Piruze-Şam’da Bir Türk Gelin
Sinan AKYÜZ, 453 Sayfa, Alfa Yayınları
Tuğba ÖZCAN
1972 Iğdır doğumlu olan Sinan Akyüz, kariyerine gazeteci olarak başladı. Uzun yıllar gazetecilik yaparak daha sonra kariyerinde zirve yapacağı Yazarlığa başladı. Yatagımdaki Yabancı,İncir Kuşları, Piruze Serisi, Şahika Feraye gibi önemli eserlere imza attı. Diplomat Babanın ve Annesinin minik prensesi Piruze, Hasretligin ne demek olduğunu 7 yaşında Babasının görev icabı, Annesini de yanına alarak Arnavutluğa gitmesi ile beraber öğrendi. O dönemlerde Arnavutluğun siyasi yönden çalkantılı olması sebebi ile Piruze’yi, İstanbulda yaşayan Anneannesi, Dedesi ve Dayısı nın yanlarına bırakmışlar dı. Eğitim hayatını Londra da tamamladıktan sonra, 1980 Yaz’ında, yine Babasının görevi gereği Şam’a yerleşen Piruze, Şam’da yaşamak istemeyip, eğitim hayatına İngiltere de devam etmek istese de, Babasının katı kuralları gereği Kaderine razı gelmek zorunda kalmıştır..
Kısa sürede çevre edinmeye başlayan Piruze, eğlenceli arkadaş ortamlarında, hayatının ışığı ve ileride ışığını karanlığa çevirecek olan Wassim ile tanışır. Babasının, Annesinin ve kendisi gibi Şam da bir Türk gelini olan Sevim Teyze”nin, Şam da kadın olmanın özellikle de yabancı bir gelin olmanın zorluklarını anlatmasına rağmen ikna olmayıp, Aşk’ın büyüsü ile Wassim ile evlenerek 12 yıl sürecek olan zorlu zamanlara ilk adımı atmış olur.. Evliliğin ilk zamanları bulutların üzerinde olan Piruze, ilk oğlu Amer ile mutluluğunu perçinlemiş, eşi Wassim ve Kayınpederinin kıymetlisi olmuştu.. Ne var ki bu mutluluğuna, 2. Hamileliği ve Kayınpederinin vefatından sonra Kayınvalidesi Afaf’ın evine taşınması ile gölge düşmüştü.
Wassim Annesinin evine taşındıktan sonra, Piruzenin Aşık olduğu eski Wassim değildi artık.. Şeriat kanunları ile yönetilen Şam da, erkeklerin 4 kadınla evlenme hakları olduğunu, bu yüzden Şam’lı kadınların hayatları boyunca kocalarını kaybetme korkusu yaşadıklarını öğrenen Piruze, zamanla kendi de bu korkularla yüzleşmek zorunda kaldı.. Kayınvalidesi Afaf’ın kocaman evinde, kalabalıklar içinde yalnız olan Piruze 3. Çoçuğunu da kucagına almıştı.. Yıllar içerisinde Wassim’in yalanları,sevgilileri ve dayaklarına maruz kalan Piruze, çocuklarını da alıp kaçma planları yapmaya başlamıştı.. Babası Şam’ da Bakan olan arkadaşı Mira’nın yardımı ile çocuklarını da alıp uçaga binmek üzereyken eşi Wassim’in gelmesi üzerine, çoçuklarını oracıkta bırakıp kaçmak zorunda kaldı.. Kendisine yardım ettigini düşünen Mira’nın ihaneti ile bir kez daha sarsılmıştı.
Ve İstanbul, hayata tutunma, ayakta kalma mücadelesi, boşanma süreci, iş hayatı, evlatlarına olan derin hasreti.. İstanbul da çalıştıgı tekstil şirketini devralan Arap patronu ve Araplar için tasarlanan kıyafetler.. Kadere bakın ki bir gün mağaza ya gelen genç ve güzel kız’ın oğlu Amer’in sevgilisi olması, Amer’in Piruzeyi öldü bilmesi,sevgilisi sayesinde tekrar Annesine kavuşması. Tam 21 yıl 4 ay 20 gün sonra kavuştuğu ilk göz ağrısı oğlu Amer’i.. “Derlermiş ki, bazı hayatlar zaman içinde bağlıdır birbirine. Çağlar icinde yankı bulan,eski bir çare ile zincirlidir ötekine.” Akıcı ve sade bir dille yazılmış, okurken sıkmayan, fakat sonuna geldiginde,hikaye yarım kaldı hissi uyandıran, Orta Doğu da kadın olmanın zorluğu, Doğu-Batı arasında ki farklılıkları gözler önüne seren. Yaşadığı acı gerçeklerden kurtulmak için şam’lı bir kocanın elinden Türkiye’ye kaçan bir kadının oğullarına kavuşmak için verdiği mücadelenin Hüzün dolu hikayesi.. Sinan Akyüz, devam kitabı yazmayı sevmemesine rağmen, Piruze okurlarının yoğun ısrarı sonucu Piruze’nin Oğulları isimli 2. kitabı, okurlarından helallik almak için yazdığını söylüyor.
