“Eski adıyla Adab-ı Muaşeret, yeni adıyla görgü kuralları gereği gibi uygulansaydı; toplum daha düzgün ve daha güzel ahlaklı olurdu.”

Bu konuda bakın karnemiz hiç iyi değil:

*Kadın arkada erkek önde yürünmez; yan yana yürünür. Dar geçit yürüyüşlerinde kadın önde yürür,

*Sakız; ağız içerisinde gösterilmeden çiğnenir,

*Sigara içerken dumanı karşıdakinin yüzüne tüttürülmez,

*Yüksek sesle sümkürülmez,

Hatalar yüze vurulmaz,

*Yere tükürülmez,

*Restoranda kuru fasulye yiyenin yanında kebap yenmez,

*Ağzı ayırıp; dişler kürdanla temizlenmez,

*Toplu yaşam mekânlarında yüksek sesle telefonla görüşülmez,

*Konuşan iki kişiye kulak misafiri olunmaz,

*Kadınlar; yürürken sigara içmez,

*Kapalı yerde şapka giyilmez,

*Ayakkabıların arkasına basılmaz,

*Pijama ile misafir yanında oturulmaz,

*İç çamaşırlar ulu orta asılmaz,

*Yaşlılara yer verilir,

*Geceleri güneş gözlüğü takılmaz,

*Karşılaştığınız kişide şayet onda yoksa kara gözlüklerle görüşülmez. Nezaketen görüşme bitinceye kadar gözlük çıkartılır,

*Eldivenle tokalaşılmaz,

*Bayan eli nazik sıkılır,

*Başkalarının yanında hiç kimseye hakaret edilmez ve azarlanmaz,

*Toplum içerisinde ön, arka ve burun karıştırılmaz,

*Her ziyaretin bir sınırı vardır,

*Kapı çalınarak girilir,

*Ulu orta para sayılmaz,

*Cenaze alkışlanmaz,

*Hakkını helal et denmez; hakkını helal eder misin? Denir.

*Selamı; hareketli olan sabit olana verir,

*Bacak, bacak üstündeyken selam alınmaz,

*Arayan aranır,

*Argolu ve küfürlü konuşulmaz,

*Toplu sohbetlerde kulağa fısıldanmaz. Zorunlu olmadıkça konuşmacının sözü bitmeden mekân terk edilemez, telefonla konuşulmaz,

*Selam alınır,

*Lamba ışığında perde çekilir,

*Düğün konvoyu araçlarının kornasıyla gerdeğe girilmez,

*İki kişi konuşurken araya girilmez.

Sevgi ve Saygılarımla.