Türkiye, Yunanistan’ın Türkiye’nin tatbikatta olmadığına ilişkin bir intiba yaratmaya çalıştığını, ancak tatbikatın bir aşamasında NATO’nun da tatbikata iştirak edeceğini ve Türkiye’nin de 2021 yılı komutasını üstlendiği VJTF(Çok Yüksek Hazırlık Seviyesinde Görev Gücü) üzerinden katılacağını açıklamıştır. Bu durumda Türkiye, doğrudan NATO’ya tahsisli birlikleriyle değil, NATO’nun özel bir birimi içindeki unsuruyla dolaylı olarak tatbikata dahil olmaktadır.
Tatbikatta, Türkiye’nin NATO’nun güney kanadı olma özelliği görmezden gelinmektedir. Yunanistan da Türkiye’nin artık ABD ve NATO nezdinde öneminin kalmadığı algısını yaratmaya çalışmaktadır.
*****
Armağan KULOĞLU
(E. Tümgeneral)
Her yıl Avrupa’nın Rusya tehdidine karşı yapılan tatbikat, bu yıl Orta ve Doğu Avrupa’nın savunulmasını içermekte ve bir NATO tatbikatı olarak da nitelendirilmektedir. Yunanistan ilk defa doğrudan katılmaktadır. Ancak, kuvvet yapısı, yığınaklanma ve Yunanistan’ın ABD tarafından yığınağın merkezi haline getirilmesi, Türkiye’yi tedirgin etmektedir.
Tedirginliğin sebebi, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de uluslararası hukuk ve anlaşmalar çerçevesinde koruduğu hak ve çıkarlardan rahatsız olan başta Yunanistan olmak üzere AB ve ABD’nin, Türkiye’yi sıkıştırmaya yönelik hamlelerine, tatbikat bahanesiyle bir yenisini katmasıdır. Başrolü de ABD oynamaktadır.
Tatbikata katılan ABD birlikleri
ABD, tatbikat için Dedeağaç’a 1800’den fazla zırhlı araç 20 binden fazla askerî personel, 150 helikopter ve çok miktarda silah, mühimmat, malzeme ve teçhizat çıkarmaktadır. Dedeağaç, geçen ay ABD’yle Yunanistan’ın yaptığı tatbikatta, bir ABD üssü haline dönüştürülmüştür.
Tatbikat Mayıs-Ağustos 2021 arasında, Yunanistan, Arnavutluk, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Hırvatistan, Estonya, Almanya, Macaristan, Kosova, Karadağ, Kuzey Makedonya, Polonya, Romanya ve Slovenya’da gerçekleştirilecektir. Tatbikata katılacak 31 bin askerî personelin 20 binden fazlası ABD’ye aittir. Soğuk Savaş’tan bu yana bölgede düzenlenen en kapsamlı tatbikattır.
Tatbikatta Türkiye var mı?
Türkiye, Yunanistan’ın Türkiye’nin tatbikatta olmadığına ilişkin bir intiba yaratmaya çalıştığını, ancak tatbikatın bir aşamasında NATO’nun da tatbikata iştirak edeceğini ve Türkiye’nin de 2021 yılı komutasını üstlendiği VJTF(Çok Yüksek Hazırlık Seviyesinde Görev Gücü) üzerinden katılacağını açıklamıştır. Bu durumda Türkiye, doğrudan NATO’ya tahsisli birlikleriyle değil, NATO’nun özel bir birimi içindeki unsuruyla dolaylı olarak tatbikata dahil olmaktadır.
Tatbikatta, Türkiye’nin NATO’nun güney kanadı olma özelliği görmezden gelinmektedir. Yunanistan da Türkiye’nin artık ABD ve NATO nezdinde öneminin kalmadığı algısını yaratmaya çalışmaktadır.
ABD Yunanistan’ı kalıcı bir merkezi haline getiriyor
Konu sadece tatbikatla sınırlı değildir. ABD, Yunanistan’a kalıcı ve geniş bir yelpazede yerleşmek, onu destekleyerek ve hibe yardımlar da yaparak ön plana çıkarmak istemektedir.
ABD, Yunanistan’la savunma iş birliği anlaşmasının yenilenmesinde, Yunanistan’daki üslerini genişletmeyi, modernize etmeyi, yenilerini ilave etmeyi, onun kullandığı üs ve limanları da geliştirerek kendisinin de kullanımına tahsis edilmesini ve anlaşmanın 5 yılda bir güncellenmesini talep etmektedir.
Yunanistan, Doğu Akdeniz, Ege ve Kıbrıs’ta, Türkiye’nin sıkıştırılmasında ABD’yi arkasına aldığı için bu gelişmelerden memnundur.
ABD’nin Yunanistan tercihinden beklentisi
Süregelen ABD politikasına bir de Biden’in Yunanistan hayranlığı, siyasi hayatı boyunca Yunanistan büyükelçisi gibi çalıştığı, Kıbrıs’ta daima Yunan tarafında yer aldığı da eklenince Yunanistan’ın memnuniyeti yadırganmamalı, ancak onurlu bir ülkeyse, düştüğü bu durumda egemenliğini de sorgulamalıdır.
ABD’nin amacı, Türkiye’yi çeşitli alanlarda sıkıştırarak Rusya’yla yaptığı iş birliğine son vermesini sağlamak, tamamen ABD çıkarlarını gözeten ve NATO’da söyleneni yapan bir ülke durumuna getirmektir.
ABD’nin sıkıştırmaya çalıştığı alanlardan biri de, Türkiye’nin NATO’daki veto yetkisini sınırlamak, Yunanistan, Bulgaristan, Romanya üzerinden hareketle Montrö’yü önemsizleştirerek Türkiye’nin NATO’nun güney kanat olma özelliğini zayıflatmak, alternatif olarak güney kanadı, Yunanistan ana karası-Girit-GKRY hattında oluşturmaktır. NATO 2030 ve Brooking Enstitüsü raporları da bu yöndedir.
ABD, bir ülkenin hem NATO üyesi, hem ABD’nin müttefiki, ancak Rusya’yla da iş birliği yapan bir ülke konumunda olamayacağını, tercihini yapması gerektiğini söylemektedir. Sıkıştırmaların tümü bu yöndedir.
Bu durumda Türkiye’nin politika ve stratejilerini, diğer alanlardaki sıkıştırmaları da dikkate alarak geliştirmesi, bekası ve güvenliğini gözeterek taviz vermeden hareket etmesi, dengeyi sağlayacak şekilde yalnız kalmamayı dikkate alması, Yunanistan üzerinde de egemenliğinin sorgulanacak hale geldiği algısını yaratacak hamlelerde bulunması faydalı olacaktır.
—————————————————
Kaynak:
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/sorunlu-tatbikat-defender-europe-21-58429yy.htm