Yayınevi: Diyanet Yayınevi
Sayfa Sayısı: 430
Yayım Tarihi: 1976
Baskı: 3
Hazırlayan: Mehmet MEMİŞ, (E) Öğretmen
Türkiye’de edebiyat tarihçiliğinin, hatta modern tarihçiliğin kurucularından sayılan Fuad Köprülü’nün en çok okunan ve yankı uyandıran eseri olan Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar yazıldığı günden bu yana önemini giderek büyütmüş bir çalışmadır.
Türkistanlı Ahmet Yesevî ile Anadolulu Yunus Emre gibi iki ölümsüz Türk tasavvuf adamının hayatlarını anlatırken, bir yandan da onların yaşadığı dönemlere dair tarih, edebiyat, siyaset, kültür ve dil alanındaki tüm gelişmeleri ve bilgileri okurlarına aktarmayı başaran Fuad Köprülü’nün kullandığı uçsuz bucaksız malzeme ve bilimsel yöntem göz kamaştıracak bir berraklığa sahiptir.
Pek çok eleştirmen tarafından Köprülü’nün başyapıtı olarak kabul edilen Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar tasavvuf alanıyla ilgilenmek isteyen herkes için büyük bir kaynak ve yol gösterici olma özelliğini asla kaybetmemiştir ve kaybetmeyecektir.( Tanıtım yazısı)
*****
Önsözde kitap şu şekilde takdim edilmektedir: Müellifimiz, İlk Mutasavvıflar’ı yazdığı sırada yirmi sekiz yaşında idi; İstanbul’da Akbıyık’taki evinin üst katına bir koridorla bağlanan ve bahçeden de bir merdivenle çıkılan bugünkü zengin kütüphanesini henüz te’sis etmiş değildi. O zamanki kütüphanesi, bu evin ikinci katında, merdivenden çıkılınca karşıya gelen büyük odada idi. İlk Mutasavvıfları işte bu odada, bir buçuk senede yazdığını, bir seneden fazla da tashihleriyle uğraştığını söylemişti. Müellif, o vakte kadar hemen hemen hiç dokunulmamış mevzu ve meseleler üzerinde durduğu bu eserinde, Türkçe ’deki, Şark ve Garb dillerindeki basılı kaynaklardan başka, İstanbul ve Avrupa Kütüphanelerindeki yazmalardan, kendisinde ve dostlarında mevcut yegâne yazma nüshalardan faydalanmak suretiyle elde ettiği zengin malzemeyi en sağlam ilmî metotlarla terkip ve takdim edebilme kudretini göstermiştir. İlk Mutasavvıflar, onun bundan sonraki ilmî araştırmaları için âdeta bir başlangıç, bir dönüm noktası teşkil eder. Tetkiklerinde daima millî gâye güden Prof. Fuad Köprülü, aynı maksatla, İlk Mutasavvıfları, Ahmed Yesevî ve Te’sirleri, Yûnus Emre ve Te’sirleri olmak üzere iki kısma ayırmıştır: “Bu suretle, Anadolu’daki Türk edebiyatının diğer sahalardaki Türkler ’in edebiyatından ayrı ve kendi kendine inkişaf etmiş bir mahsul olmayıp, mazinin bir devamı olduğunu ve binâenaleyh Türk edebiyatının tarihini vücuda getirmenin ancak onu bir bütün hâlinde göz önüne almakla mümkün olacağını” ispat etmek istemişti. Hemen söyleyelim ki, böyle millî bir gâye ile yazılan İlk Mutasavvıflar da biri XII. asırda Türkistan’da, diğeri ondan sonra Anadolu sâhasında yetişen, biri ötekinin devamı olan Ahmed Yesevî ile Yûnus Emre’nin hayat, eser ve tehirleri tetkik olunurken, yetiştikleri çevrede, kavmî, dînî, lisânî, edebî, siyâsî v.b. hususiyetleri ile aydınlatılmıştır. Diğer taraftan, bu iki büyük Türk mutasavvıfının tesir ve takipçileri hakkında verilen bilgi dolayısıyla, XII. asırdan başlayarak son zamanlara kadar, merkezini tasavvuf edebiyatı teşkil etmekle beraber içtimâî, tarihî, lisânî ve edebî bilgileri içine almaktadır. Müellifin, bu kadar şumûllü ma’lûmâtı ihtiva eden eserini kıymetlendiren bir başka hususiyet, daha sonraki tetkiklerinde de görüldüğü gibi, bilgi vermekle iktifâ etmeyip, meçhul, araştırılması lâzım gelen ilmî meselelere dikkati çekmesidir, işte bu sebeplerden dolayı Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar, mevzu bakımından çok şumûllü, ihtivâ ettiği zengin malzeme en sağlam ilmî metotlarla ve ustalıkla terkip edilmiş, rehber vazifesini gören bir eserdir.
Kitapta, yukarıda bahsedilen anlatımlarından başka bu iki mutasavvıf çevresinde onlarla bir şekilde ilişkili şeyhleri, takipçileri, çağdaşları olmak üzere önemi sayıda şahsiyet hakkında şiirlerinden örneklerle bilgi verilmektedir: Mevlânâ, Hacı Bektaş Velî, Gülşehrî, Aşık Paşa, Hacı Bayram Velî, Kaygusuz Abdal, Eşrefoğlu…bunlardan bazıları. Gene aynı çerçevede tasavvuf hakkında ayrıntılı bilgi verildikten sonra Ahilik, Hurufilik, Bektaşilik ve diğer kollardan bahsediliyor. Gene tasavvuf edebiyatında türler hakkında bilgi veriliyor. Ahmet Yesevi ve Yunus Emre bölümlerinde onların yetiştiği muhit, sosyal ve siyasi ortam, tarihi ile veriliyor. Bütün bu makale ve başlıklar çok zengin kaynaklarla destekleniyor. Bunlar o kadar ayrıntılı veriliyor ki dip notlar sayfalarca devam ediyor. Fakat orijinal bilgiler verildiği için sıkılmadan ilgiyle okunuyor.
Bu kitap , “Anadolu Müslümanlığı” nın kökenlerini anlamak, Türk Kültür ve ahlâkının kaynaklarına ulaşmak için okunması gereken nadide bir eser.