Coğrafya Kader Midir?

“Coğrafya kaderdir” ifadesi her ne kadar İbn Haldun’a ait değilse de Mukaddime’de “insan yaşadığı iklimin çocuğudur” manasındaki yorumlar nedeniyle onun fikriyle uyumludur.

İşte bu söz Araplar ve İran halkı için doğru olabilir.

Türkler açısından ise söz şöyledir: “İrade, kaderdir.”

Türk olmak bir irade meselesidir.

Zira tarihte öyle Türk boyları olmuştur ki, onlar bu iradeyi koruyamadıklarından Rus ya da Çinli olmaktan kendini alamamıştır.

Tarihte “zamanlar ötesi Türklük” diye bir olgu var.

Bu olgu coğrafyanın değil, iradenin kader olduğunu ortaya koyar.

Avrupa Arap Müslümanlara veya İran’ın Müslüman halkına Türk dememiştir. 

Buna rağmen Türk idaresi altındaki farklı etniklere dahi Türk demiştir.

Türklerin “Türk” kalabilmesinin en büyük nedeni başka milletleri taklit etmeme bilincidir. 

Başka milletleri taklit eden Türk boyları kimliğini kaybetmiştir.

Türklerin “Türk” kalabilmesini sağlayan temel nedenin Türkçe konuşmak ve “Türk olmak” bilinciyle yaşamak olduğunu düşünürüm.

Denebilir ki “ben etnik olarak Türk değilim, niçin Türk olmak bilinciyle yaşayayım.”

Bu kişi şunu unutmaktadır: Avrupa halkları Boşnaklara Türk dedi.

İbn Haldun sosyolojisinin temel kavramı “taklit”tir. İbn Haldun, toplumsal değişmeyi “taklit” kavramı üzerinden temellendirir. “Kıyaslama ve özenme insanın tabiatıdır” diyen İbn Haldun, insanların insanları, toplumların toplumları, halefin selefi, mağlubun galibi taklidini yazar.

İbn Haldun’un felsefesi bir “millet” felsefesi değildir.

Onun felsefesiyle kavga etmemin sebebi şudur: İbn Haldun, asabiyetler savaşıyla birbirinin malına tamah eden kabilelerin devleti ele geçirme savaşına odaklandı. İbn Haldun felsefesinden bir cihan devleti teorisi çıkmaz.

Yazar
Lütfi BERGEN

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen