıkları bozuluyor. İntihar girişimde bulunmasınlar diye her birinin başında geceleri Çinli polislerin beklediği söyleniyor. Kamplardan çıkanların normal yaşamlarına dönmeleri çok zor… Yeniden eğitim adı altında Türkler asimile edilip Çinli olmaya zorlanıyor. Sık sık marşlar söyletiliyor ve bu marşlarda her şeylerini Çin Komünist Devletine borçlu oldukları, Çin olmazsa Doğu Türkistan’ın da olmayacağı söyletiliyor.
Dünyadaki ve Türkiye’deki Doğu Türkistan Algısı
Doğu Türkistan’daki soydaşlarımız Uygur Türklerine yönelik Çin zulümlerine karşı tepki olarak BM’den, İsviçre’den, Finlandiya’dan, Pakistan’dan ve hatta ABD’den sesler yükseliyor. Bu şüphesiz ki Türkiye için bir utanç kaynağıdır. İlk ve en güçlü tepkiyi veren Türkiye Cumhuriyeti olması gerekirken biz kalkıp Çin ile ticari anlaşmalar yapıyoruz!
Avrupa’da Amerika’da yaşayan Doğu Türkistan Türkleri bir araya gelerek basın bildirisi yayınlıyor, yürüyüşler düzenliyor, Çin’in işgalci politikasını dünyaya haykırıyorlar. Türkiye’de ise henüz gündem oluşturmuyor Doğu Türkistan, ekranlarda göremiyoruz…
Kamplardan kurtulan Doğu Türkistan Türklerinin anlattıkları BM tarafından delil olarak kabul edildi, Çin’den kampları kapatması istendi.
Soydaşını Değil, Soydaşının Düşmanını Savunan Mankurttur!
Türk medyasından ise birileri çıkıp Çin’i aklıyor, Uygur Türklerini karalıyor. Olayların abartıldığını söyleyenler çıkıyor. Doğu Türkistan’daki işgal ve işkenceleri dile getirenler Çin ile Türkiye’nin arasını bozmak istemekle suçlanıyor. Vatanları Çinlilerce işgal edilen Uygur Türklerini terörist gibi adlandıranlar var. Hatta ileri gidip Türkiye’ye Çinli turist gelmemesini Uygur Türklerine bağlayanlar bile var. Bu kişiler içimizdeki mankurtlardır!
Türkiye’de yaşayan araştırmacı ve gazeteci bir Uygur Türk’ünden öğrendiğimize göre; geçmişte Tayland’da tutuklu bulunan Uygur Türkleri Çin’e teslim edilmelerinin önlenmesi için açlık grevine başlarlar. Araştırmacı gazeteci Uygur Türk’ü durumu öğrenince bir STK’ya başvurur ve en azından tutuklu Uygur Türklerinin durumu konusunda basın bildirisi yayınlamalarını ister. Ancak; ‘‘Şu anda hiçbir şey yapamayacağız. Çin Türkiye’de çok iyi çalışıyor.’’ yanıtını alır. Doğu Türkistan davasına gösterdiğimiz hassasiyet bu olmamalıydı…
Samimiyetle Doğu Türkistan davasını dile getirenler de var elbette. Ancak biz istiyoruz ki Doğu Türkistan gündemi oluşturulsun. Ulusal kanallarda Doğu Türkistan konuşulsun. Ulusal gazeteler de yazsın bu zulmü. Hep bir ağızdan Türkiye olarak Doğu Türkistan’da zulüm var diyebilelim! En azından bunu borçluyuz.
Uygur Türklerinin Milli Duyguları Kullanılmak İsteniyor
Geçmişte bazı sinsi devletlerin kendi çıkarları doğrultusunda Uygur Türklerinin milli duyguları ile oynadığı unutulmamalıdır. Türkiye bu konuda daha fazla görev ve sorumluluk üstlenmeli ve bunu Doğu Türkistan Türklerinin yararı ve geleceği için yapmalıdır. Türkiye’de yaşayan Doğu Türkistan Türkleri asla Çin’e geri verilmemeli, oturma izni, ikamet, vatandaşlık noktasında kardeşlerimize gereken destek verilmelidir. Türkiye’de yaşayan okul çağındaki Uygur balalar ikametleri olmadığı için okula gidemiyorlar, bunu birileri görmeli artık.
Doğu Türkistan’daki zulümden dolayı Kazakistan Çin’e nota verdi. Diğer Türk Cumhuriyetlerinden henüz yüksek bir ses duyamadık ne yazık ki. Tezlikle Türk Dünyası’nda Doğu Türkistan gündemi oluşturulmalı, kardeşlerimizin karşı karşıya kaldığı soykırım dünyaya anlatılmalıdır. Türk Dünyasına yakışan Çin’in yanında değil karşısında durmaktır. Kardeşlerimiz samimiyetsiz ülkelerin, çıkarcı politikalarına kurban edilmemelidir!
*Resmi rakamlara göre kamplarda tutuklu bulunan Doğu Türkistanlıların sayısı bir milyon ancak resmi olmayan kaynaklara göre çok daha fazla…