Hanefi-Matüridi ekolde Hukukullah kapsamındaki amellerdeki eksiklik Allah’ın takdirindedir. Allah dilerse affeder. Bu konuda kimse kula zorlamada bulunamaz.
Hukuku’l ibad kapsamındaki (insanlar arası) muamelelerde başkasına zarar vereni Allah affetmez. Mazlum helal ederse hariç…
Hanefi-Matüridi ekolde ibadet yönünden eksikleri olan kişiler Müslüman olduklarını söylüyorsa iman iddiaları kabul edilir.
Hanefi-Matüridi ekol takvada üstün kişilerin başkalarına verdikleri zararları Allah’ın bağışlamadığını savunur. Kimsenin yaptığı yanına kâr değildir.
Her türlü haksızlığı yapıp, kul haklarını ihlal edip, ardından çok çok ibadet ederek kurtulacağını düşünen kişinin dindarlığı konusunda Hanefî-Matüridi anlayış şöyle der: Allah ibadetlerinizi kabul etmiş mi bilemeyiz, O’nun bilgisindedir.
Kul hakkına gelince, onlar affedilmez.
Hanefi-Matüridi inanç, dindarlığı ibadetler üzerinden tanımlamaz.
Buna göre her türlü kötülüğü işleyip ardından seccadede ağlayan kişinin namazı, işlediği günahı (kul hakkına tecavüzü) temizlemez.
İbadet Allah için yapılır, kul hakkını ihlal etmenin meşrulaştırıcısı değildir.
İnsanın günah işleme özgürlüğü yoktur. Başkasının makasıd-ı hamse (can, mal, akıl, din, nesil emniyeti) kapsamına giren hürriyetlerini ihlal eden kimse çok çok namaz kılsa dahi mazlum kişi affetmedikçe cennete giremez.
Buna karşın ibadetleri eksik kişileri Allah affedebilir.
Hanefî-Matüridi teolojiye göre bir kişinin ibadetinin kabul edilip edilmeyeceği Allah’ın takdirinde olduğundan, çok ibadet edenin cennetlik olduğu söylenemez.
O halde “şeyhe bakmak, 150 yıllık ibadetten efdaldir” ifadesine itibar edilmez.