İbni Tufeyl
Yapı Kredi Yayınları
2016
140 Sayfa
Hazırlayan:
Mehmet MEMİŞ, Öğretmen (E)
Eskişehir
İbn-i Tufeyl’in “Hay Bin Yakzan” (1106-1185) adlı romanı, Endülüs Edebiyatı’nın çığır açan eserleri arasında yer almaktadır. İbn-i Tufeyl, ünlü bir düşünür, yazar ve bilim adamıdır. Felsefe, tıp ve edebiyat alanında eserler vermiştir. Ancak günümüze ulaşan en büyük eseri, felsefi bir roman olan “Hay Bin Yakzan”dır. Ana karakterin yaşamı, yedi yıllık dönemlerde anlatılmaktadır. Yedi yaşında bir çocukken kendisiyle çevresini ve hayvanları karşılaştırmaktadır. 21 yaşında “ruh” kavramına, 28 yaşında “tanrı” kavramına ulaşmaktadır. 35 yaşına geldiğinde Tanrı’yı, mükemmel olarak tasvir etmektedir. 50 yaşında, gözlemler yoluyla Tanrı’ya ulaşmayı kendine hedef edinmiştir. Tanrı, ruhun kaynağı olarak ifade edilmektedir. Hay’ın ulaştığı gelişim süreçlerinin en önemlisi, bilge insanın mükemmelliğidir.
9.yüzyılda Yunancadan Arapçaya çevrilen ‘Salaman ve Absal’ öyküsü, başta İbn Sina’nın ‘Hay bin Yakzan’ı olmak üzere, birçok İslam düşünürünün yapıtlarına kaynaklık etti. Genellikle alegorik öyküler ya da öykümsü anlatılar olan bu yapıtlardan sadece biri, roman boyutlarına ulaştı ve bütün benzerlerini gölgede bıraktı: 12. yüzyılda Endülüslü İşraki düşünür İbn Tufeyl’in yazdığı ‘Hay bin Yakzan’ ya da ‘Esrarü’l-Hikmeti’l-Meşrikiye’. Bu ilk ‘felsefi roman’ ve ilk ‘robinsonad’, Tanpınar’ın deyişiyle ‘Müslüman aleminin tek romanı’,14. yüzyıldan başlayarak bellibaşlı Avrupa dillerine çevrildi; Defoe, Bacon, Spinoza ve More gibi pek çok düşünür ve sanatçı üzerinde etkili oldu. Doğu, özellikle Osmanlı ise İbn Tufeyl’e ve yapıtına ilgisiz kaldı: Üzerindeki ‘Hay bin Yakzan’ etkileri özel çalışmalara konu olan ‘Robinson Crusoe’ defalarca Türkçe’ye çevrildiği halde, ‘Hay bin Yakzan, dilimize kazandırılmak için 1923 yılını, kitaplaşabilmek için de 1985 yılını bekleyecekti. Bu yeni ve genişletilmiş baskıda, İbn Tufeyl’in ‘Hay bin Yakzan’ına ek olarak -M.Şerefeddin Yaltkaya’nın çevirisi ve İslam dünyasında alegorik öykü geleneğinin tarihçesini ve düşünsel arkaplanını aktardığı giriş yazısıyla İbn Sina’nın ‘Hay bin Yakzan’ı da yer alıyor.