Paris Akşamları – Buğra ALPGİRAY

Tam boy görmek için tıklayın.

1947 yılı sonbaharında Paris’te, Sen nehri kıyısında bir ceset bulunur. Üstünden çıkan evraktan Kırımlı bir Türk olduğu, II. Dünya savaşının bâdirelerine kapılarak yurdunu kaybettiği, savaş sonunda Paris’te kaldığı ve sefil bir hayat sürdüğü anlaşılmıştır. Aşağıdaki şiir, onun cebinden çıkan şiirlerden biridir.

Paris Akşamları

Bu kent her şeyiyle bana yabancı

Caddeler, binalar, bütün insanlar…

Öyle hasretim ki ezan sesine

Ararım çevremde minâre, câmi

Lâkin takılırım Çan kulesine

Her semtin muhteşem kilisesine

Yâd el elemleri sarar içimi.

Uzaklarda yurdum! burdan çok uzak

Her mevsim güneşli, masmavi göklü

Camili, kubbeli, kümbetli, köşklü

Ozanlı, garipli, kervansaraylı

Hele insanları: Alpli, Giraylı haber onlardan, baba evinden

Bu yüzdendir hâlim, kopuk bir yaprak

Her şey çok uzakta benden çok uzak

Gözlerim dâima engine dalar

İsterim ki her an, ana yurdumda

Dağları dumanlı yaslı Kırım’da

Duvarında mavzer ve Kur’ân olan

Ata ocağında, bizim konakta

Bir bakır sinili sofra başında

İftar beklenilsin, duâ edilsin

Ve sessiz sedâsız yemek yenilsin

Sonra şadırvanda abdest alınıp

Hep birlikte teravihe gidilsin

Uyansam her sabah ezan sesiyle

Görsem Ayşeciği su testisiyle

Ninemi yaşmaklı, namaz kılarken

Dinlesem dedemi, Kur’ân okurken

Başımı huşuyla yastığa koysam

Sonra toparlanıp yola koyulsam

Yahut günün şavkı vururken camdan

Heybetli sesiyle çağırsa babam

Anam da, kalk yavrum, aslanım dese

Tutup elleriyle omuzlarımdan

O müşfik hâliyle sarılsa, öpse

Semaver kaynarken ocak başında

Dünya Türklüğünden,

Türk tarihinden Bozkurt’tan,

Turan’dan söz etse dedem

Sonra Türklük için eylese niyaz

Gözlerinden akan yaşı bir görsem

Evet! Yurdum uzak burdan çok uzak,

Bir ferahlık yahut bir şey umarak

Düşerim yollara akşam üstleri

Hep böyle çâresiz, yıllardan beri

Her zamanki gibi yorgun ve bitkin

Artırıp yükünü hasta kalbimin

Her an heyecanı gözlerimde yaş

Görmek ümidiyle bir Türk, bir dildaş

Dolaşırım Paris caddelerini

Yorgun akan Sen’i, köprülerini

Bir Karakış vakti,

Sen kıyısında

Kafamın içinde Türklük ülküsü

Rûhumu kavuran öz yurt hasreti

Böyle göçeceğim ebediyete

Donmuş cesedimi bulup çöpçüler

Defnedilmek üzre götürecekler

Kimim ben, neyim, ne bilecekler…! 

Buğra Alpgiray

Yazar
Kırmızılar

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen