Ay sarılmış yıldıza, düşmüş kan kırmızıya
Bin bir atlı Oğuz’un, istikbâline düşmüş
Bayrak denmiş falında, çıkmış hâline düşmüş
Ne zaman bir münâfık alsa gemi azıya
Dokuz tuğlu beylerin, önde eline düşmüş
Yaratmış kırmızıyı Hak Teâlâ aşk ile
Mehterânın önünde gider hâlâ aşk ile
Düşmüş kan kırmızıya, Ay sarılmış yıldıza,
Gelinin yüzünde tül, şehidin kanı bayrak,
Ve bildirmiş haddini, Türk göğsüne asarak,
Sahtekâra, kalleşe, utanmaza, arsıza.
Ta alnına yazılmış kaderde kızıl ve ak
Salınır, dalgalanır, “Harbe salâ” aşk ile
Mehterânın önünde gider hâlâ aşk ile
Düşmüş kan kırmızıya, Ay yıldıza sarılmış
Çılgınca çığlıklarla taşır elde çocuklar
Büyümeyi öğrenir açıp yelde çocuklar
O hilâl, “şakkü’l-kamer” ay ortadan yarılmış
Bir kandil günü yeder belde belde çocuklar
Nazar değmesin canlar def’-i belâ aşk ile
Mehterânın önünde gider hâlâ aşk ile