Kazakistan Ankara Büyükelçisi Abzal Saparbekuly den Türk Edebiyatı Yayınları bir kitap geldi evime. Kitabın adı; ABAY. Kitabın önsözünü Kazakistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Kassım-Jomart Tokayev yazmış. ABAY hakkında diyor ki “Abay’ın dünya algısı ve hayat felsefesi; bilime, öğrenmeye ve manevi olarak zenginleşmeye öncelik verir. Neticede bunlar coğrafi konumların, ideolojik ve dini kimliklerinin farklı olmasına rağmen bütün ulusların entelektüel olarak gelişmesine katkı sağlar. Üzerinden uzun zaman geçse de değerini yitirmeyen Abay’ın eserleri güncelliğini ve geçerliliğini kaybetmemiştir.Aksine, günümüzde onun eserlerinin tekrar düşünce eleğinden, akıl terazisinde tartılarak yeniden yorumlanması ve anlaşılması gerekmektedir.”
Kor-Kut ATA nın izinde bir kam-ozan olan ABAY ın şiirlerini okuyunca Yunus Emre gibi kendime çok yakın hissettim. Kemiksiz Dil adlı şiirini seçtim , sizler için ABAY ın kitabından
KEMİKSİZ DİL
Kemiksiz dilin,
Bağlanmış sözün
Tesir eder insanoğluna
Kişinin sözün
Anlarsın özün
Yanlışı çekersin doğruya
Duygulu gönül
Sıcacık yürek…
Ümidi kesme bulamazsan
Mert bir dosta
İhtiyaç var,
Özü, sözü bir olan
BİLGE SÖZLER adlı kitabını okuyunca Mir Ali Şir in son kitabını-Gönüllerin Sevgilisi- anımsadım.Türkün Ruhunu görmüş bilge ozan ABAY. Otuz Dokuzuncu Söz den alıntılar
“Evet, bizim geçmişte atalarımızın bilimi, yaşam kalitesi, nezaketinin günümüze göre az olduğu doğrudur. Fakat onların bu devirdekilere göre üstün iki meziyeti vardı. Günümüzde insanlarımız diğer işlerde gelişip ileri giderken atalarımızın o iki meziyetini kaybetmemiş olsaydık, biz de gelişmiş milletler içinde yer alabilirdik. O iki meziyet nedir dersen; birincisi o devirde kanaat önderi denilen kişiler olurdu. “ Herkes ayrı ayrı bey olursa, geniş yere sığmazsın, akıl verecek kişin olursa, harlı ateşte bile yanmazsın” İkinci haslet ise ONURLU olmalarıydı. Toplumun ortak bir meselesi olduğunda, akrabalar arası dargınlık, kırgınlık ve anlaşmazlıklar unutulur, meseleyi çözmek için canla başla çalışırlardı.”Altı kişi ayrı olursa ağızdaki gider, dört kişi birlik olsa tepedeki gelir”
ABAY bugün yaşasa, don değiştirir bir “blogger” (e-güncer) olurdu, “fularsız entellik” takma adıyla Safsatalar ansiklopedisi diye bir kitap yayınlardı, Epsilon yayınevinden. Dezenformasyon, (yanlış veya doğruluğu bulunmayan ve kasıtlı olarak yayılan bilgi.) ve Post-truth ( “hakikat için paylaşılan nesnel standartların ortadan kalkması”) o kadar yoğun olarak covid19 gibi zihinlere bulaştırılıyor ki; insanlar ya tek başına cep telefonlarında sanal dünyada yaşıyor ya da zombi gibi tarikatlarda-yankı odalarında- beyni yıkanıyor. İşte safsatalar ansiklopedisi yazarı , ABAY gibi bize rehberlik ediyor, mankurtlaştırılmaktan kurtulmak için. Kitabını aldığımda kendisine mesaj attım” bu ansiklopedi ise meydan larousse ne şimdi “diye. “Baskın bol olsun “dileğime” teşekkür ederim” diye yanıt verdi twitter dan. Sosyal medyadaki egüncerler bir gün yazar olup, kitapçılarda bir kitap olarak karşımıza çıkıyor . Okuyan dolar ve bir gün yazar. Abay da aynı sözü söylüyor, “konuşsam kimse dinlemiyor, sussam gönül razı değil, yazdım belki birine ulaşır “diye.
Safsatalar Ansiklopedisi kitabının ön sözünde kendi hakkında ne dedi bölümünden alıntı yaparak size o ismini vermeyen egünceri-blogger- tanıtmak isterim.
“İlk önemli tartışmasını ailesine karşı kazanarak abd ye elektronik mühendisliği okumaya gitti ve bugün standart olarak çok antenli wi-fi teknolojisinin geliştirilmesinde önemsiz bir rol oynadı.Yaklaşık 10 sene boyunca los Angeles, washington, Dubai, İstanbul da mühendis olarak çalışırken bir defa bile kareli gömlek giymediği rivayet edilir.Nepal köylerinde koyun güttü, Japon pazarlarında meyve,sebze sattı. Endonezya okul balolarından şarkı söyledi, bir müddet de himalayalarda hayatın anlamını aradıktan sonra, kutsal mühendis ukalalığı baskın çıktı ve bu adamların bir şey bildiği yok diyerek blogger oldu.” Safsatalar ansiklopedisi SONUÇ:KORONA GÜNLERİ bölümünde bir alıntı ile kitabı okumaya teşvik etmek isterim sizde eğer dezenformasyon ve post-truth şifrelerini çözmek isterseniz.” Size de inanılmaz gelmiyor mu: kasım 2019 da tek bir insanda bulunan tek bir mikroorganizmada, vücutlarımızı bir klon fabrikası olarak kullana kullana, sadece birkaç haftada gezegenin dört bir yanına yayıldı. Ancak bu devirde virüsten daha hızlı yayılan bazı şeyler var; yalan haberler, sahte umutlar, uçuk hayaller, otoriter eğilimler, ve tabii ki fantastik komplolar…bir telefon mühendisi olarak itiraf edeyim; Abilerimiz 1G teknoloji ile cilt ve deri hastalıkları piyasasına girmişlerdi. Bizse 2G ile miyopi, 3G ile romatizmayı, 4G ile bel fıtıklarını artırdık. WiFi zaten %100 kanser biliyorsunuz. 5G de artık gençler yaratıcıklarını konuşturmuşlar, maşallah”
Geçen Yıllardan şahsen de tanıştığım Faruk Eczacıbaşı’nın Kanyon da organize ettiği toplantıda Zeynep Tüfekçi yi dinledim, zoom meeting den. O Amerika dan konuştu, bizde soru sorduk. Şimdi zoom meeting sıradan oldu, Online bir yaşama alıştırdı covid19. Medya zaten sermayenin borazanı. Sosyal Medyadan fularsız entellik gibi egüncerler ABAY ın ruhunu bugüne taşıyor ama Trump facebook ile tek tek Amerikalıların oyunu alarak başkan olabiliyor. Zeynep Tüfekçi gerçekleri ABAY gibi yazıyor. Zeynep Tüfekçi gibi egüncerler zamanın ruhunu okuyor. Zeynep gibi e-güncerler safsatalar ansiklopedisini yazdıkca facebook lar ne yaparsa yapsın sosyal medyanın çöplüğüne gidecek. İşte bu nedenle “Like” tuzağına düşmeyin, Lütfen.
North Carolina University at Chapel Hill’den tekno-sosyolog Zeynep Tüfekçi, MIT Tech Review dergisinin son sayısında bir zamanlar demokrasiyi ileriye taşıması ve bireyleri güçlendirmesi beklenen sosyal medya platformlarının, Arap Baharı ve Barack Obama’nın seçilmesi gibi tarihsel olaylara aracılık etmekten, Trump gibi otoriter eğilimleri olan bir emlak baronunun ABD başkanı olmasını sağlayan platformlara nasıl dönüştüğünü anlatıyor. Aşağıda Zeynep Tüfekçi’nin “How social media took us from Tahrir Square to Donald Trump” yazısını bulabilirsiniz.
https://baslangicnoktasi.org/sosyal-medya-bizi-tahrir-meydanindan-nasil-donald-trumpa-getirdi/
Bilim Kurgu öyküler ile gelecek şekillendirilebilir. Özümüze düşüp, düşünürsek. Şimdi Tuva ya gidelim arınmak için, sosyal medyadan detoks yapmak için. Cep telefonlarını kapatınız, tuva ya uçuyoruz.
#TUVA2040 BİLİM KURGU ÖYKÜLER-YEDİGİR-
Tıvaların insan ömrünü çeşitli bölümlere ayırması, onların asırlarca konar göçer olarak yaşamasının getirdiği geleneklere dayanır.
Avlanmak, besi hayvanı beslemek ve ekin ekmek Tıvalıların eskiden beri gelen, bu yüzden insanlara küçüklüğünden öğretilmesi gereken geleneklerdendir.
Tuvalar insan ömrünü Yedigir’e benzetir.
“Geceki gök yüzünde Yedigir bazen kaybolup bazen görünse de, onlar yedi sayısını yitirmez.”
diye Tıvalılar arasında bir söz var. Tıvalar insan hayatını yedi bölüme ayırmışlar.Tuva insanının yedi bölümlük hayatının her devresinde Yedigir yıldızı onu gözetlemektedir. Bu yüzden Yedigir’e yalvarır, yakarır.
Çerivistin urugları
Çetçe-dir be, mendi-bir be,
Çedi-sıldıs Dolaan Burgan
Örü-dür be, Kudu-dur be.
Yurdumuzun çocukları
Yeterli mi, sağlıklı mı?
Yedi yıldız Dolaan Burgan
Yukarda mı, aşağıda mı?
M.B. KENİN LOPSAN’ın “Tıva Çonnun Burungu Ujurları” adlı eserinden alıntıdır.
M. B. KENÎN LOPSAN Tuva’nın en tanınmış etnografı, tarih araştırmacısıdır.Yetmiş yıllık ömrünün çoğunu derlemelerle geçirmiş önemli bir Türk yazarıdır.referans link
TUVALARIN ESKİ GELENEKLERİ | TÜRK TARİHİ
Eski Tuvaların İnsan Hayatını Bölümlere Ayırması Eski Tuvaların insan ömrünü çeşitli bölümlere ayırması, onların…
www.ergenekun.net
Bilim kurgu öyküler ile gelecek tasarlanabilir. Özümüze düşüp, düşünürsek…”Transhuman “Akıllı evde yaşamanın keyfi başka” dedi, kendi kendine. Güneş enerjisi ile kendi enerjisini üretim en uygun zamanlarda akıllı bulaşık makinan bulaşıkları yıkar, akıllı çamaşır makinan çamaşırları yıkar fuzzy logic seviyesinde ipek gömleklerin uygun sıcaklık ve detarjanla yıkanırken kristal bardaklarında asla çizilmez. Akıllı buzdolabın gereksinimin duyduğun tüm gıda maddelerini sipariş verir ve akıllı robotun sen yokken tüm siparişlerini dolaba yerleştirir ve evi temizler. Akıllı kliman akıllı araban ile iletişime geçerek yol durumuna göre evi istediğin neme ve sıcaklığa ayarlar. Akıllı robotun yüzünden ve beden dilinden stres dereceni ölçerek sana hoşlanacağın müziği çalar, yemeklerini hazırlar, içkini bardağa koyar ve artırılmış gerçeklikle güzel bir film seyrettikten sonra güzel bir oyun ile adrenalini yükseltir. Akıllı bir eve sahip olmanın en güzel tarafı aklını başından almasıdır. Algoritmalar akıllı evin algoritmasını baştan çıkartmak için sürekli alternatifler önerirler ve akıllı evinin algoritması artık senin adına yaşamını tasarlar. Senin ne istediğini senden daha iyi bilir ve verir. Algoritmalara göre giyinirsin, yersin, içersin ve en uygun dna sı olan olan kadının yumurtası ile spermin bir robot rahimde döllenir, büyür, doğar. Akıllı robotun ona bakar.Senin yapman gereken tek şey life style algoritmanı seçmek.Transhumanlar evrimin tüm olasılıkları ortadan kalkmış, yapay cennet yaratılmıştı. Trashuman insan olmak için yedigire yalvardı ve kendini tuvada buldu birden.Otağını kurdu, doğaya döndü, canlandı, kanlandı. Konuştu Tıvaca…
Çerivistin urugları
Çetçe-dir be, mendi-bir be,
Çedi-sıldıs Dolaan Burgan
Örü-dür be, Kudu-dur be.