“Her şeyi kendi hakkı gibi ve her önceliği kendinde gören insan tipleri var” aramızda. Bu arkadaşlar toplumun her kesimine dağılmış durumda.Bu his o kişileri; duruşu, bakışı, tavırları, diğer insanlara hissettirdikleri maço ya da kabadayı duygusu ile potansiyel etki, tepki, öfke, münakaşa hatta şiddet durumlarına kolayca sürükleyebiliyor.
Kendileri ile birlikte muhataplarını, hatta kendi yanındakileri ve muhataplarının yanındakilerini de sorunun içine sürükleyebiliyorlar.
Günün her saati her yerde; kafe, otopark, kasa sırası, hastahane, alışveriş merkezi … vs. vs. Bu tiplerin neden olduğu komplike durumlara düşme riskimiz tahmin edemiyeceğimiz kadar yüksek. Bir anda kendimizi hukuki bir sürecin içinde bulmak istemiyorsak bu tiplere karşı dikkatli ve uyanık olmak zorundayız…
Sabır, tevekkül, sessizce ve güçlü bir “LA HAVLE ya da HASBİNALLAH” teslimiyetiyle, bedenen bir geri çekilme,elimize dilimize sahip olma,tabir-i caizse “deliyi farkedip geri çekilme” uzun vadede başımızı ardından gelecek daha büyük sıkıntılardan kurtaracaktır…
Yoksa; sonu uzun sürecek Denetimli Serbestlik süreci ve Öfke Kontrolü dersleri bile olabilir…
Durduk yerde…
Unutmayın!!!
Bir “LA HAVLE” birçok soruna ket olabilir…
Ne demiş büyükler;
“Büyüklük bizde/sizde kalsın”
Gördün deli,dön geri…