Orhan ARSLAN
1.ORGAN BAĞIŞININ KUR’AN’DAKİ YERİ
“Kim cinayet suçu işlememiş veya yeryüzünde fesat çıkarmamış bir kişiyi öldürürse bütün insanlığı öldürmüş gibi olur. Dahası kim de bir hayat kurtarırsa, bütün insanlığı kurtarmış gibi olur (Maide 5/32).”
2. ORGAN BAĞIŞININ HARAM OLDUĞUNA DAİR İSLAM’DA BİR DELİL VAR MI?
İslam’da ana kaide, her şeyin helal olduğudur. Bir şeyin helalliğine dair delil aranmaz. Haramlığına dair delil aranır. Haramlığına dair delil yoksa o helal sayılır.
Mesela kalp kapakçığı insana en uygun hangi canlıda ise onu taktırın. Yine Kur’an’da 4 şey yenmez; domuz, leş, kan, başka tanrılara adanmış kurban. Ama zaruret halinde onlar da yenir ve kullanılır. Domuz kalp kapakçığında zaruret hâsıl olmuşsa, dara düşmüşsen taktırabilirsin.
Rahman olan Allah organ naklinde; “kulum merhamet etti der”, başka bir şey der mi·?
Organ Bağışının öncülüğünü yapmak en büyük sevaptır.
Allah’ın razı olduğu ameldir. Bu tam bir salih ameldir.
3. İNSANDAN SORUMLU OLAN CESET Mİ, RUH MU?
Can çıkacak, ceset toprağa gömülecek, ruh ise kabre girmeyip, Allah’a teveffi gösterecektir. Yani geldiği yere dönecektir.
Organını verenler merak etmesinler, esas olan ruhtur.
Ölümü yaşayacak olan da, dirilecek olan da ruhtur.
Bir örnek verelim: araba kaza yapmış suçlu araba mı, arabayı kullanan mı? Cezayı kim yer? Araba mı, yoksa insan mı?
Özne ruhtur. Diriltecek olan da ceset değil ruh: Ayet var: “yevme yekumur ruhu vel melaiketu saffa (Nebe 78/38).” Mahşerde bütün melekler ve ruhlar saf halinde dizilirler.
4. BİR ENDİŞE VAR: KABİRDE EKSİK ORGANLI MI OLACAĞIM?
Müslümanlar kabir hayatı konusunu maalesef bir türlü çözemediler.
“Eğer siz kabir hayatı var diyorsanız, orada sorgu sual var diyorsanız” adam organ bağışı yapmamakta haklıdır. Ciğeri, kalbi, böbreği olmadan kabirde nasıl cevap verecek? Organlarının eksiksiz tam olmasını istiyor.
Mesela Işid’li canlı bomba yakalanıyor. Üzeri patlayıcılarla dolu, ancak cinsel organı özel bir çelik muhafaza ile korunmuş. Kendisine cennette verilecek 70 huri için sağlam gitmesi gerekiyormuş.
Bu yanlış inanç insana organ bağışı yaptırtmıyor.
Kur’an’da kıyamet son saat bilgisi vardır, mahşer bilgisi vardır. Ancak kabirle ilgili hiçbir bilgi geçmez; Kur’an’a göre kabirde sorgu yoktur, sırat köprüsü yoktur. Sorgular ve sırat köprüleri bu dünyada söz konusudur: İşte insanlara organ bağışlamak kabir sorusuna verilen cevaptır, sırat köprüsünü geçmektir.
5. BİR BAŞKA ENDİŞE: MAHŞERDE EKSİK ORGANLI MI OLACAĞIM?
“Mahşerde noksan kalırım, ne yapacağım ben?” endişesi var.
Ahirette kimliği oluşturan ceset değil, ruhtur. Pek çok kolu bacağı olmayan ahirette tam olacaklardır.
Onlara organ veren rabbimiz, organ bağışı yapanlara da organını verecek.
Dünyada insan idaresi ruhun elindedir: Akıl, irade, vicdan, şuur.
Hayatın sonunda ruh ölmeyecek ve Allah’a teveffi edecektir.
Atom bombası atıldı, insanlar eridi gitti. Neresi dirilecek bu adamların?
Cesetlerini yaktıranlar ne olacak?
Onarın kabirleri yok ki, nereye gelecek sorgu melekleri?
Yasin 36:51: Sura üflendiğinde, herkes ruhun olduğu yerden (Ecdas) ayağa kalkacaktır.
6. AHİRET HAYATI BU DÜNYA GİBİ OLMAYACAK Kİ?
Allah, “onları yeniden inşa edip yaratacağız” diyor.
Ayrıca ahiretteki vücudumuz böyle olmayacaktır. Oradaki şartlara uygun yeni bir insan tasarımı var.
Kıyametten sonraki yat borusu ve kalk borusu bu amaç için yapılıyor zaten.
Kıyametten sonra sura üflenecek, bu yat borusudur. Her şey yok olacak, ama her şey. Sadece Allah kalacak. Başka bir düzene geçileceğinin sinyali bu. Eski düzen komple yıkılacak, yok olacak.
Sonra da kalk borusuna üflenecek ve bütün ruhlar hesap için bir araya gelecek:
Mahşer safhaları:
1. Diriltme, 2. Toplanma, 3. Allah’a arz edilme, 4. Bilgilendirme, 5. Sorgulanma, 6. Yargılanma değerlendirme, 7. Cennete veya cehenneme sevk.
Şu anda sahip olduğumuz organlarımıza orada ihtiyaç olmayacak. Çünkü artık evren başka bir moddadır.
Şimdiki bedenimiz bu dünyanın şartlarına göre tasarlanmıştır, ahirette bu beden olmayacak ki. Mesela orada tuvalet olmayacak, hastalık olmayacak, yorgunluk da, uyku da. O zaman bizimki gibi bir bedene zaten ihtiyaç olmayacak.
Ancak Allah; “size verdiğim organları nerede kullandınız” diye soracak.
Allah örneksiz yaratandır ve insan ahiretin şartlarına göre yeniden tasarlanacaktır. Çünkü Allah: El Bâri: örneksiz yaratan usta ve El Musavvir: tasarımcı, şekil ve özellik verendir.
7. ASLINDA DÖLLENME DE BİR ÇEŞİT ORGAN NAKLİ DEĞİL MİDİR?
Çiftleşme, yani döllenme, yani insanın zigotunun oluşması, tam bir organ naklidir. Kadın yumurtasına, erkek sperması nakli yapılmaktadır.
Aynı şekilde hayvanlar da sperm nakliyle döllenmekte ve bitki yumurtalığına, erkek çiçek tozu nakli yapılıyor.
Hayvanın ciğerini böbreğini yiyorsun bu da bir nevi nakildir.
8. ORGAN BAĞIŞI ÇOK BÜYÜK BİR İNFAKTIR
İnfak “yarar veren bir şeyi ona muhtaç olan biriyle karşılıksız paylaşmaktır”
Kullukta yücelmenin iki kanadı vardır: Biri kuldan Allah’a uzanan dua, diğeri kuldan kullara infak. İnan ancak böyle uçar.
Kur’an nerdeyse infakı anlatmak için gelmiştir. Ekımısalah ve atüzzekah: Namazın içini doldur ve ver; neyin varsa ver.
9. ORGAN NAKLİ AKTİF İYİ OLMAKTIR
Pasif iyi, iyi değildir. Pasif iyiler, kendilerine iyi oldular, başkalarına olmadılar. Kendileri için çırpındılar, ama Allah’ın kullarının kurtuluşu için parmaklarını oynatmadılar.
Tüm dertleri kendileri içindi. Ümmetin hastalarını düşünmediler.
Onun için insan, ben iyiyim demekle iyi olmaz. Aktif iyi olduğunda iyi olur.
İnsan; “ne yapmalı, nasıl yapmalı, kiminle yapmalı?” düşünmelidir.
Hiç kimse her işe yaramaz, ama herkes bir işe yarar.
10. ALLAH SORACAK: BEDENİNİ NE YAPTIN?
Mezarda çürüttün mü, başka bir insanda hayat mı buldu?
Organ nakli yapan; “hayırlı bir işte kullandım, bir can kurtardım Allah’ım” der. Bu ifade, okuduğum ayetteki ilkeye uyuyor: “Bir can kurtaran bütün insanlığı kurtarmış gibi olur.”
Allah’ın yasaklamadığı şeyi siz de yasaklamayın lütfen.
Yangından kurtarmak, trafikte yaralı insanı kurtarmakla, organ bağışının ne farkı var?
Organ bağışı bir hayat verme işidir. İnsanın hayra vesile olma işidir.
El Hayy esmasının insanda tecellisidir. Bu en haysiyetli bir iştir. Şuurla yapılan insanlık görevidir.
30 bine yakın insan organ beklemektedir. Ölen insana karşı bigâne kalamazsın.
11. HERKESİ ORGAN BAĞIŞI YAPMAYA ÇAĞIRINIZ LÜTFEN
Kuran, yeryüzünde iyilik mayası olan bir toplum inşa etmek için indirildi.
“İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir (Ali İmran 3/104).”
Hayra vesile olan Kur’an neslinin oluşturulmasını Rabbimiz emrediyor.
İlk Kur’an neslini Allah resulü oluşturdu. Onlar aktifliği pasifliğin önüne koyan bir nesil, Salihatı Hasenatın önüne koyan bir nesil.
Organ nakli Allah’ın senaryosunda rol almaktır. Çünkü İslam dünyadaki bütün insani değerlerin toplamıdır.
12. TIP AHLAKINA DİKKAT EDİLMELİ
Bir noktaya daha dikkat çekmek istiyorum.
Tıp ahlakının olmazsa, organ bağışı amaçlı işlenmesi muhtemel cinayetler söz konusu maalesef. Gözünü para hırsı bürümüş hastane yöneticilerinin, hekimlerin, sağlık sektörü çalışanlarının yarı canlı hastaların fişini çekme konusundaki iştahlarını kabarttıkları için.
Bırakın yarı canlı hastaları, sağlıklı insanların başlarına neler geldiğinin hikâyelerini biliyoruz, okuyoruz.
Ülkemizin pek çok yerinde yaşanan çocuk kayıplarını; böbreği, dalağı, pankreası, korneası itinayla alınıp yarası dikildikten sonra çöp bidonlarının yanına bırakılan çocuk cesetlerini de unutmayalım.
Irak’ta, savaş ortamında, resmen insan ticareti yapılıyor. Para eden organlarını itina ile alıp gerisini kadavra olarak tıp fakültelerine ve öğrencilerine satmak için insan ticareti yapılıyor.
Ayrıca, yoksul ve kimsesiz çocuklara “organ deposu” olarak bakılıyor.
Şu hüküm daha çok tıp alanı için geçerli olsa gerek: “Eğer tıp ahlakı yoksa, tıp sağaltmaz hasta eder, diriltmez öldürür.”
13. HAYATIN TEMELİNE KUR’AN’I KOYUN, KORKMAYIN
Ne yapıyorsanız yapın, önce Kur’an’la inşa olun. Kur’an alt yapıdır, temeldir, esastır, anadır, genotiptir. Aklınızı Kur’an’la inşa edin, sonra ne yaparsanız yapın.
Sorularınızı Kur’an’a arz edin ve cevabı Kur’an’da arayın, Kur’an’da yeri var mı diye sorun.
Göreceksiniz her şey çok kolay hal edilecektir.
Rabbimiz! Bize ne güzel sağlıklı organlar lütfettin. Akıl ve irademizi kullanarak onları insanlığa yararlı yapalım. Biz Seni sınırsızca övüyor ve çok seviyoruz Allah’ım.
Hayırlar diliyorum.
Ankara, 02 02 20 20
Prof. Dr. Orhan Arslan