Mehmet Emin Erişirgil (D. 1891 / Ö. 07 Şubat 1965)
Eğitimci, Akademisyen, Yazar, Devlet Adamı
Hazırlayan: Mehmet MEMİŞ, (E) Öğretmen
İstanbul’da doğdu. Babası Mustafa Dilaver Bey, Niğde’de tahrirat kâtipliği ve rüştiye mektebi muallimliği yaptıktan sonra İstanbul’a gelmiş ve burada Adliye Nezareti istintak dairesi kâtip ve mümeyyizliğinde bulunmuştur. Annesi Hatice Nesibe Hanım da Niğdeli tanınmış bir aileye mensuptur. Beşiktaş Sıbyan Mektebi’nde ilk, Fatih Rüştiyesi’nde orta, Mercan İdadisi’nde lise tahsilini birincilikle bitirdi. 1911’de Mülkiye’den pekiyi derece ile mezun oldu. Mülkiye Mektebi son sınıfta iken Orman ve Ziraat Nezareti Baytar Dairesinde, daire kâtibi olarak çalışmaya başladı. O sırada daire müdür muavini olan M. Akif Ersoy’dan her bakımdan istifade etti. Mezuniyetinin ardından Meclis-i Âyan Zabıt Kâtipliği’ne atandı. Kısa bir süre sonra açılan sınavı kazanarak Yatılı İstanbul Sultanisi Malumat-ı Medeniye, Kanuniye ve İktisadiye öğretmeni oldu. Ayrıca 1912’de felsefe ve psikoloji dersleri vermeye başladı. 1914’te İstanbul Sultanisi felsefe muallimliğine ek olarak Kabataş, Davutpaşa ve Vefa Sultanilerinde felsefe muallimliklerinde bulundu. Daha sonra Evkaf Nezâreti Kalem-i Mahsûs Mümeyyizliği’ne getirildi. 1915’te Kadıköy Numune Mektebi Müdürlüğü’ne terfi etti. Aynı yıl, Maarif Nazırı Şükrü Bey’in isteği ile Darülfünun’a felsefe müderris muavini (doçent) olarak geçti (Kaya 2010:137). 1918’de felsefe tarihi müderrisliğine terfi etti. Felsefe kürsüsü başkanlığı ve Mütareke döneminde Edebiyat Fakültesi müdürlüğü yaptı. 1919 Aralık ayında yapılan seçimlerle Niğde mebusu olarak 12 Ocak-18 Mart 1920 tarihlerinde faaliyet gösteren son Meclis-i Mebusan’a girdi. Meclisin kapanması üzerine Darülfünundaki görevine döndü. 1926’da Maarif Vekâleti Talim ve Terbiye Dairesi Başkanlığı’na getirildi. 1928’de kurulan ve Latin alfabesine geçişin alt yapısını hazırlamakla görevlendirilen Dil Encümeni’nde üye olarak çalıştı. Daha sonraki yıllarda Maarif Vekâleti Müsteşarlığı, İstanbul Maarif Müdürlüğü, Yüksek Muallim Mektebi Müdürlüğü görevlerinde bulundu. 1936’da Mülkiye Mektebi Müdürü ve Sosyoloji, İktisadi Doktrinler Tarihi Profesörü oldu ve 1942’ye kadar bu görevde kaldı. Bu görevi sırasında 1939-1942’de Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi dekan vekilliği görevini de yürüttü. 1942’de Zonguldak milletvekili olarak meclise girdi. 2. Hasan Saka kabinesinde Gümrük ve Tekel Bakanı, 1949’da Şemsettin Günaltay kabinesinde İçişleri Bakanı oldu. 1950’de kabine ile birlikte bakanlıktan ve milletvekilliğinden ayrıldı ve hayatının geri kalanını fikir adamı ve yazar olarak sürdürdü. 7 Şubat 1965’te Ankara’da vefat etti. Cebeci Asri Mezarlığı’na defnedildi (Bayraktar 2008: 527).
Mehmet Emin Erişirgil ilk akademik yazılarını Darülfünun Edebiyat ve İlahiyat Fakültesi Mecmualarında yazdı. Bunu Ziya Gökalp’ın etkisindeki Yeni Mecmua’daki yazıları takip etti. 1922’den sonra Dergâh ve Mihrap dergilerinde devamlı makaleler yazdı. Talim ve Terbiye Başkanlığı sırasında hazırlanan ilk öğretim programının girişinde, pragmatik görüşün Türkiye Maarifi’ne tatbik edilmesini savundu. Aynı yıl Hayat dergisini çıkarmaya başladı. Buradaki yazılarıyla pragmatizmi savundu. Derginin manifestosu niteliğinde olan “Hayat Ne İçin Çıkıyor” başlıklı yazısında Türk İnkılâbının felsefi tefsirini yapmaya girişirken pragmatizmi bir tavır ve yöntem olarak benimsediğinin de ipuçlarını verir. Hayat Mecmuası’ndaki yazıları, Milli Mecmua yılları için ciddi bir hazırlık ve altyapı devresi olarak görünmektedir. Bu dönemdeki yazıları çağdaş medeniyeti anlamaya ve onu yurda taşıyacak milli bir heyecan ve coşku ile yeniden üretmek üzerinde odaklanmıştır. Başlıca konu ve problemleri; hürriyet, demokrasi, inkılâp, cumhuriyet, medeniyet, eğitim ve vatandaşlık gibi sosyal felsefe üzerinedir. Ayrıca Türkçeye kazandırdığı tercüme eserleri ve pek çok telif eseri de bulunmaktadır.
Mehmet Emin Erişirgil Cumhuriyet döneminin felsefe ve düşünce ortamını şekillendiren önemli aktörlerinden biridir. Bir yandan Darülfünun’da verdiği dersler ve yayın faaliyeti, öte yandan da halka yönelik olarak bizzat çıkarılmasına öncülük ettiği dergilerdeki yayınları; çağdaş kavram ve fikirlerin memlekette anlaşılması ve yerleştirilmesini amaçlar. Bu yanıyla, Cumhuriyet kuşaklarının ihtiyaç duydukları entelektüel atmosferi yaratmak için çalışanlar arasında yer alır.
Mehmet Emin’in daima, evrensel değerlerle milli değerleri tanımak, anlamak, yorumlamak ve hatta bütünleştirmekten yana olduğu görülür. Üzerlerinde düşündüğü, yazılarına, derslerine ve eserlerine konu edindiği filozofları sadece felsefe tarihi okutan bir hocanın ilgi ve yönelimiyle ele almamıştır. Her filozoftan toplumun ve memleketin ihtiyaç duyduğu zihniyeti derlemeye çalışmıştır. Mehmet Emin’in zihninde “aydınlanma” daima bir hedef ve gaye olarak bulunmuştur. İnsan aklının doğasının ve sınırlarının araştırılması, batının geçirdiği aydınlanma çağı sonrasında ortaya çıkan pozitivizm ve pozitivizmin getirdiği bilim, felsefe, ahlak ve siyaset görüşleri onun ilgi alanı içindedir. Darülfünun’da verdiği Descartes ve Kartezyenlere ilişkin dersler ve özellikle Kant Felsefesi’ne ilişkin kaleme aldığı eseri; Batı medeniyetinin felsefi temellerini anlamaya ve yorumlamaya yöneliktir. Bu amaca uygun olarak Batı medeniyetinin temellerini sorgulamış; akıl, bilim, tecrübe, ahlak, hürriyet ve tesamuh gibi değerlerin dönüştürücü gücünü tespit etmiştir (Bayraktar 2009: 78).
Mehmet Emin’in düşünce dünyasını besleyen filozoflarla ilişkisine ve onları algılayışına genel hatlarıyla bakacak olursak, onun hemen hemen hiçbir filozofu bir üstat olarak benimsemediği görülür. Bu onun felsefi bir duruşu olmadığı anlamına gelmemelidir. İlgilendiği ve kendi düşüncesi doğrultusunda yeniden ürettiği pek çok filozoflar vardır. Bunlardan Sokrates, Descartes, Leibniz ve Kant üzerine telif eserler kaleme almış, Bergson’dan, “Ahlak ve Dinin İki Kaynağı” adlı eseri tercüme etmiş ve Nietzsche, W. James, J. Dewey, E. Boutroux gibi filozofları da tanıtmış, kendi düşüncesini geliştirirken onları eleştirerek kullanmış ve yararlanmıştır.
ESERLERİ
Felsefe: Kant’tan Parçalar (1935), Filozofiye Başlangıç (1936, Felsefeye Başlangıç adıyla 1944), Neden Filozof Yok (1957), Descartes ve Kartezyenler (yeni bas. 2006).
Roman: Ziya Gökalp: Bir Fikir Adamının Romanı (1951), Mehmet Akif: İslamcı Bir Şairin Romanı (4 cilt, 1956).
Hukuk: Hukukun Muhtelif Cepheleri ve Hukuk İlmi (1938).
Diğer: Malumat-ı Vataniye (1924), Yurt Bilgisi (1930), Ekonomi Meslekleri: XVI. Yüzyıldan Günümüze Kadar (Ankara 1945), Merak ve Dikkat (Ankara 1956), İhmal (1958), Türkçülük Devri – Milliyetçilik Devri – İnsanlık Devri (Ankara 1958), Hamle (1960).
Çeviri: Kant ve Felsefesi (1923), Sokrat (1931), Ahlâk ve Dinin İki Kaynağı (Bergson’dan, 1933).
Kaynak: Ahmet Yesevi Üniversite