Bilim insanları, sanayi ve tarım faaliyetleri nedeniyle ortaya çıkan gazların daha fazla enerjiyi dünyada tutarak sıcaklıkların yükselmesine ve doğal sera gazı etkisinin daha fazla hissedilmesine neden olduğunu söylüyor.
Bu durum iklim değişikliği ya da küresel ısınma olarak tanımlanıyor.
Günümüzde doğal afetler, aşırı sıcaklıklar, yağışların düzensizliği ve azlığı gibi birçok sıra dışılıklar; iklim değişikliklerinin alametleridir.
Nükleer denemeler, doğaya gelişigüzel atılan zararlı atıklar, karbondioksit yayan filtresiz bacalar, ağaç kıyımı vb. birçok faktör iklim değişiminin ana nedenlerindendir.
Buna sebep de insanoğlunun doğal kaynakları hovardaca ve bilinçsizce kullanmasıdır. Bunun sonucu olarak da dünyaya çok olumsuz maliyetler yüklenecektir.
Başta sağlık sorunları olmak üzere turizm gelirleri düşecek, tarım alanında verimlilik azalacak ve buna bağlı olarak kıtlıklar yaşanacaktır. İnsan, bitki ve hayvanlar olarak tüm canlılar olumsuz etkilenecek ve en önemlisi ciddi sağlık sorunları yaşanacaktır.
Bu tehlikenin farkına varılarak;16 Şubat 2005 tarihinden itibaren yasal olarak bağlayıcı nitelik kazanan KYOTO PROTOKOLÜ’nün imzalanması, sera gazı salınımının azalmasını hedeflemektedir. En az 55 ülke tarafından imzalanması ve anlaşmaya imza atan ülkelerin daha çok dünya çapındaki salınımların en az yüzde 55’inden sorumlu olan ülkelerin olması, anlaşmanın bağlayıcı olmasını etkilemiştir. Anlaşma, sadece sera gazının azaltılmasına yönelik imzalanan bir protokol değildir.
Aynı zamanda salınım oranı az olan ülkelerde ise tam tersine oranların yükseltilmesine de izin vermektedir. Protokol, ilkin ABD’nin destek vermemesi, daha sonra buna bağlı olarak Rusya’nın geri durması gibi bazı nedenlerden dolayı iyi yönde ilerlemedi. Ancak dünyanın iki büyük ülkesinin protokole imza atmasından sonra durumlar daha da düzelmeye başladı.
İlk dönemlerde Kyoto Protokolü zor ayakta dursa da ikili ülkenin mutabık kalması sayesinde daha iyi bir duruma geldiği söylenebilir. Bu protokole duyarsız kalan ülkelerin asıl kaygıları kendilerine getireceği ekonomik yükten kaynaklanmaktadır.
İleride daha ağır maliyetler getireceğini anladıkları gün umarım önemini kavrayacaklardır. Tabi ki iş işten geçmez ise.
Sevgi ve Saygılarımla