Müthiş bir onurdur.
En üst düzey makamda sunulan özel ikramdır.
Âlemlerin Rabbi senin yüzüne bakmış, kulluk defterine yazarak ciddiye almış ve “yeryüzü halifem” diyerek adam hesabına koymuş, hesap sormaya layık bulmuştur.
Bu demektir ki, dünya ömrünün hasılası geçer not almış, tartılmaya değer bulunmuştur.
Artık sorgulanarak hesaba çekilmenin, yargılanmanın, değerlendirme ve son makamına sevk’in; seni sınırsızca seven, şefkati ve merhameti kendine borç kılmış Rahman tarafından yapıldığından eminsin.
O’nun kararının yüce şanına uygun olacağından asla şüphen olmasın.
KENDİLERİNE YAZIK EDENLER
Fakat bazıları var ki onlar “Mahşer Günü” sorgulanmayacak, hesaba çekilmeyecek, tartıya alınmayacaktır. Onlara hesap sorulmaya gerek kalmayacaktır.
En acısı; “Allah onların yüzüne bakmayacaktır”
KİM ONLAR?
Rabbimiz konuşuyor:
- “Rablerinin ayetlerini ve Allah’ın huzuruna çıkıp O’na kavuşmayı inkâr edenler (Kehf 18:105).”
- “Allah’ın indirdiği ilâhî mesajdan bir kısmını gizleyenler ve bunu az bir gelir karşılığında pazarlayanlar (Bakara 2:174)”
- “Allah’a karşı taahhütlerini ve yeminlerini az bir pahaya satanlar (Ali İmran 3:77).”
RABBİN ONLARA KARŞI DAVRANIŞI
- “Bunların amelleri boşa gitmiş, silinip gitmiştir. Allah onları kıyamet günü hiçbir değerlendirmeye tabi tutmayacak, onlara ölçü ve tartı kurmayacak (Kehf 18:105).”
- “Kıyamet günü Allah onlarla konuşmayacak, onları temizlemeyecek (Bakara 2:174)”
- “Allah onların yüzüne bakmayacak ve arındırmayacak (Ali İmran 3:77).”
HÂLÂ VAKİT VAR…
Henüz iş işten geçmiş değildir. Davet açık, konu anlaşılır ve basittir. Şu 5 madde, hepsi 5 madde. Başarabiliriz.
HEP BİRLİKTE İMAN TAZELEYELİM Mİ?
Buyurun:
- Rabbimiz! Senin ayetlerini inkâr etmeyeceğim.
- Senin huzuruna çıkıp Sana kavuşmayı kabul ediyorum.
- Allah’ım! Senin indirdiğin ilâhî mesajdan hiçbirini gizlemeyeceğim.
- Senin mesajlarını az bir gelir karşılığında pazarlamayacağım.
- Sana karşı taahhüdümü ve yeminimi az bir pahaya satmayacağım.
Kutlu olsun.
Bize iman edecek akıl, irade ve bilinç lütfeden Rabbimiz. Biz Seni sınırsızca övüyor ve çok seviyoruz.
Hayırlı olsun
Ankara, 22 Ekim 2024
Prof. Dr. Orhan Arslan