Yeni bir Kurban Bayramı’na daha kavuşturana şükürler olsun.
“Kurbanlık fiyatları” ile ilgili yazılarım artık klasik oldu ama ben, aradan uzun yıllar geçmiş olmasına rağmen vekâleten kurban kesen kurum ve kuruluşların ilan ettiği kurbanlık fiyatları arasındaki farkın nereden kaynaklandığını bir türlü çözemedim.
Gençlik ve orta yaş zamanlarımda böyle değildi. Ne zaman ki vakıflar, dernekler, cemaatler vs. işin içine girdi ve vekâleten kurban kesme işi yaygınlaştı, fiyatlar da izahı mümkün olmayan bir garip hâl aldı.
Kurbanlık fiyatlarından çarpıcı örnekler
Adlarını yazmayacağım. Adlarıyla bir sorunum yok. Elbette hepsi de mevzuat çerçevesinde kurulmuş meşru kurum ve kuruluşlar. Sorun kurban bedeli olarak ilan ettikleri rakamlarda.
Bu anormal farklılıklar nereden kaynaklanıyor?
Aşağıda paylaşacağım rakamları karşılaştırırken “hisse” ve “küçükbaş” ibarelerine dikkat etmenizi rica ediyorum. Bildiğiniz gibi hisse, “büyükbaş” kurbanlıkların 7’de 1’ine karşılık geliyor. Büyükbaşlar, dişi ve erkek sığır, manda ve develer. Küçükbaşlar ise dişi ve erkek koyun ve keçiler.
Bu durumda, ülkeler karşılaştırılırken bazı ülkelerde deve kesiminin daha fazla olabileceğini de hesaba katmak gerekiyor.
Neresinden bakarsak bakalım, nasıl karşılaştırırsak karşılaştıralım, bana göre fiyatlar arasındaki farklar rahatsız edici.
Durum aşağıdaki gibi (Kendilerinin kullandıkları ibareleri aynen aldım.):
A Derneği:Kurban bedeli 1100 TL.
B Derneği:Kurban bedeli 1250 TL.
C Derneği:Hisse bedeli 750 TL.
D Derneği:Hisse bedeli 1100 TL.
E Derneği:Hisse bedeli 1200 TL.
F Derneği:Yurt dışı 750 TL, yurt İçi 1200 TL, Suriye 1050 TL, Yemen 1050 TL, Filistin 2200 TL.
H Derneği:Yurt dışı hisse bedeli 485 TL, yurt içi küçükbaş 585 TL; hisse bedeli Afrika 485 TL, küçükbaş bedeli Afrika 585 TL, kurban bedeli Srilanka, Türkiye, Yemen, Bangladeş, Arakan ve Gazze 1250 TL.
İ Derneği:Şartsız bölge 750 TL, şartsız bölge 1100 TL (İkisi de “şartsız”, yanlışlık yok ama ne anlama geliyor bilemiyorum.), kurban Afrika ve Asya 750 TL, kurban Balkanlar, Ortadoğu ve Türkiye 1100 TL, kurban Filistin 1800 TL.
K Derneği:Hisse bedeli 600 TL. (20 ülkeye dağıtım yapacaklarmış.)
L Derneği:Yurt dışı kurban bedeli 650 TL (20 ülkeye dağıtım yapacaklarmış.)
Türkiye Diyanet Vakfı:Yurt dışı 825 TL, Yurt içi 975 TL.
Kızılay:Yurt dışı kurban 850 TL, yurt içi kurban 1050 TL.
A Vakfı:Hisse bedeli 1200 TL.
B Vakfı:Kesimsiz bağış 1200 TL, kesimli bağış 1445 TL.
C Vakfı:Kurban bağışı 1260 TL.
D Vakfı:Kurban bedeli 900 TL. (53 ülkeye dağıtım yapacaklarmış.)
A Dernekler Federasyonu:Hisse bedeli 600 TL, küçükbaş bedeli 700 TL. (33 ülkeye dağıtım yapıyorlarmış.)
A Marketi:Bir hisse (en az 20 kg kemiksiz et) 1495 TL (peşin). 9 taksit fiyatı 1595 TL. [Faizle kurban kesimimiz hayırlı mübarek olsun (!)].
B Marketi:Bir hisse büyükbaş kurban kolisi (en az 20 kg) 1690 TL, kıvırcık koç kurban kolisi (en az 18 kg) 1590 TL. (vade farksız 9 taksit imkânı, 1490 TL’den başlayan fiyatlar, internete özel ücretsiz teslimat.)
A Alışveriş Sitesi:Etin en iyisi kurban paketi (23-25 kg kemiksiz), yüzde 8 indirimli 2.199 TL.
Daha çok var ama bu kadarı yeter sanırım.
Diyanet Vakfı ve Kızılay’ın adlarını verdim çünkü onlar mihenk olsun, böylece hem devletle doğrudan bağı olan bu iki kuruluşun fiyatları arasındaki farkı hem de diğerlerinin bunlara göre durumunu görün istedim.
İbadete halel getirir mi?
Yukarıdaki durum kurban ibadetimize halel getirir mi?
Bu sorunun cevabını verecek bilgide ve makamda değilim fakat konu, fiyatlarından hareketle kurbanlıkların vasıflarına gelince en azından yukarıdaki ve aşağıdaki bilgileri kamuoyu ile paylaşmak, Diyanet İşleri Başkanlığından da açıklama talep etmek hakkımız.
Birkaç gün önce, BloomberHT’de, İrfan Donat’ın hazırlayıp sunduğu Tarım-Analiz programında Ankara Damızlık Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Hasan Kılınç’ı dinledim. Özetle neler söylediğini paylaşayım, endişelerimde haklı mıyım, haksız mıyım siz karar verin. Sonuçta herkesin ibadeti kendine…
Hasan Kılınç diyor ki:
“Normal şartlarda küçükbaş kurbanlık fiyatları 1500 TL ile 3 bin TL arasında. 1500 TL’nin altındaki hayvanların çoğunluğu kurbanlık vasfı taşımıyor olabilir.”
Başkan Kılınç, kurban piyasası oluşmadan hemen önce 4-4,5 aylık kuzularını toptan, hayvan başına 1150-1.200 TL’densatmış. Bu şartlarda nasıl olup da 900 TL’ye kurbanlık satışı olabileceğini, yem maliyetlerinden örnekler de vererek sorguluyor.
Yukarıdaki listede küçükbaş bedeli olarak 550 ve 700 TL talep edenler bile var. Başkan Kılınç’ın aşağıdaki hesabı ise 900 TL talep edenler üzerinden. Varın gerisini siz düşünün…
Kılınç, konuya hayvanların kurbanlık vasfı taşıyıp taşımaması tarafından bakarken endişelerini hayvancılıkla az çok ilgisi olan herkesin bildiği şu basit hesaba dayandırıyor:
“16 kg karkas et, yüzde 48 randımanla 33 kilogram canlı ağırlığa denk geliyor. Bu da 3-4 aylık bir kuzunun kurban edildiği anlamına gelir. 45-50 kg canlı ağırlığın altında kalan küçükbaşların kurbanlık olmaması, en az 6 aylık olması ve annesi kadar büyüklüğü erişmesi gerekir.”
Kılınç’a göre vekâleten kurban kesimi ilanlarının bir kısmındaki büyükbaş fiyatlarında da sorun var. Canlı büyükbaş hayvan fiyatının 7 bin TL olmasının mümkün olmadığını yani hisse başına 1.000 TL talep edilmesinin de gerçekçi olmadığınısöylüyor. Oysa yukarıda paylaştığım listede 600 TL hisse bedeli talep edenler bile var. Bu bedel, döviz fiyatları dikkate alındığında yurt dışı için bile ucuz kalıyor.
Demek ki Diyanet İşleri Başkanlığından işin dini tarafı ile ilgili açıklama talep etmekte haklıyım.
Bununla bitmiyor, bu hesaba göre işin bir de hayvan varlığımızın belli bir yaşa gelmeden yok edilmesi tarafı var ki tam bir facia ve bunu da Tarım ve Orman Bakanlığının sıkı şekilde denetlemesi gerekiyor.
Diğer taraftan, sağlık sorunu olan hayvanların ucuz fiyata satın alınması da ihtimal dâhilinde ki bu da hem ibadet hem de insan sağlığı açısından mutlaka dikkat edilmesi ve denetlenmesi gereken bir husus.