Yazar: Ahmet Hamdi Tanpınar
Hazırlayan:Prof. Dr. Birol Emil
Yayınevi: Dergâh
ISBN: 978-995-571-7
Sayfa Sayısı: 531
Yayım Tarihi: 2015
Baskı: 7
Hazırlayan: Mehmet MEMİŞ, (E) öğretmen
KİTAP KAPAK YAZISI
Dergi ve gazetelerde dağınık olarak duran bu yazılar bir kere okunduktan sonra unutulmuşlardı. Kimse onları bir arada toplu olarak görmemişti, yazarın kendisi bile. Şimdi okumak zevki olan herkes, Türkçe’nin bu güzel yazılarını okuma saadetine kavuşacak. Bir araya gelen bu yazılar, Tanpınar’ın alâka ve düşünce sahasını, ana fikirlerini daha açık bir şekilde gösteriyor. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın çeşitli gazete ve dergilerde yayımlanmış yazılarından derlenen Yaşadığım Gibi, yazarın şair, hikâyeci, romancı ve edebiyat tarihçisi olarak milli kültürümüzle ilgili özlü fikirlerini yansıtmaktadır.
****
Tanpınar’ın gazete ve dergilerdeki yazılarının derlenmesinden oluşan Yaşadığım Gibi 7 bölüm halinde düzenlenmiştir:
1. İnsan ve cemiyet, 2. İnsan ve ötesi, 3. Üç şehir (İstanbul, Bursa, Maraş), 4. Paris tesadüfleri, 5. Türk edebiyatı, 6. Musıkî, 7. Plâstik sanatlar.
Bu yazıların çoğu deneme özelliği taşısa bile yine de Tanpınar’ın Türk kültürü, medeniyeti, edebiyatı, sanatlar, batı dünyası üzerindeki fikirleri bakımından önemli bilgiler ihtiva etmektedirler.
Cumhuriyetin ilk devrinde tek parti devrinde Atatürk ile ilgili yazıları, kitabın uzun bir bölümünde oluşturan İstanbul yazıları, Yahya Kemal’i anlattığı yazılar Kerkük hatıraları dikkat çekmektedir. A.Hamdi Tanpınar İstanbul ve Bursa yazılarında tasvirlerden ziyade bu şehirlerle ilgili izlenimlerini, onda bıraktığı tatları mimari, estetik ve tarihle harmanlayarak bir senfoni oluşturuyor.
Tanpınar’ın Denemeleri Hakkında Bir Kaç Söz
1901 de İstanbul’da doğan Tanpınar, çocukluk yıllarını, kadı olan babasıyle beraber, henüz Osmanlı İmparatorluğu’nun içinde bulunan Kerkük ve Musul’da, Karadeniz ve Akdeniz kıyısındaki şehirlerde, doğu, orta ve batı Anadolu şehirlerinde geçirmiştir. Onun dış âleme karşı son derece hassas olan ruhu bu şehirlerden pek çok intibaı hafızasında saklar. Mütareke yıllarında üniversitede Yahya Kemal’in talebesi olan Tanpınar, ondan batılı bir gözle Türk tarih ve san’atına bakmasını öğrenir. Daha sonra o, asıl metinlerinden Batı’nın büyük şâir, romancı ve fikir adamlarım okur. Tanpınar’ın sevdiği en mühim kelimelerden biri «dikkat»dir. O, dehayı bu kelime ile izah eder. Derin bir tabiat ve güzellik duygusu, zengin bir muhayyile, geniş bir kültür ve duygu ve düşüncelerini san’atkârâne bir şekilde ifade etme gücü… İşte Tanpınar’ı Cumhuriyet devrinin en kudretli yazarlarından biri haline getiren bu müstesna kabiliyetlerin terkibidir. Onun şiirlerinde, hikâyelerinde, romanlarında ve denemelerinde bu müstesna kabiliyetlerin parıltılı akislerini bulursunuz. Hiç tereddüt etmeden söyleyebilirim ki, Tanpınar, Türk edebiyatının, bugüne kadar yetiştirdiği en zengin kültürlü yazarıdır.
Eserlerinin zor anlaşılması, kafasında ve ruhunda yığılı olan duygu, hayal ve düşünce hazinesini kendisine has, kompleks bir terkip halinde ortaya koymak istemesinden ileri gelir. O, gergin bir dikkatle, bir kaç kere okunması gereken yazarlardandır. Hiç bir cümlesi boş olmadığı için onun eserleri üzerinde kafa yoranlar harcadıkları emeğin mükâfatım görürler.
Tanpınar, Türk edebiyatının en büyük denemecilerinden biridir. Kendi nev’inde yegâne olan Beş Şehir adlı kitabı, Türk edebiyatında benzeri olmayan XIX. Asır Türk Edebiyatı Tarihi onun zengin kültürünün, orijinal görüşlerinin en kuvvetli şahitleridir. Tanpınar, bunların dışında, aynı derecede değerli makaleler de yazmıştır. Zeynep Kerman, Millî Eğitim Bakanlığı tarafından basılan Edebiyat Üzerine Makaleler adlı kitapta, Tanpınar’ın edebiyata dair yazılarını toplamıştı. Şimdi, Türkiye Kültür Enstitüsü, değerli yazarın bunların dışında kalan denemelerini bir araya getirmiş bulunuyor.
Dergi ve gazetelerde dağınık olarak duran bu yazılar, bir kere okunduktan sonra unutulmuşlardı. Kimse onları bir arada toplu olarak görmemişti, yazarın kendisi bile. Şimdi okuma zevki olan herkes, türkçenin bu güzel yazılarını okuma saadetine kavuşacak. Bundan dolayı bu işe emek verenlere teşekkür borçluyuz.
Bir araya gelen bu yazılar, Tanpınar’ın alâka ve düşünce sahasını, ana fikirlerini daha açık bir şekilde gösteriyorlar. Bunlardan anlıyoruz ki, Tanpınar, tabiata olduğu kadar tarihe, memleket meselelerine olduğu kadar san’at meselelerine karşı ruhu alabildiğine açık bir fikir adamıdır. Onu okurken insan bir ideolojinin dar sınırları içinde boğulmaz, tabiatın, tarihin, san’atın, gerçek ve hayalin geniş ufuklarında nefes alır. Kafalara zorla çemberler geçirmek isteyenlere karşı en tesirli vasıta, işte bu neviden denemelerdir.
Tanpınar, milliyetçi bir fikir adamıdır. Fakat onun milliyetçiliği, bir «doktrin milliyetçiliği» değil, milli varlığı her cephesiyle yaşamak isteyen ve dünyaya kapalı olmayan «kültür milliyetçiliği»dir. Son yıllarda gelişmeğe başlayan geniş ve zengin muhtevalı, «kültür milliyetçiliği» akımında Tanpınar’ın bu denemeleri ve diğer eserleri mühim bir yer tutacaktır.
Prof. Dr. MEHMET KAPLAN