Ömer AĞAÇLI
İbn Arabi şöyle der: Olgunluk aleminin kapısı Hz. Adem ile açılmıştır. Bu olgunluk kapısından daha sonra gelen Peygamberler de geçmeye başlamıştır. Bu açılan kapı, Allah’a giden, O’na yaklaşmaya, yol bulmaya çalışanların geçtiği kapıdır.
Olgunluk alemlne açılan bu kapı, yol, Allah’ın dini ve sistemi olan İslam’ın da beşeriyete i nişinin, zuhur edişinin bir vasıtası olmuştur.
Şu kadar ki İslam, İlk Peygamber Adem A. S ile başlayan ve Son Peygamber Hz. Muhammed ile tamamlanan bir süreçtir.
Son Peygamber ile tamamlanan ilahi mesaj, insanlık aleminde kısa sürede yankılarını bulmuş, büyük ve köklü maddi, manevi değişimlere neden olmuştur.
Hz. Muhammed’in son peygamber olarak insanlığa getirdiği nedir? Diye bir soru sorarak konuya girmek istiyorum.
21/ 107 ayette şöyle denilmektedir: “ Ey Muhammed! Biz seni alemlere merhametimiz gereği olarak ( Rahmet olarak ) gönderdik. “ Allah’ın merhameti, rahmeti vahyin özü ve gereği olduğu anlamına gelir. İlahi rahmet Allah’ın beşeriyete desteğidir. Bu destek peygamber vasıtasıyla gelen “ nur” dur.
Nisa 174: “ Ey insanlar, Rabbinizden size bir delil geldi. Size apaçık bir nur indirdik.”
Maide 15: “ Allah’tan bir nur ve apaçık bir kitap geldi.”
Maide 16: “ Allah’a uyanlar bu nur vasıtasıyla kurtuluşa ulaştırılır…”
Son Peygamber Hz. Muhammed, Allah’ın insanlığa nur’ la desteklediği, nur’u taşıyan Resuludür. Allah kendi zat katından olan nuru peygamberler vasıtasıyla insanlığa indirir. Hz. Muhammed de Allah’ın en büyük ve tamamlanmış nurudur. Ahzap 46 ayette: “ Kendi izniyle Allah’a çağıran ve nur saçan bir çerağ olarak gönderdik.”
Ahzap 43: “ O’dur ki sizi karanlıklardan nura çıkartmak için size rahmet etmektedir.”
Casiye 20: “ Bu Kur’an insanlar için basiret, nur, Allah’a yönelten bir vasıtadır.”
“ Nur” Allah’ın zat katından olduğu için buna nur ismi verilmiştir. Beşeri alemde bu ilahi cevhere “ ruh” ismi verilir.
Hz. Muhammed’e gelen bu ilahi destek konusunda Kur’an da şu ayetlerle işaret edilir.
53/15. “ Onu çok kuvvetli olan biri öğrett. “
53/61: “ Üstün aklı sahibi olan bir melek.”
26/193: “ Onu güvenilen ruh Cebrail indirdi.”
Ayetlerden de açıkca anlaılacağı için, Allah ile vasıta varlık Cebraildir. Cebrailin yüksek akıl sahibi ve güvenilir ruh olarak nitelenmesi çok önemlidir. İslam’da sufi yolu tutanlar buna “ İLAHİ AKIL” ismi vermişlerdir. Buradan da anlaşıldığı kadarıyla, İlahi Aklın, beşeri akıllara destek olmasıdır. Şu kadar var ki din yani vahiy, ilahi aklın insani akıllara yol ve yön göstermesidir, manevi rehber olmasıdır.
Ruh, nefesi rahmanidir. Allah’tan olan nur/ ruh bütün varlıklara sereyan eder, her şey kendine yayılan bu ilahi cevher ile hayat bulur, varoluşa çıkar. Diğer bir ifade ile Allah her varlığa ruhla imdat eder.
Gelelim insanlık düzeyine, insanlarda idrak, basiret ruh gözesinden gelir. Ruh bilen bir varlık olduğu için buna akıl ismi de verilmiştir. Yani aklı ruhun bilme yetisidir ve aklı ruhtan ayrı bir şey de değildir.
İnsan hengi ruh boyutunda ise ,aklı, idrakii de buna göre ortaya çıkar.
Hz. Peygamber ilahi getirmiştir ve onunla insanlığa rehberlik etmiştir.
İbn Haldun da bu gerçeği idrak etmiş ve “ Akıl Allah’ın elçisidir.” Demiştir.
Kur’an a bakıldığında “ Allah’a ve onun elçisine, nura iman edin, onu takip edin denilmiştir.” Buna göre dine uymak, ilahi akla uymaktır.
Anladığımız kadarıyla Kur’an, bilgisel olmaktan çok, ahlaki, eğitimsel ve doğru düşünmenin methodolojik katkılar veriyor. Bize bilgi vermekten çok ahlaken olgunlaştırmaya, nefsimizden gelen kötü huyları tesbit etmeye ve bunlardan kurtulmaya ve ruhen yükselmeye çağırıyor. Vahiy metni bir rehberdir, yol ve yön göstermektedir.
2/242. “ Allah aklınızı kullanmanız için ilkelerini böyle açıklamaktadır.”
Kur’an aklın önünü kesen, doğru düşünmeyei engelleyen tün maddi ve manevi bütün unsurlarla mücedale etmesi için insanı uyarmaktdır.
Tassavvuf yolunda seyri sülük terbiyesi manevi eğitimdir. Bu eğitimde insanın batıl olan şeylerden nefsini kurtarıp, akla yükselmesinden başka bir şey değildir. Çünkü İslam, aklın en üst düzeyde kullanılmasını farz olarak kabul eder.
Kur’an’da akıl, 1157 ayette geçmektedir. 670 ayette açıkça ilim üzerinedir.
Allah, insanlara ilahi akılla varlığın işleyiş kanunlarına göre yol göstermektedir.
Dini kabul eden ve uyanlar, Allah’ın aklına uyar. Kabul etmeyenler de kendi küçük beşeri aklına uyar… Başka bir yol da yoktur.