“Doğu Anadolu, târihin her döneminde Ortadoğu’nun, Kafkasya’nın ve Anadolu’nun kalbi olmuştur. Anadolu, Ortadoğu ve Kafkasya üzerinde hâkimiyet kurmak isteyen bütün güçler, Doğu Anadolu’ya hâkim olmak zorundadır.
Türkler, Malazgird’den sonra ilk olarak Doğu Anadolu’da hızla hâkimiyet kurduktan sonra batıya doğru ilerledi. Aynı şekilde Ankara, Otlukbeli, Çaldıran gibi Türkler arasındaki iç savaşların sebebi de yine bu bölgeye hâkim olmaktır.
Sonraki yüz yıllarda Rusların Balkanların yanında Doğu Anadolu’ya saldırmasının da sebebi budur. Çünkü Balkanlar ve Doğu Anadolu üzerinden ilerleyen Rus gücünün, bütün Osmanlı topraklarını yutması zor olmayacaktır.
Haritada çizdiğim kırmızı hat, 1877-78 Osmanlı Rus savaşından sonra imzâlanan Berlin Barış Andlaşması ile çizilen sınırlar. Böylece Kars, Ardahan, Ağrı, Iğdır, Artvin gibi bugün Türkiye toprağı olan şehirlerimiz, Rusya toprağı olmuştu.
Mâlum olduğu üzere 1. Dünyâ Savaşı’nın çıkmasından evvel İ’tilâf devletleri, bizi aralarında paylaşmıştı. İttihâdçılar da bunu beklediği için savaşa girmeden evvel Doğu Anadolu’da hazırlıklar yürütmüş ve savaşa hazırlanmıştır. Bizim en büyük endişemiz, Rusların bir oldu bitti ile Doğu Anadolu’dan genel taârrûz başlatmaları ve bölgeyi kısa sürede işgâl etmeleri ihtimâlidir. Çünkü Moskova’dan Kars’a uzanan demir yolu ile Ruslar, istedikleri kadar kuvveti kısa sürede bölgeye yığabilirdi. Ama biz, Ankara’nın doğusunda ve Urfa’nın kuzeyinde demir yolu ağı kuramadığımız için (Rusya’nın savaş sebebi sayacağını, 2. Abdûlhamid’e bildirmesinden dolayı) gerekli kuvveti çok daha yavaş ve zor taşıyabilecektik. Henüz savaş başlamadan evvel Enver Paşa’nın Almanlara karşı Ruslara ittifâk yapma önerisinin sebebi budur. Alman hayrânı (!) Enver Paşa, Ruslara “Almanları berâber vuralım” diyebiliyor.
Neyse, savaşın başlaması, bizim hazırlıkları sürdürüp, savaşa girmemizle birlikte, çok daha önce başlayan Rus sınır birliklerinin tâcizleri, bir genel taârrûza dönüştü. Ancak Erzurûm’un Köprüköy ilçesinde iki defâ Rusları bozguna uğrattık ve Sarıkamış’a doğru geri çekilen Rusların üzerine harekât başlattık. İngiliz askerî târihçi ve emekli korgeneral Edward J. Erickson, Enver Paşa’nın hazırladığı planın oldukça başarılı ve doğru olduğunu belirtir. Üstelik harekâtın ilk aşamalarında çok ciddî başarılar sağlanmış, Ruslar, Tiflis gibi noktaları boşaltmaya ve savunma hatları kurmaya hazırlanmış, İngilizlerden Türklere yönelik batıdan bir saldırı başlatmalarını istemişlerdir. Ancak elbette coğrafyanın, iklimin ve bâzı komutanlarımızın plana aykırı hareketleri sonucunda 23 bin civârında şehîd vererek, geri çekilmek zorunda kaldık. Sarıkamış muhârebesindeki Rus kaybı ise yaklaşık 30 bin civârındadır ve iki taraftan da üç ilâ beş bin arasında asker, donarak can vermiştir.
Peki, Enver Paşa, bu harekâta neden bu kadar önem verdi? En baştan beri belirttiğimiz gibi Doğu Anadolu’nun güvenliğini sağlamak için… Sarıkamış ve Kars gibi stratejik noktalar, Rusların elinde olduğu sürece Türklerin, Anadolu’daki varlıkları, her zamân tehlikede olacaktır. Bu noktaları almadan, Anadolu’da barınmamız imkânsızdır. Yâni mes’elenin Enver Paşa’nın hayâlleriyle falan ilgisi yok. Tamâmen bölgenin stratejik öneminden kaynaklanıyor. Kaldı ki, Sarıkamış harekâtının amacı, Tûran’a yürümek olsaydı, Kars yönüne değil, Van üzerinden İrân yönüne hareket etmek gerekirdi ki, biraz harita bilgisi olanın bunu anlaması gerekir.
Sarıkamış’ta yaşanan bu yenilgi, Rusları da zorlamış ve yıpratmıştır. Ruslar, geri çekilen Türk ordusunu tâkib etmekte zorlanmış ve 160 kilometre mesâfedeki Erzurûm’a ancak bir yıl sonra girebilmişlerdir. Ardından da hızlı bir şekilde Doğu Anadolu işgâl planını uygulamışlardır.
Ancak Enver Paşa ve İttihâdçılar, Doğu Anadolu’dan vazgeçmemiş ve Rusya’daki Şubat ve Ekim (Kasım) devriminin etkilerinden faydalanarak, bir genel taârrûz başlatılıp, Doğu Anadolu kurtarılmıştır. Bununla birlikte Kafkas İslâm Ordusu’nun Kafkasya harekâtının da temelinde yine aynı amaç vardır. Kafkasya’da tehlike arz eden Hristiyan silâhlı güçlerin etkisizleştirilmesi ve hem Türkiye’nin doğusunun, hem de Âzerbaycan’ın güvenliği sağlanmıştır. Bunda da başarılı olunmuştur. Yâni muhârebe bazında Sarıkamış’ta başarısız olunsa da, genel olarak Enver Paşa’nın Doğu Anadolu planı başarılı olmuştur. Böylece 1. Dünyâ Savaşı’nın genelinde büyük çapta toprak kaybederken, 1878’de kaybedilen Kars ve çevresi, tam 40 yıl sonra geri alınmıştır.
Sonraki süreçte Kâzım Karabekir Paşa’nın Erzurûm’a gelmesi; Mustafâ Kemâl Paşa’nın işe, Erzurûm’dan başlaması, bu durumun önemini göstermektedir. Aynı şekilde Sovyetler Birliği’nin zamân zamân Kars’a yönelik provokasyonlarında da yine aynı durum vardır. Stalin, Kars’ı boş yere istemedi. Doğu Anadolu’ya yönelik Ermenî planları, boşa değildir. Aynı şekilde 40 küsûr yıldır uğraştığımız PKK belâsı da boşa değildir. Hepsinin amacı, Doğu Anadolu’nun hâkimiyeti mücâdelesidir.
Bu mücâdelede ise 950 yıldır kazanan, biz Türkleriz… Bu mücâdelenin son zaferini ise birileri kabûl etse de, etmese de, Enver Paşama ve İttihâdçı kurmaylara borçluyuz…”
Not: Haritaya dikkât edenler, Google Earth’te Kırım’ın neden Rus toprağı olarak göründüğünü de bir zahmet sorgulasın. Aynı şekilde Abhazya ve Güney Osetya’nın da…