Cleopatra Sendromu

Turgut GÜLER

Julius Caesar’la aynı devirde yaşayan Mısır Kraliçesi Kleopatra; güzelliği, entrikaları ve siyâsî manevra vâsıtası olarak kullandığı kadınlığı ile adından hâlâ söz ettiriyor. Batı medeniyetinin iki temel direği olan Romave Grek mitolojilerine dâimî stepne yapılan antik Mısır, kaynağı epeyi bulanık Kopt, Kıptîhüviyetiyle, bugünkü ahlâkî kaosu çağlar öncesinden hazırlamıştır.

Sarîh bilgilere dayandırarak ve mitgömleği çıkarılarak, Kleopatra’nın sefîh ve esfel bir kadın olduğu, rahatlıkla söylenebilir. Zîrâ o; hem erkek kardeşiyle, hem de Caesar veAntonius ile evlenmiştir. Shakespeare, JuliusCaesarile AntoniusveKleopatraisimli piyeslerinde konuşturdu diye, entelektüel olmanın vecîbelerinden addedilen Kleopatra hayrânlığı, ahlâkî duruşumuzun dumûra uğramasında bir hayli pay sâhibidir. Aynı zamânda, intihar psikolojisinin de sembol isimlerinden olan Kleopatra, bütün Dünyâ’yı ve – maalesef – Türkiye’yi derinden sarsan canına kıymasenaryolarında, hep ilhâm kaynağı bilinegelmiştir. Kleopatra’yı, insanlık vicdânında ve ahlâk terâzisinde şişirilmiş daralarından sıyırarak tartmadıktan, bu Majeste Sefîhe’nin âdemiyet indinde mahkûm oluşunu görmedikten sonra, her türlü sapıklık başımıza tâc yapılır.

Türk milletinin, bu noktada son derecede dramatik durduğunu görüyoruz. Çünkü öz târîhini hakikî hâliyle öğrenme imkânından mahrûm olan Türk çocuğu, sipâriş üzre yazdırılmış mevcut kâğıt yığınlarına târîhdiye sarılmaktadır. Kendi benliğimize taban tabana zıt bu varak-pâreler, birçok intânî hastalık arasında Cleopatra Sendromu’nu da, eğitim faaliyetinin tabiatından saydırıp, dimâğlara zerk etmektedirler.

Ortada, ancak vodvilseviyesinde ciddiyet kazanan bir hayat tarzı var ve ha bire Türk insanına dayatılıyor. İşin garîbi, Osmanlı Sarayı’nın harem hayâtını karalayan, aforoz eden mâlûm çevreler, Kleopatra’yı ikonlaştırıp, ahlâksızlık mâbedine asıyorlar. Kendi târîhimizi kendimiz yazıncaya kadar, bu Kleopatra kepâzeliklerine katlanmak mecbûriyetindeyizÇâpük-süvârolmanın zamânıdır…

Yazar
Turgut GÜLER

1951 yılında Afyonkarahisâr’ın Sultandağı ilçe­sine bağlı Dort (bugünkü Doğancık) köyünde doğdu. Âilesi, 1959 Ocağında Aydın’ın Horsunlu kasabasına yerleşti. İlkokulu orada, Ortaokulu Kuyucak’da okudu. İki hafta kadar ... devamı

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen