Kişilerin asıl karakterleri zor zamanlarda ortaya çıkar. Yukarıda iki yaşanmış örnek aktardım. Birinci örnekteki gibi davranışları ülkemizde de yaşadık ve yaşıyoruz. Her ülkede böyle fırsatçılar çıkabilir. Kurumlar ve devlet, buna engel olup halkı korumalıdır.
*****
Dr. Uğur TANDOĞAN
Zor zamanlar ve kültür meselesi
Amerika’dan bir örnek
Koronavirüsten dolayı ilk ölüm vakası Amerika Birleşik Devletleri’nde görüldüğünde iki kardeş, Matt ve Noah Colvin, “Gün, bugündür” deyip pikaplarına atlamışlar. Mağaza mağaza dolaşarak el dezenfektanlarını toplamışlar. Bu yetmemiş; bulundukları Tennesee Eyaleti’nin dışına çıkıp Kentucky’deki mağazaların raflarını da temizlemişler. Üç gün içinde 2.000 kilometreden fazla yol yapmışlar. Amazon sitesinde sergiledikleri dezenfektanların ilk 300 şişesini 8 dolar ile 70 dolar arasında bir fiyatla hemen satmışlar. Ertesi gün Amazon firması bu iki kardeşin dezenfektan, mendil ve yüz maskelerinin satışını durdurmuş. Benzerlerine de uyarıda bulunmuş. Eğer fiyat artırırlarsa hesaplarının kapanacağını söylemiş. İnternetten satış platformu E-Bay daha sıkı tedbir almış; dezenfektanların ve maskelerin ABD sınırları içine satışını yasaklamış.
Bu haber New York Times’te çıktı. “Kardeşler, 17 bin 700” şişe dezenfektanı nasıl satacaklarını şimdi kara kara düşünüyorlar” diye yazılmıştı. Bu haberden birkaç gün sonra bir haber daha yayınlandı: Olay, tüm ülkenin tepkisini çekmiş. Colvin kardeşler ölüm tehditleri bile almış. Tennesee Eyalet Savcılığı Colvin kardeşler hakkında soruşturma başlatmış. Malları satacak yer bulamayan ve savcılık soruşturmasına uğrayan Colvinler mallarının üçte ikisini, ihtiyacı olanlara dağıtsın diye Tennesee’deki kiliselere, üçte birini de Kentucky’deki kiliselere bağışlamışlar.
Japonya’dan bir örnek
Yine bir mart ayı idi, ayın on birinci günü, yıllardan 2011. Tokyo’nun 370 km Kuzeydoğusu’nda 9.1 ölçeğinde bir deprem meydana geldi. Depremden bir saat sonra da yüksekliği 40 metreyi bulan dalgalar Japon sahillerini dövmeye başladı. Önüne arabaları kattı, otoyolları darmadağın etti ve binaları yıktı. Ertesi gün 6.2 büyüklüğünde bir artçı deprem Ngana ve Niigata bölgelerini vurdu. Fukushima Daiichi nükleer güç santralı acil durum ilan etti. Deprem ve tsunami santralın elektrik hatlarını kesmişti. Yedek jeneratörler de su altında kalarak çalışamaz duruma geçmişti. Nükleer reaktörde tümerime (meltdown) yaşandı.
Bu büyük bir felaketti. 20 binden fazla insan yaşamını yitirdi. Binlerce kişinin evleri boşaltıldı, başka yerlere yerleştirildi. Japonya’ya maliyeti 300 milyar dolar oldu. Bu felaket anında ve sonrasında Japonya’da yaşananları orada bulunmuş bir yabancı “Japonya’dan imrenilecek 10 şey” diye şöyle özetlemişti:
1- Soğukkanlılık
Bütün çekilen acıya rağmen gözle görülen bir yaygara, bağrış çağrış olmamış. Üzüntünün kendisi bile yüceltilmiş.
2- Asalet
Su ve yiyecek için kuyruklarda düzen varmış. Ne bir kaba laf veya hareket görülmüş.
3- Yetenek
Mesela inanılmaz mimari. Koca koca binalar depremde salınıp durmuş, ama devrilmemiş.
4- Nezaket
Başkaları da alabilsin diye, insanlar dükkânlardan sadece o anki ihtiyaçları olanları almışlar.
5- Düzen
Dükkânlarda hiçbir yağma olmamış. Yollarda korna çalma ya da birbirini geçme çabası görülmemiş. Sadece karşılıklı anlayış hâkimmiş.
6- Fedakârlık
Nükleer santraldaki deniz suyunu boşaltmak için, ölüm tehlikesini bile bile, 50 gönüllü işçi radyasyonlu ortamda kalmış.
7- Merhamet
Lokantalar fiyat indirimi yapmış. Korumasız ATM’lere kimse dokunmamış. Güçlüler, zayıflara yardım etmiş.
8- Eğitim
Yaşlısından çocuğuna, herkes yapması gerektiğini biliyormuş.
9- Medya
Haber bültenlerinde medya muazzam bir itidal göstermiş. Aptal spikerlere rastlanmamış, sadece ciddi söyleşiler yapılmış
10- Vicdan
Elektrikler kesilince bir dükkânda herkes aldığı malı yerine bırakıp dışarı çıkmış.
Yorum
Kişilerin asıl karakterleri zor zamanlarda ortaya çıkar. Yukarıda iki yaşanmış örnek aktardım. Birinci örnekteki gibi davranışları ülkemizde de yaşadık ve yaşıyoruz. Her ülkede böyle fırsatçılar çıkabilir. Kurumlar ve devlet, buna engel olup halkı korumalıdır.
Aslında münferit olaylar çok önemli değildir. Eğer kurumlar ve devlet sağlamsa, halka zarar verecek münferit olaylara, yukarıdaki birinci örnekte olduğu gibi, kolayca engel olunabilir. Asıl önemli olan halkın çoğunluğunun davranış biçimidir. Görüldüğü gibi Japonlar bu anlamda örnek alınacak bir kültüre sahipler. Köklü gelenekleri ve güçlü eğitim sistemleri ile böyle imrenilecek bir kültür yaratmışlar. O boyuttaki bir felaket ülkemizde yaşansa acaba ne ile karşılaşırız?
————————————————
Kaynak:
https://www.dunya.com/kose-yazisi/zor-zamanlar-ve-kultur-meselesi/465255