Ankara’da Dikmen-Kızılay hattı dolmuşunda gidiyoruz. Şoför aldığı paraları saydı ve geriye dönerek: “Beyler bir kişi parasını vermemiş” Dedi.
Yolculardan tık yok. Az gittik şoför tekrar yüksek bir sesle: “Beyler duymadınız mı bir kişi parasını vermemiş kardeşim; hakkımı helal etmiyorum” dedi. Yolculardan yine tık yok.
Dayanamadım; yolculara dönerek: “Kardeşim kimse O parasını vermeyen versin; hepimiz zan altında kalıyoruz” Dedim.
Tam ben sözümü bitiriyordum ki; tüm minibüstekiler bana kötü, kötü baktı ve içlerinden birisi: “Yoksa O vermeyen sen misin?”
Bunun üzerine dolmuş kazık gibi durdu ve şoför bana dönerek: İner misin aşağıya demez mi? İstersen inme ilk acil serviste gözünü açarsın; karşında yolculardan destek almış ve koltuğunun altında muhtemelen sopa olan bir maganda dolmuşçu var.
Bu olay aslında bana da bir ders verdi; SANA NE.