“Hukuk ve Hakkaniyeti Kaybetmemeliyiz. Yoksa Türkiye Kaybeder.” 

“Hukuk ve Hakkaniyeti Kaybetmemeliyiz. Yoksa Türkiye Kaybeder.”  (Abdullah Gül)                               

Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptali, yüzden fazla mesai arkadaşı ve bazı ilçe belediye başkanları hakkında geniş bir takibat başlatılması, tutuklanması, mal varlığına el konulması siyasi tarihimizde, demokrasimizde her zaman dönüm noktası olarak anılacak olağanüstü bir uygulamadır;  bunun çeşitli yönleriyle, toplum üzerindeki psikolojik etkileriyle ayrıntılı şekilde planlandığı anlaşılıyor. Adalet Bakanının ve iktidar çevrelerinin yargının kesinlikle tarafsız ve bağımsız olduğunu belirterek kararlarına herkesin saygı göstermesini istemelerini halkın çoğunluğu ciddiye almıyor. Çünkü herkes adli mekanizmanın nasıl çalıştığını, coğrafi teminatın olmayışının sonuçlarını görüyor. On beş yıl öncesine kadar yapılan anketlerde TSK ile Yargının halkın en fazla güven duyduğu kurumlar olduğu görülüyordu. Günümüzde TSK bu özelliğini koruyor ama yargı maalesef epeyce gerilere düşmüş durumda. Bu gerçeğin retorik söylemlerle örtülmesi mümkün değil.

Soruşturma, 1)Terör örgütlerine yardım ve destek, 2)İhale ve işlemlerde yolsuzluk, 3) İmamoğlu’nun diploma usulsüzlüğü olmak üzere üç iddia üzerine kurulmuş. Diploma konusu 18 Mart’ta İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu toplantısında görüşülerek karara bağlandı; İmamoğlu dahil yirmiden fazla ismin diploması iptal edildi. Yukarının isteği doğrultusunda acele karar vermek isteyen Kurul, hukuk kurallarını, YÖK’ün konuya ilişkin 1991 ve sonraki yıllarda aldığı kararları, 1996’da çıkartılan ilk yönetmeliği, AYM’nin bu konudaki 2023 tarihli kararını dikkate almadan ihraç kararlarını verdi. İhraç edilenlerden Prof.Dr. Naciye Aylin Atalay Galatasaray Üniversitesi İşletme Bölümü Başkanı, doktorasını Sorbonne’da yapmış. Bir gece içerisinde lise mezunu konumuna indirilirken Uluslararası Bilim camiasında kendimizi komik duruma düşürdüğümüzü görmüyoruz.

Oysa AYM’nin karar gerekçesinde “idarenin yükümlülüklerini ihmal etmesinden doğan külfetin sadece başvurucuya yüklenmesi sonucu ortaya çıkmış bu durum başvurucunun eğitim hakkına yapılan müdahaleyi ölçüsüz kılmıştır” denilerek karar iptal edilmiş, başvurucunun doktorası onaylanmıştır. Kurul isteneni yerine getirmekle kendini yükümlü saydığından İmamoğlu’nun İşletme Fakültesine nakil işleminin tarihinin 1990 olduğunu, yani geçiş yönetmeliğinin 1996’da çıkarıldığını dikkate almadan, Türkiye’nin en eski ve saygın üniversitesi olmasının onurunu bir kenara atarak bu tuhaf (skandal) kararı verebilmiştir.

Türkiye’nin 11’nci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül‘ün konuya ilişkin açıklamaları her bakımdan önemlidir. Keşke karar verici konumda bulunanlar bu görüşlerin üzerinde durup düşünebilseler. Sayın Abdullah Gül özellikle bazı hususları vurgulamak istiyor: “… Seçimlere üç seneye yakın bir zaman varken, bazı sorunlar siyasi diyalogla ve formüllerle çözülebilecekken böyle bir çalkantı içerisinde kalmak bizi ileriye götürmez.

Vaktiyle Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve şahsıma yapılan haksızlıkları kamu vicdanının nasıl kabul etmediğini hatırlayalım. Benzer yanlışlıklar halkın iradesiyle belediye başkanı seçilmiş olan Ekrem İmamoğlu’na da yapılmamadır. Saati geriye almaya benzer sıkıntıları tekrar yaşama lüksümüz yok. Buna zemin hazırlatacak girişimlere de hiç gerek yoktu. Bu çalkantılar Türkiye’de hiçbir kesime, ne iktidara ne de muhalefete hayır getirmedi, getirmez de.

Hukuk ve hakkaniyeti kaybetmemeliyiz, yoksa Türkiye kaybeder.

Bugün yaşananlar ekonomiden dış politikaya, Türkiye’nin yakın ve uzak geleceğine olabilecek etkileri iyi hesaplamalı. Uzayabilecek ve çıkmaza sürüklenebilecek yargılamalardan kaçınılması önemli. Bu sürecin maksimalist anlayış içermemesi gerekir. Ortak amacın hukukun üstünlüğü ve demokratik değerler kapsamında Türkiye’yi daha ileriye taşımak olduğunu biliyoruz. Unutmayalım ki bunun dışındaki yollar Türkiye’ye ne mutluluk ne de refah getirir.”

Bakalım bu uyarılara kulak verilip normalleşme ihtiyacı duyulacak mı ?

Yazar
Nuri GÜRGÜR

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2025

medyagen