Hediyeleşme biz Türklerin vazgeçilmez geleneklerindendir. Uygulama alanı da hayli yaygındır.
Bunlardan belli başlıları:
*Evlenilir hediye,
*Ev alınır hediye,
* Çocuk doğar hediye,
*Doğum günü hediye,
*Yeni yılda hediye,
*Sevgililer günü hediye.
Benim buna hiç itirazım yok. Hediyeleşme hem yardımlaşma hem de karşıdakine değer verme açısından önemli bir gelenek.
Hediyeleşme çoğunlukla; peşin hüküm ve varsayıma dayanıyor:
“ O bana şunu yaptı ben de ona bunu yaparım”
“Onlar bize yapmadı biz de onlara yapmayız”
Ben şahsen hediyeleşmeye değil uygulanmasındaki saçmalıklara karşıyım.
Nasıl mı?
Alın size gördüklerim ve duyduklarım:
“BORCAM” her evin kapı, kapı gezici hediyesidir. Bunu da yıpranmış kutusundan anlıyoruz,
Takı merasimlerindeki kamera; kim ne takmış takibi için bir dedektif rolünde,
İsimsiz zarfları kutuya en düşük banknot ya da boş atanlar,
Sahte altın veya para takanlar,
Takı takan kişilerin kimliklerinin davul zurnayla ilanı,
Gelin ve damat yakınlarının takı tanzimi esnasında birbirlerine güvensizlik halleri. Hatta sahiplenme çatışması.
Her şeye rağmen; eğrisiyle doğrusuyla hediyeleşme güzel bir gelenek hediyeleşelim.