2018’de Huawei, Shenzen’de inşa ettiği kongre merkezinde, “Türk Marşı” eseri eşliğinde hazırladığı törenle “Kutupsal Kodlamanın Babası” olarak anılan Prof. Arıkan’ınkongre merkezine, Huawei Başkanı Gou Ping tarafından kırmızı halıda karşılanarak-NOBEL ödülü almış gibi-, şirket yetkilileri ve mühendislerinin alkışları arasında onurlandırıldı. Prof. Erdal Arıkan, 20 yıllık akademik çalışmalarının ardından 2008’de yayınladığı “Kutupsal Kodlama” çalışmalarının 10 yıl gibi kısa sürede hayata geçtiğini gören şanslı bilim insanlarından biri. Nitekim Arıkan da yeni kodlama önerisinin pratik uygulamasının kısa sürede hayat bulabileceğini düşünmüyor olmalı; çünkü kendisi 2013’te Kutupsal Kodlar çalışmasıyla Uluslararası Elektrik ve Elektronik Mühendisleri Birliğinin (IEEE) Baker Ödülü’nü aldıktan sonra verdiği röportajda: “Bunu akademik bir ilerleme olarak sunmak daha doğru. Pratikte etkilerinin hissedilmesi zaman alacak.” demişti; ancak zaman beklediğinden çabuk geçti. Teorinin pratiğe uygulanması o kadar kısa sürdü ki Arıkan, Shenzen’deki törende yaptığı konuşmada, “Bir mühendis için fikirlerinin hayata geçtiğini görmekten daha büyük bir ödül olamaz.” ifadesini kullandı.Huawei ise 5G teknolojisinde kendilerine ve dolayısıyla büyük rekabet avantajı sağlayan “Kutupsal Kodlama”yı icat eden Prof. Arıkan’a çok daha fazlasını borçlu olduğunu düşünüyor. Bu durumu da Huawei’nin CEO’su Guo Ping’in,
“Prof. Erdal Arıkan sadece Türkiye için bir kahraman değil, iletişim endüstrisi için de bir kahraman.”
sözleri destekliyor.
5G, 4G’ye oranla 100 kat daha fazla hızı ve kilometre başına 10 milyon cihaza bağlantı sağlayan geniş kapasitesiyle Dijital Sanayi’nin hayatın her alanına nüfuz etmesine neden olabilir. Dünya Ekonomik Forumu (WEF) ve Elektronik Mühendisleri Enstitüsü (IEEE) gibi uluslararası kuruluşlar ise 5G’nin, otonom nesneler, nesnelerin interneti (IoT) ve makineler arası iletişim (M2M) alanlarında verimliliği artıracak yeni uygulamalara kapı aralayacağını belirterek, yeni mobil teknolojinin yeni bir sanayi devrimini tetikleyeceğini belirtiyor.Çünkü 5G ile bulut bilişim, yapay zekâ ve endüstriyel nesnelerin interneti uygulamalarıyla hemen hemen her şeyi neredeyse anlık olarak birbirine bağlantılı hâle getirmek, verileri anlık takip edip gelişmiş algoritmaların analizlerine çok kısa sürede ulaşmak ve eyleme geçmek mümkün olabilecek. İnsansız akıllı fabrikalar fire vermeden, kaynaklarını ve enerjiyi en verimli biçimde kullanarak kişiye özel üretim yapabilir. Hastaneler kişiye özel hassas tıp hizmetleri verebilir.
Kent yönetimleri, kentsel üst ve altyapılarını anlık olarak kontrol altında tutabilir; elektrik, su ve gaz şebekelerinde arızaları önceden tahmin edebilir; trafik sıkışıklığı oluşabilecek noktaları ve saatleri anlık olarak takip ederken trafik ışıklarının sürelerini yoğun yönlere öncelik verecek şekilde değiştirmek gibi önlemler alabilir; aşırı yığılma olan duraklara boş otobüslerini yönlendirebilirler.Akıllı kentler de dijital ekonomi farklı boyutlara taşınacak. Anlık bağlantı sayesinde artırılmış gerçeklik (AR) uygulamalarının sayısında patlama yaşanabilir; alışverişten turizme, müşteri hizmetlerinden savunma ve güvenliğe kadar hemen her alanda benzersiz deneyimler yaşanabilir. Otonom nesneler, yani sürücüsüz araçlar, insansız hava araçları ve robotlar, anlık verileri sayesinde daha güvenli ve hassas hareket edebilirler.
Prof. Erdal Arıkan’ın önerdiği yeni kodlama yaklaşımı bu noktada devreye giriyor. Kutupsal Kodlar, 5G iletişim performansını önemli ölçüde geliştirmekle kalmıyor, aynı zamanda kodlama karmaşıklığını azaltarak enerji tasarrufunun da yapılmasını sağlıyor. Nihayetinde Arıkan, Bilkent’teki akademik yaşamından çok memnun. Arıkan bu memnuniyetini şöyle ifade ediyor: “1987 yılından beri çalıştığım Bilkent Üniversitesi, araştırmalarım için çok istikrarlı bir ortam oluşturdu. Bu derece uzun vadeli araştırmaları ABD’de yapabilir miydim emin değilim. Bilkent, temel araştırmalar yapmayı destekleyen çok özel bir kurum.”Prof. Erdal Arıkan, aldığı ödüllere ve övgülere rağmen kendisinin “dâhi” olarak anılmasına karşı çıkıyor. O kendisini “kararlı bir bilim insanı” olarak tanımlıyor ve bilim insanı olmak isteyen gençlere de bunu tavsiye ediyor. Prof. Arıkan, Türkiye’de bilimsel çalışma ortamının iyiye gittiğini, bilgi ve kaynağa erişim sıkıntısının bulunmadığı da belirtiyor. Gençlerin matematik ve fen bilimlerine daha fazla yönelmesi için uzun vadeli eğitim stratejilerinin geliştirilmesi gerektiği görüşünü savunuyor. Arıkan: “Matematik ve fen eğitimi olmazsa teknik konularda hamle yapmak mümkün değil. Kitle hâlinde ilerleme bekleniyorsa en az 30 yıllık program gerekli. Bilimi yapan seyahat ya da bütçe değil insan sermayesidir. İnsana yatırım yapmak lazım.”
https://www.youtube.com/watch?v=A9gCyMmRpcE&t=39s
videosunu tamamını çok iyi izlemenizi öneriyorum. Erdal ARIKAN dünyayı değiştiren bir Türk. Endüstriyel internet de oyun daha yeni başlıyor. Post Covid-19 Economy Erdal Arıkanlar ile yeniden yazılacak, Sadece siber fiziksel sistemleri anlayanlar tarafından. Dijital devrim başladı. Düne ait ne var ise dünde kaldı cancağızım.Şimdi yeni bir şeyler söylemek lazım. Artık Erdal Arıkan ların zamanı.BRI orta koridor ekonomik kuşağı Dijital Kazakistan dan Türkiye nin sanayi devrimi ve dijital yol haritasına kadar global tedarik zincirinin yeniden yapılandığı dönemde Erdal Arıkan ın her cümlesini karar vericiler çok iyi dinlemeli. Problemler onu yaratan kafalar tarafından çözülemez. Corona pandemisinde kimi dinliyorsak, dijital ekonomi de de endüstriyel interneti yaratanları dinlemeliyiz. Dijital OYUN -sanal devrim- yeni başlıyor…Bu sefer başlama vuruşunu Erdal Arıkan yapıyor, TÜRK marşı ile.