30 Ağustos Zafer Bayramımız Kutlu Olsun
Büyük Türk Milleti’nin cephelerde kazandığı bu emsâlsiz zaferleri, eğitim, bilim, kültür, sanayileşme ve şehirleşme gibi diğer alanlardaki başarılarıyla taclandırması ve yeniden, bütün insanlığa barış ve huzur içinde yaşama imkânı sunan bir medeniyet anlayışının ihyâ ve inşâ edilmesi yolunda öncü millet mevkiine yükselmesi ümit ve temennisiyle, geçmişten bugüne vatan ve mukaddesat uğruna fedâyı can eyleyen bütün şehitlerimize, husûsen de İstiklâl Harbimizin şehitlerine, muzaffer ordunun başkumandanı Gâzi Mustafa Kemâl Atatürk ve silâh arkadaşlarına Yüce Allah’tan rahmet diliyoruz. Onların, cennet-i âlâ’da Peygamber-i Zîşan Efendimizin, diğer peygamberlerin, âbidlerin, âlimlerin, zâhidlerin komşusu olduğuna hiç şüphemiz yok. Ruhları şâd olsun.
Afyon Halkı Secde-i Şükrânda!
Afyonkarahisâr’a halâskârlarımızın (kurtarıcılarımızın) girişi kadar heyecânlı bir manzara tasavvur etmek imkânı yoktur.
İstihbârâtımıza nazaran, kıta‘âtımız bir yıldırım gibi, düşmanı tepeleyerek şehre inerken secde-i şükrâna kapanmış olan halk, büyük, küçük, erkek ve kadın hepsi bir kitle hâlinde ‘askerlerimizin, zabitlerimizin (subaylarımızın) ayaklarına, ellerine sarılmışlar ve hiçbir kimse gözyaşlarını ve hınçkırıklarını zabt edememiştir. Bilhassa Başkumândân’ımıza karşı halkın göstermiş olduğu minnet ve şükrânı tasavvur edebilecek kelimeler bulmakda ‘âciziz.
Büyük halâskârı (kurtarıcıyı, Mustafa Kemâl Paşa’yı), bir ân içinde ahâli ihâta eylemiş (sarmış, kuşatmış, etrafını çevirmiş) ellerini öperek başlarında taşımışlardır. Bu levha, ‘askerlerimizi bir kat daha şevke getirmiş ve ‘askerlerimiz düşmana daha büyük bir savletle saldırmışlardır. Düşmandan temizlenen her tarafta vatandâşlarımız ‘aynı tezâhürâtda bulunmaktadır.
Diğer taraftan Afyon ahâlisi düşmanla teşrîk-i mesâ‘î (ortaklık, iş birliği) ederek hiyânet ve habâsetde (kötülükte) ileri giden ve ânî darbeler karşısında şerîk-i cürmlerine ( suç ortaklıklarına) iştirâk edemeyen nâmussuzların vücûdlarını, daha kıta‘âtımız şehre girmezden evvel sopalar ile ortadan kaldırmışlardır.
Kaynak: Hâkimiyet-i Milliye 31 Ağustos 1922
(Çev: Mahire Yazar Kiremitçi)