Bismillâh…
Elhamdülillah…
Es-salâtü ve’s-selâmü alâ rasûlillâh…
Bin aydan daha hayırlı olan bu gecede; açılsın eller semâya, dursun diller duâya ve arz edelim hâlimizi “Beyaz Dilekçe”lerle Hazreti Mevlâ’ya:
Ey ismi devâ, zikri şifâ, şânı yüce olan Allah’ım! Bu kutlu gecede; Senden başka tutunacak dalımız yok, esbâba tevessül gücünden mahrumuz, hayırlı bir adım atmak mecâline de sâhip değiliz!.. Şimdi yalnız duâ sığıyor avuçlarımıza, sâdece rahmetini beklemek düşüyor gönül burçlarımıza; mü’minler müjdeni gözlüyor, kulların tesellini özlüyor; hidâyetinle yüreklerimize destûr, mağfiretinle gönlümüze sürûr, inâyetinle rûhumuza huzûr, merhametinle ufkumuza nûr ihsân eyle yâ Rabbî!..
Allah’ım! Bu kutlu gecede; ömür seccâdesini gönül dergâhına seremeyen, Senin ve Seni sevenlerin sevgisine eremeyen, Sana dost olanların rahlesine yüz süremeyen, Senin uçsuz-bucaksız mağfiretinden rahmet çiçekleri deremeyen, Sana, Senin şânına yakışır bir duâ demeti gönderemeyen; aklı “Asr-ı Saâdet”te kalan, fakat kalbi buhranlar içinde bunalan biz mustarip kullarının da derdine dermân ol, duâlarına icâbet buyur ve sıkıntılarına imdâd eyle, Allah’ım!.. “Yüzümüzü Senden başkasına secde etmekten koruduğun gibi, ellerimizi de Senden başkasına açtırma yâ Rabbî!..”
Allah’ım! Bu kutlu gece hürmetine duâlarımızı kabul eyle; “Tevekkülümüz Sanadır, kendimizi Sana teslim ediyor, yüzümüzü Sana çeviriyor, işlerimizi Sana havâle ediyoruz.” Bizi Sensiz bırakma yâ Rabbî!.. Yâ Rabbe’l-Âlemîn! Bizleri nedâmetin şuûruna, duânın hakîkâtine erdir; affına lâyık kıl. Bizi kendi hâlimize bırakırsan; duâlarımıza bile tevbe, tevbelerimize bile nedâmet lâzım gelir. Bize; nasıl duâ etmemiz gerekirse öyle duâ ettir, nasıl tövbe etmemiz lâzım gelirse öyle tövbe ettir yâ Rabbî!.. Allah’ım! Yalnızlık, yalnız Sana mahsustur; “Bizi yalnız bırakma!..” “Beni bana bırakma… Ben Seni bıraksam da, Sen beni bırakma” yâ Rabbî!.. Bu kutlu Kadir Gecesi’nde; Kur’an’ın emirlerini vicdanlarımıza duyur ve gönüllerimizi İslâm’ın nûruyla doyur Allah’ım!..
Allah’ım!.. Kur’ân’ın nâzil olmaya başladığı bu kutlu geceyi bin aydan daha hayırlı kıldığın gibi; bu Kadir Gecesi’nde de kalplerimizi, hanelerimizi, milletimizi, cümle Muhammed Ümmetini ve mazlum beşeriyeti; İslâm’ın nuruyla, hidâyetiyle, rahmetiyle, nusretiyle, hikmetiyle, nimetiyle, bereketiyle, adâletiyle, meveddetiyle, dünyâ ve âhiret saâdeti ve selâmetiyle perde-pûş eyle ve Kadir Gecesi’ni hakkımızda hayırlara vesîle kıl yâ Rabbî!..
Allah’ım! Bu kutlu gece hürmetine Filistin’de, Türkistan’da, Suriye’de, Irak’ta, Batı Trakya’da, Kırım’da, Keşmir’de, Arakan’da, Afganistan’da, Afrika’da ve dünyanın dört bir yanında açlık ve yokluk çeken, zulme uğrayan, sürülen, hor görülen, öldürülen Müslüman kardeşlerimize Sen imdâd eyle yâ Rabbî!.. Allah’ım!.. Onlar, sırf Sana; Senin Azîz ve Hamîd olan Zât’ına îmân ettikleri için zulüm görmekteler; fakat bizler, bu mazlûm kardeşlerimize sahip çıkamadık. Ne hazindir ki, biz onlara, duâdan başka bir yardımda bulunamadık. Bu söylediklerimiz, en âciz olandan En Azîz Olan’a açık bir îtiraftır; Sen onları muhâfaza buyur, kardeşlerine sahip çıkamayan, üzerine düşen görevleri yapamayan bizleri de affeyle yâ Rabbî!.. Bu kutlu geceyi; yaslı yaralı Türk Dünyası’nın, kan ve gözyaşı içinde kıvranan İslâm Âlemi’nin ve insaniyetini kaybetmiş insanlığın inşirâhına vesile kıl Allah’ım!..
Allah’ım! Bu kutlu geceyi; ezanlar minarelerde buz tutan, hâlini kimseye anlatamayan, derdini hiç kimseye dinletemeyen, çığlıkları gök kubbeyi delen, lâkin Müslüman yüreklerden içeri bir türlü giremeyen, sesini hiç kimseye duyuramayan, Senden başka hâmîsî ve velisi olmayan, oruç tutmasına, namaz kılmasına, bayram etmesine müsaade edilmeyen, küffârın her türlü Çin işkencesine mâruz kalan Doğu Türkistan’daki öksüz ve yetim Uygur Türklerinin kurtuluşuna da vesîle kıl Yâ Rabbî!…
Allah’ım! Bin yıldan beri İslâm’ın bayraktarlığını yapan, Senin mübârek ismini yüceltmek, Senin Dînini yaymak uğruna milyonlarca şehit veren ve Î’lâ-yı Kelimetullah için Nizâm-ı Âlem Ülküsü’nü gâye edinen Aziz Türk Milleti’ne hidâyet, kudret ve gâlibiyet ihsân eyle yâ Rabbî!.. Bu kutlu geceyi; aziz Türk Milleti’nin tarihî mefahirine yeniden avdet etmesine, Türkiye’mizin birlik ve dirliğine, devletimizin güç ve kuvvet kazanmasına, İslâm Dünyası’nın silkinip kendine dönerek îman tazelemesine vesîle kıl Allah’ım!..
Allah’ım! Bu kutlu gece hürmetine bizleri Efendimiz Aleyhisselâtü Vesselâm’ın yolundan döndürme, kalbimizdeki îman ateşini söndürme, Ay-Yıldızlı bayrağımızı semâlardan indirme, Ezân-ı Muhammediye’nin rahmetini dindirme, Dîn-i Mübîn-i İslâm’a hizmet edenleri ve şühedâyı mahzûn etme yâ Rabbî!.. Bayrağımızı, Senden bize akseden nur selinin rahmeti olmaktan yoksun etme yâ Rabbî!.. “Dünyayı elimizden alma, ancak kalbimize de koyma!” diyen ve Senin yoluna baş koyan Türk Milleti’ni rahmet ve nusret şadırvanlarında ebediyyen serinlet Allah’ım!..
Yâ Erhame’r-Râhimîn! Ne azâbına dayanacak hâlimiz, ne de rahmetinden mahrum kalmaya mecâlimiz var… Vefâsızlık edip Senden uzak kalsak da, hâlimiz, Sensiz edemeyeceğimizi haykırmaktadır. Sana bir duâ yakınlığında bulunan kullarına imdâd eyle yâ Rabbî!.. “..Lâ ilâhe illâ ente sübhâneke innî küntü mine’z zâlimîn..” (Yâ Rabbî!.. İlah Sensin; Senden başka hiçbir ilah yoktur. Sen, sübhansın; Sen bütün noksanlıklardan münezzehsin, Sen yücesin… Doğrusu ben kendime zulmettim, yazık ettim… Affımı bekliyorum Rabbim!..) Âmin… Âmin… Âmin… Yâ Muîn…
Sema kapılarının açılıp, rahmetin sağanak sağanak yağdığı bu kutlu geceyi bizleri Leyle-i Kadir’in kadrini bilenlerden, hakkıyla ihyâ edenlerden, mağfiretine mazhâr olup affedilenlerden, rahmet ve inâyetinle sâlih kullar zümresine erenlerden eyle Allah’ım!..
Ey şânı yüce olan Allah’ım! Sen, Tevvâb’sın, tövbelerimizi kabul eyle yâ Rabbî!.. Sen, Settâr’sın, günahlarımızı setreyle yâ Rabbî!.. Sen, Gaffâr’sın, seyyiâtımızı bağışla yâ Rabbî!..
“Allah’ım, günahımız çoktur bizim! Huzuruna çıkmağa yüzümüz yoktur bizim! Affet bizi… Allah’ım, bayramlık halimiz yok. Bayrama hakkımız yok; yine de bayram yapacağız, bağışla bizi… Allah’ım, mübarek bayram gününün hakkı için, kâfir içinde kalmış Müslüman kullarının dertlerine, derman ol… Onları selâmete çıkmak azminden, yoksun bırakma. Dünyanın dört bir yanındaki zulüm gören cümle mazlumları, özellikle Doğu Türkistan’daki soydaşlarımızı ve Filistin’deki dindaşlarımızın sonunu hayreyle ve zâlimleri kahreyle Allah’ım…”
“Allahümme inneke afüvvün kerîmün tühibbül afve fa’fu annâ.” (Allah’ım! Sen çok affedicisin, kerem sâhibisin, affetmeyi seversin, bizleri de affeyle…)
Kadir Gecesi’nin feyzinden, bereketinden, rahmet ve mağfiretinden müstefîd olma duasıyla kandilinizi tebrik ediyor ve mahzun olarak idrâk edeceğimiz Ramazan Bayramımızın hayırlara vesîle olmasını diliyorum.
Dr. Mehmet GÜNEŞ