Ötenazi, tabi ki bir insanın yaşam azmini yitirmesi sonucu yaşamına son verme isteği ve tercihi olamaz ve olmamalı.
Ancak tıbben artık yaşama şansı olmayan ve geçmeyecek sıkıntılar içerisinde yoğrulanlar için böyle bir tercih neden olmasın? Ötenazi yöntemleri, aktif, pasif uygulamalar tartışılabilir. Ancak, en azından hiç bir şansı kalmayan hastalarda agressif tedavilerden ve müdahalelerden kaçınma olan pasif ötonazi ahlakçılar, doktorlar, hukukçular tarafından tartışılmalıdır.
Dinimiz her ne kadar insnaın kendini sonlandırmasına karşı olsa da ağrı kesicilerin ve diğer ilaçalrın etkili olmadığı geri dönüşümü olmayan hastalarda en azından pasif ötonazinin günah sayılamayacağını düşünmekteyim.
Ötenazi; farklı yasal uygulamalara tabiidir. Pasif ötenazi genelde birçok ülkede, farklı koşullar altında yasalken, aktif ötenazi çoğu ülkede yasaktır.
Bazı duurmlarda hasta o kadar sıkıntılı hale gelirki, verilen ağrı kesicilerin ya da diğer bazı ilaçların dozajının bir yararı ve sınırı kalmaz. Bir süre sonra da verilen ilaçların yan etkileri sorun olmaya başlar.
Bazı süreçlerden kurtuluş olmayacaksa, yararsız tıbbi ama ağır müdahaleler hasta için işkence olabilir mi? Doktorlara; “Ne Olur Beni Böyle Yaşatmayın “ Diye yalvaran hastayı zorlamanın bir anlamı olmamalıdır. Bu yüzden pasif ötenazi daha mantıklı gözükmektedir.
Hastaların bu vicdani yakarışlarına sessiz kalmayacak ve konuyu tartışmaya başlayacak insanlar da vardır diye düşünüyorum.