Milliyetler Meselesi ve Türkiye

Milliyetler Meselesi, bir diğer ifadeyle milletler ve halklar meselesi, milli devletlerin ön plana çıkmasıyla birlikte çözüm gereken önemli bir bir sosyo-politik eksen oluşturdu. Tartışmaların ve pratik hayatta – Çeçenistan gibi, Bosna gibi, Doğu Türkistan gibi, Türkiye gibi, yaşanan etnik acıların hala devam ediyor olması bu önemli problemin aşılamadığını göstermektedir. Cemiyetlerin kültürel yapıları, o cemiyette milliyetler meselesine bakışı ve tabii bunun hayata yansımalarını da etkilemekte, farklılaştırmaktadır.

Milliyetler meselesinin yoğun biçimde tartışılmaya başlanması, 1917 Ekim Bolşevik Devrimi ile başlar. Kızıl Devrime katılan milletler, halklar Sovyetler içinde nasıl bir konum ve işlev alacaktır ? Problem büyüktür; Sovyetlerin geleceğini tehdit edecek boyutta büyük…  Bu zeminde, Devrim’de etkin rol alan Türk, Turan halkları da vardır, hatta en büyük etki onlardan kaynaklanır. İki ayrı çözüm önerisi gelişir: Zeki Velidi Togan öncülüğündeki grup sonucu ayrı bir Türk-Turan Devletine gidecek Türklerin bağımsız sosyalist birlik teorisini geliştirir. Sultan Galiyev’in tezi ise yıllarca Sovyetlerde bayrak olur: “Milletlere Hürriyet, Halklara Özgürlük.” Galiyev, Türklerin Sovyetler içinde kalarak, özerk cumhuriyetler oluşturmasını önerir. Öyle de olur. Beşinci enternasyonalde hain ilan edilen Zeki Velidi Togan Türkiye’ye kaçar.        

Bu konuyu tartışmamız lazım, ve tabii çözüm de üretmemiz.  Yarı sömürge aydın zihniyetine sahip olmayan sosyologlar ve tarihçiler Türkiye Coğrafyasında merkezi Türklerin oluşturduğu ama bu coğrafyada yaşayan halkların da katılımıyla geliştirilen kültürün “Türk Milleti” ni yarattığını kabul eder. Bu millet içinde çeşitli Türkmen boyları, Turan halklarının yanısıra, Boşnak halkı, Çerkez halkı, Kırmanç halkı, Kürt halkı, Gürcü halkı ve diğerleri vardır. Ortak bir millet kültürü ve onun medeniyetini yaratmayı başaran bu halklar, milletin coğrafyasında alt kültürleriyle rahatça yaşarlar. Ancak bu halklar bu coğrafyada etnik bir millet sosyolojisi oluşturamazlar. Bu coğrafyanın dışında eğer vatan toprakları varsa ve orada özgün bir kültür geliştirebilirlerse milliyet meselesi onlar için orada söz konusudur. Örneğin Bosna Hersek, Gürcistan, Arnavutluk gibi…

Ne dersiniz ? Tartışmaya ve romantizme saplanmadan gerçek hayata dayanan çözümler üretmeye çok ihtiyacımız yok mu ?

Görüşlerinizi bekliyoruz…

Yazar
Kırmızılar

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen