İki yıl önce aramızdan ayrılan Değerli Hocamız Prof.Dr. Yahya Sezai TEZEL, ömrünün son yıllarında, Cumhûriyetimizin kurucu değerlerine yönelik tehlikelere dikkat çekmeyi kendisi için görev edinmişti. Aşağıdaki yazı, O’nun, sosyal medya hesabından farklı zamanlarda kaleme aldığı yazılardan derlenmiştir. Rûhu şâd olsun.
Prof.Dr. Yahya Sezai TEZEL[i]
Türkiye iki senedir PYD kuzey Suriye’de sıcak denize açılmasın diye mücadele veriyor. 15 Temmuz’ FETÖ darbesi bundan bağımsız düşünülemez.
Yüzde yüz ilgisi var. Azez-Cerablus hattı düştüğü anda Amerika’nın güdümünde muazzam bir stratejik ortak yaratılacak. Bazıları ikinci İsrail diyor, katılıyorum. Akdeniz’e sahili olan o devlet kurulduğunda Türkiye’nin stratejik önemi biter. İncirlik falan kapanır. 3 mil sahili olsun yeter. Kürdistan veya ne diyeceklerse bir Amerikan hava üssü ve deniz üssü kurulur, iş biter. Bu durum sadece bizde değil Rusya ve İran jeopolitiğinde de onarılmaz hasarlar açar.
Bir Kürdistan inşaası projesi, İsrail’in çıkarları için İsrail yanlısı ABD ve Avrupa siyasi çevrelerinin ve sosyalist Kürt okumuş yazmışlarının bir projesidir. Bu projenin şansı Türkiye’de bir Türkiye Cumhuriyeti ulus devleti projesinin iptaline bağlıdır. Bazı Kürt olmayan Türkiyeli okumuş yazmışları hatta olaya bir pazar meselesi olarak bakan bazı büyük burjuva gurupları Türkiye Cumhuriyeti projesinin iptaline oynamaktadırlar. Bu serüven Yugoslavya benzeri bir dağılma stratejisidir. PKK’nın neredeyse 40 yıldır sürdürdüğü savaş, ABD, İsrail, İngiltere, Almanya, İran, yakın yıllara kadar Suriye gibi Türkiye ile kendi açılarından stratejik sıkıntıları olan devlet yapılarının istihbarat ve güvenlik ağlarının desteği sayesinde 40 yıl sürebilmiştir
PKK hareketinin amacı, Türkiye Kürdistanı dedikleri bölgeyi ve Türkiye Kürtlerini Türkiye’den kopararak Büyük Kürdistanın kurulmasında ana kurucu aktör olmaktır. Osmanlı İmparatorluğunun dağıldığı 19 uncu yüzyıldan beri İngiltere, Fransa, Rusya ve İkinci Dünya Savaşından sonra İsrail, ABD ve İran bölgenin siyasi coğrafyası ile Türkiye’yi kıracak şekilde oynamaktadırlar.
Değerli arkadaşlarım bunu bütün dünyaya anlatmamız lazım. Yabancı dil bilenleriniz, özellikle Rusça ve Arapça ve Farsça bilenleriniz başta olmak üzere, Facebook ve Twitter gibi bütün sosyal medya kanallarını kullanarak, bıkmadan, usanmadan, yıllarca sürecek şekilde her vesileyi fırsata dönüştürerek dünyaya anlatmak zorundayız.
Türkiye’den başka vatanımız yok. Paranız var, Kolej çocuğusunuz diye kendinizi kurtaracağınızı sanmayın. ABD’ye, AB’ye yerleşseniz dahi biliniz ki oralarda yabancı olarak ölürsünüz. Vatanını kaybetmiş olmanın acısı mezara kadar içinizi yakar.
Kürt asıllı olmayan ve Amerikan derin devletinin İsrail yanlısı fraksiyonunun Orta Doğuda bir Büyük Kürdistan projesine angaje olmamış Marksist arkadaşlara bir kardeş öğüdü: Abdullah Öcalan ve PKK’yı Türkiye’de sizin yapamadığınız sınıf savaşını yapıyor ve Kemalist devleti yeniyor diye sakın sahte bir mesafelilik ile içinizde kahraman gibi görmeyesiniz. Hiç fark etmeden kendi ülkenize ve milletinize ihanet çizgisine düşebilirsiniz. Solculuk, ahlaki temeli olan solculuk, bütün insanlar insan oldukları için eşit değerdedir, iyi siyasi toplum ancak ve ancak insanı birey ölçeğinde hak ve hürriyetleri ile koruma aksiyomuna dayanan bir adil devlet olabilir kabulüne dayanabilir. Sovyetler Birliğinin enkazından ya da Kuzey Kore’deki militarist faşizmden insanlığı kurtaracak iyi toplum çıkmaz.
Türkiye’de Deniz Baykal’ın seks kasedi skandalından ve Kılıçdaroğlu’nun paraşütle ve ekibiyle birlikte CHP’nin tepesine getirilmesinden sonra CIA/Israil bağlantılı bir siyasi operasyonun yürütülmekte olduğunu seziyorum. Bugün kahrolsun emperyalizm diye bağıranların içinde kaç tane CIA, İsrail ya da Suriye ajanı olduğunu bilmiyoruz. Bu ortam karanlık ve kirlidir.
Bu bir ABD ve İsrail’in Türkiye’yi yontarak küçültme sürecidir. Ortadoğu’nun ve dolayısıyla Türkiye’nin sınırlarını yeniden çizme projesidir.
PKK, bir büyük Kürt devletinin kurulabilmesi için, Türkiye Cumhuriyeti ulus devletini sökme, kırma projesinin bir parçasıdır. PKK, Kürtlerin temel insan haklarıyla ilgili bir mücadele sürdüren bir örgüt değildir. Eğer PKK’yı Kürtlerin “insan haklarını” sağlamaya çalışan bir hareket gibi okursak, yanlış okuruz. PKK, 1. Dünya Savaşı’ndan önce Osmanlı siyasi coğrafyasında “bölünmemiş yaşarken bu Savaştan sonraki yeni sınırlarla Türkiye, Irak ve Suriye arasında bölünmüş olan Kürtleri tekrar tek bir siyasi coğrafyada birleştirme girişiminin bir parçasıdır. Bir bütünleşik Kürt ulus-devlet kurma projesinin en önemli gücüdür. Bölgede yaşayan 25 ila 30 milyon arasındaki ana dili Kürtçe olan nüfusun yaklaşık 15 milyonu Türkiye’dedir. Türkiye’deki Kürtler Türkiye’den kopartılmadan birleşik Kürdistan kurulamaz. Bunun için Türkiye’deki Kürtlerin Türkiye’den kopartılması Türkiye’nin bir iç meselesi olmayı varoluşsal olarak aşar. Türkiye Cumhuriyeti için bir “hayat memat” meselesidir. Bir yanda Türkiye Cumhuriyetinin bekası öteki yanda birleşik Kürt devletinin kurulması birlikte gerçekleşemez. Ya biri ya biri olacaktır. Türkiye Cumhuriyeti’nin bekası birleşik Kürt devletinin kurulmamasına bağlıdır
Onların amacı Türkiye Cumhuriyeti’ni sökmek, kırmak, böylece büyük Kürt ulus devletinin kurulması önündeki en büyük siyasi ve askeri engeli “iğdiş” etmektir. Çok net konuşmaya başladılar ki bu iyi. Kürt olmayanların kafalarının netleşmesini PKK/DEM’li. Geçenlerde bir milletvekili aynen şöyle dedi: “Bizim şu andaki mücadelemiz, Kürtlerin Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile psikolojik bağlarını koparmaktır. Bundan sonra sıra Kürtlerin Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile siyasi bağlarını koparmaya gelecektir”. PKK’nın stratejik hedefi bundan daha net nasıl ifade edilebilir ki? PKK Türkiye’nin bu oyunu engelleme iradesini eritme, dumura uğratma oyununu oynuyor.
[i] Rahmetli, A.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi (E.) Öğretim Üyesi