Armağanlı Çocuklar; “Üstün Yetenekli Çocuklar”

Rıdvan KARABULUT[1]

Üstün zekâ ya da son günlerde yaygın bir kullanım şekline dönüşen üstün yetenek öteden beri üzerinde durulan bir kavram. Batılıların “gifted” yani armağanlı olarak ifade ettiği bu çocuklar gelişim özellikleri bakımından yaşıtlarına göre ileri(üstün) özellikler taşıyan bireylerdir. Tabi ki burada “ileri” olmanın ölçüsü alan uzmanları tarafından belirlenmelidir. Son yıllarda çocukların etiketlenme oranında ciddi bir artış görülmektedir. Çocuklarımıza yönelik ;hiperaktif,dikkat eksikliği olan birey, otizmli veya üstün yetenekli olarak ezbere bir etiketleme süreci maalesef görülmektedir. Bu yönüyle ciddi gelişimsel bir değerlendirmenin yapılmadığı ve alan uzmanlığının ön planda olmadığı bu bakış açısı eğitimimizi tehdit eden bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Bir çocuk üstün özellikler taşırken aynı zamanda dikkat eksikliğine de sahip olabilir; ancak her dikkat eksikliği olan ya da hiperaktif olan her birey üstün yeteneklidir denilemez. Bu noktada eğitimde ezberlerimizi bozmaya ihtiyaç duymaktayız. Tarihte üstün yetenekli bireylerin ilk tez Türkler tarafından sistematik bir eğitimden geçirildiğini bu noktada hatırlamak gerekir.

Selçuklular zamanında başlayan Gulamhaneler ile yetenekli olan askerlerin eğitimi ön plana çıkmıştır. Enderun Mektebi tarihte Osmanlılar döneminde en sistematik biçimde üstün yetenekliler eğitimini veren kurum olarak karşımıza çıkmaktadır. 622 yıl üç kıtada hüküm süren bir dünya süper gücünün sırrı esas itibariyle Enderun Mektebinden geçmektedir. Eğitim ve kültür sonuçlarını çok geç verse de asıl olarak gelecek yıllar için kalıcı olan başlıca iki değer eğitim ve kültürdür. Enderun mektebine seçilen Hıristiyan çocuklar öncelikler Türk ve İslam Kültürünü öğrenmek üzere Türk ailelere verilmiş sonrasında Hazırlık Saraylarında başlayan eğitim sonrasında Enderun Mektebinde son bulmuştur.  Bu okulun ulaşılabilecek en yüksek noktası Has odadır. Has odaya ulaşacak kapasitesi olanlar Devleti Aliye’nin en üst bürokratı olmaya hak kazanırlar. Burada ya üst odaya “çıkma” hakkı kazanamayanlar ne olmuştur diye bir soru karşımıza çıkabilir. Enderun’da bulunan altı odada alt aşamadaki odadan bir üst aşamadaki odaya geçme yeterliliğine “çıkma” denilmektedir. Üst odaya çıkma durumu olmayan kişi yeteneğine uygun olan bir işte istihdam edilmektedir. Bu şekliyle Enderun adeta bir yetenek değerlendirme okulu olarak karşımıza çıkmaktadır. Yetenek değerlendirilmesi sonucunda Enderun Sarayın tarihçisini de soytarısını da yetiştirmiştir. Bu şekliyle Enderun mektebi insan israfını önleyen herkesi kabiliyetleri ölçüsünde değerlendiren bir kurum olarak karşımıza çıkmıştır. Enderun’un fonksiyonunu kaybetmesine bağlı olarak öğrenci alım şeklinin değişmesi, nitelikli kurum olma sorumluluğunun terk edilmesiyle koskoca İmparatorluk nitelikli insan sorunu ile karşı karşıya kalmış adeta bir kahtı rical dönemi başlamıştır.

Cumhuriyet döneminde ortaya çıkan yenileşme ve Batı’dan gerek pozitif bilimler gerekse plastik ve görsel sanatlar alanında yetişmiş insan transferi yanında Batı ülkelerine öğrenci gönderme yöntemi takip edilmiştir. Bu noktada 6660 sayılı kanun yanında 1416 sayılı kanun önemli bir görev icra etmiştir. Fen liselerinin kurulması 1960’lı yılların en önemli üstün yetenekliler eğitimi yöntemi olmuştur. Ancak fen liseleri ile sadece matematik ve fen alanlarında üstün çocukların belirlenmesi ve değerlendirilmesi öncelenmiştir. Sosyal alanlarda üstün yetenekli çocukları değerlendirmek için kurulan Sosyal Bilimler Liselerinin açılışı 2000’li yılları maalesef bulmuştur. Adeta Anadolu’nun zeki ve fakir çocuklarının eğitim gördüğü Anadolu liseleri alt sosyo ekonomik düzeyden zeki çocuklarımızın eğitiminde önemli bir rol oynamıştır. Devlet Parasız Yatılılık ve Bursluluk Sınavları ile ekonomik durumu son derecede sınırlı köy çocuklarının eğitimi sağlanmıştır. Devlet Parasız Yatılı okullarında eğitim görüp devletimizin en üst kademelerinde vali, milletvekili, bakan. Başbakan hatta Cumhurbaşkanı olarak görev yapmış çok sayıda kişi bulunmaktadır. Örneğin; Üniversite giriş sınavında bütün soruları doğru olarak cevaplayarak Türkiye birincisi olma özelliğine sahip Eski Maliye Bakanı Merhum Adnan Kahveci ile Süper Vali olarak bilinen Merhum Recep Yazıcıoğlu Devlet Parasız Yatılı Okulu mezunudur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin sosyal bir devlet olduğunun göstergesi olan bu yapının geliştirilerek devam etmesi günümüzde de gerekmektedir. 1990’lı yıllarda kurulan ve günümüzde de faaliyetlerini devam ettiren kısa adı BİLSEM olan Bilim ve Sanat Merkezleri üstün yetenekli çocuklara eğitim veren ek uygulama okulu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu uygulamanın yanında hemen her okulda bulunan “Destek Eğitim Odaları”nda  özel gereksinimli bütün bireylere yönelik eğitim verilmeye çalışılmaktadır. Ancak burada önemli bir sorun karşımıza çıkmaktadır. Özel eğitim alanında yetişmiş yeterince kadrolarımız bulunmadan yapılan bu eğitim acaba amacına ulaşmakta mıdır? Öğretmenler için branşlar arasında alan değişikliği geçişleri yapılırken lisans düzeyinde eğitim alınmamış bazı özel alanlar örneğin özel eğitim gibi branşlar acaba bu geçişlerden muaf mı tutulmalıdır? 4 yıl boyunca bütün boyutlarıyla alınan özel eğitim lisans eğitimi sadece tecrübe ile kapatılabilecek bir durum olarak gözükmemektedir. Bu noktada üstün yetenekliler eğitimi konusunda öncülüğü olan Türk Milleti’nin tarihi misyonunu tekrar göz önünde bulundurarak ülke ölçekli hizmet verecek ve Cumhurbaşkanlığına bağlı bir “Özel Yetenekli Çocukların Eğitimi ve Değerlendirilmesi Başkanlığı’nın ivedilikle kurulması yerinde olacaktır. Çağları açıp kapayanlar pasif çoğunluk değil aktif azınlıklardır. Ülkemizi hak ettiği pozisyona getirecek üstün yetenekli çocuklarımızın bütün yönleriyle desteklenmesi hem beyin göçü olgusuna bir çözüm üretecek hem de gerek teknik gerekse sosyal bilimlerde bilgi çağının ihtiyaç duyduğu bireylerin ortaya çıkmasını sağlayacaktır. Büyük millet olmak büyük iddiaları olmayı gerektir.

———————————————

Dr. Öğr. Üyesi; Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü 

Yazar
Rıdvan KARABULUT

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen