“Yörük” temalı bir eserle tanışmak, Yörüklerin tarihimizdeki seyri hakkında daha geniş bilgi sahibi olmak çok uzun zamandır arzuladığım bir durumdu. Hani insan çok arzu ettiği şeyi beklemediği bir zamanda elde edince ne kadar mutlu olursa ben de bugün o kadar mutlu oldum.

Öğrencilik yıllarından tanıdığım diş hekimi bir öğrencim olan Ayşe İdil Karamanoğlu, babası rahmetli Ramazan Çalış tarafından hazırlanıp gün yüzüne çıkarılan “Oğuzlardan Avşarlara, Avşarlardan Dokuzlara-Dokuzlardan Çakallara ÇAKAL YÖRÜKLERİ” adlı eseri hediye edince nasıl mutlu olduğumu bilemezsiniz.

2016 yılında A dan Z ye yayınları tarafında okuyucuya sunulan bu eser 615 sayfa olup “Yörük” konusunda bugüne kadar rastladığım en geniş kapsamlı bir eser olarak göze çarpıyor.

Tarih içinde bu asil Türk soyunun hangi aşamalardan geçerek özünden bir şey kaybetmeden günümüze ulaştığını eseri derinlemesine incelediğinizde anlıyorsunuz.

Yazar Ramazan Çalış’ın kitabın arka kapağında kaleme aldığı yazının bir bölümündeki,

“Orhun Abideleri, nasıl eski Türklerin başına gelenleri unutturmamak için taşa yazılmış bir vasiyet ise; Yörükleri anlatan kitaplar da aynı amacı güden eserlerdir. Orta Asya’dan gelen köklü geleneğimiz İslam şuuru ile yükseldi. Buna sahip çıkalım.”

Cümleleri kitabın ana temasını da yansıttığı muhakkak. Yine yazarın “Biz Yörükler Anadolu’nun hamurunu yoğuranlarız.” Tespitine eser hassasiyetle okunduğunda siz de katılacaksınızdır.

Kitabın içeriğine dikkat edildiğinde Çakal Yörüklerinin soyağacı, gelenekleri ve iskanı çok uzun ve meşakkatli çalışmalar sonrası sayfalara yansıtıldığı anlaşılıyor. Bu öz be öz Türk topluluğu, geleneklerinden sosyal hayatlarına, aile yapılarından giyim kuşamlarına, üretim anlayışlarından iktisadi zihniyetlerine ve beslenme alışkanlarına kadar bir topluluğun kültürel yapısında var olan bütün sosyal ayrıntılarına dikkat edilerek aktarılmış. Bu topluluğun batıl inançlarındaki tıbbi yaklaşımlarının insana verilen önemi de yansıttığı gözüküyor satır aralarında.

Ramazan Çalış’ın bu çalışması Çakal Yörüklerinin çağları delerek günümüze ulaştırdıkları dil yapıları, özellikle asırlarca hafızalarında saklayıp edebiyat sahasına kazandırdıkları atasözleri, deyimler, türküler ve maniler akademik çevrelerin yeni araştırma konusu olabilecek özellikte olduğu unutulmamalıdır.

Yıllarca emek verip Türk edebi hayatına kazandırdığın bu değerli kaynak eser için sonsuz teşekkürler Ramazan Çalış.

Otağın cennet olsun…!