Küçük oglum Kutalmış Devlet, baba perşembe günü arkadaşlarım gelecekler, dedi. Buyursun gelsinler evladım, bahçe evini hazırla, dedim. Ama seninle konuşmak istiyorlar. Evladım bu ehtiyarla ne konuşacaklarmış? Lafı uzatmıyayım, bu gün sekiz genç çıkıp geldi, Kutalmış Devlet arkadaşlarını bahçe evine buyur etti, on dakika sonra geldi, baba seni bekliyoruz, dedi.
Kalktım vardım, hoş geldiniz çocuklar deyip koltuguma oturdum, mezun oldunuz, şimdi ne yapıyorsunuz? vs. havadan sudan konuşma faslı geçti, çocuklar zannedersem kafanıza takılan sorularınıza cevap arıyorsunuz, tecrübelerim ne kadar cevap verir bilemem ama Mehrigül teyzenizin yaptıgı kurabiyeler lezizdir, çaylarımızı içer leziz kurabiyeleri afiyetle yeriz. Soru bir diyelim, kim sormak istiyor? Ekrem amca bir haftadır sevgi üzerine konuşuyoruz, google ye de baktık, hepsi birbirinin tekrarı, sizin sevgi üzerine düşüncelerinizi merak ediyoruz. ( zannedersem, gençler söylenmişlerin dışında başka sözler duymak peşindeler 🙂 )
Evet, evet.
Dua önemli, duasız günleriniz olmasın, bırakın günleri, anlarınız olmasın, her an dualar da dua olun, Cenab-ı ALLAH ın rahmeti dualardadır, merhameti dualardadır, yer gök dua ile durur deriz ya işte o yeri gögü tutan dua olun, ellerinizi semaya gönlünüzü HAKK’ a açıp öyle dua olun ki, bütün gök kapıları açılsın sizlere.
Dua önemli.
Evet, evet, dua çok önemli. Soru iki diyelim, kim sormak istiyor? Ekrem amca sevgi diyorduk, ? .
Evet, yolumuz açık, bahtımız yar olsun mu? diyorsunuz, dua olun. HAKK katın da kabul olmuş bir duamdır, niyazımdır Mehrigül teyzeniz. Sizin yaşınızdayken elim biraz resim yapmaya yatkındı, 100- 150 marka sipariş resim yapardım, bir gün resmi bitirdim, bakıyorum, bakıyorum, resimde ruh yok, siparişi veren geldi, buyrun dedim, ooo ellerine saglık çok güzel olmuş, dedim siz begendiniz ama, ben yaptım, kendim begenmedim, para almıyorum, ısrar ettiysede hak ettigimi düşünmedigimden hayır dedim, çayını içip getti, bir şiir yazmıştım, ırahmetli Tarık Bugra bir kelimesini degiştirdi, nazikçe olmamış dedi, laf uzamasın, ellerimi semaya, gönlümü HAKK’a açtım, Ya Rabbi, Şefik Direnoglu gibi resim yetenegim yok, Abdurrahim Karakoç gibi şiir yazamıyorum, Mustafa Necati Sepetçioglu gibi roman yazmayı sadece rüyalarımda görüyorum, kulun Ekrem bu, bu kulun Ekrem’i sevdigin bir kulunla karşılaştır, onunla evleneyim, ömür boyu onu mutlu etmiye çalışayım böyle yana yakıla dualar da iken kapının zili çaldı, Adana’lı arkadaşım Abdullah çıktı geldi, hoş geldin, safalar getirdin faslı bitti, bir çayda ona ikram ettim, Ekrem abi, gelecek hafta dügünüm olacak dedi, biliyorum, ALLAH izin verirse hediyemiz hazır, gelecegim, dedim. Dedi sagdıcım sensin. Bre Abdullah bekardan sagdıç olmaz, evli bir arkadaşını sagdıç yap. Ekrem abi sagdıcım sen olacaksın diye ısrar edince mecbur kabul ettim, dügün günü yaptıgım sagdıçlık sayılmaz, salon agalıgı gibi bir şey oldu. Mehrigül teyzeniz beni begenmiş, Abdullah’ın ablası ile arkadaşmışlar, benimle tanıştırmasını istemiş, uzun uzun dillendirmek istemiyorum, üç ay sonra evlenmiştik.
Yana yakıla yaptıgım HAKK katında kabul olmuş duamdır Mehrigül teyzeniz. İmanın sesidir sevgi, yaaa sevgi ise duadır.
Babam annemi çok severdi, annem her gün babamın işten dönüşünü gözlerdi, onlar sevgi olmuştular. Sevgi olun, dua olun, gök kapıları açılırda, dualarınız ete kemige bürünür sevgi olup karşınıza çıkar. NE MUTLU SEVGİ OLANLARA. ( ALLAH izin verirse gençlerle yaptıgımız sohbetin kalanını, açık mektup 2 de yazacagım)
Sevgi ALLAH a
Kalbimi bezlederim, minnet-ü zevkle
Dilesen, dilesen, dilesen
Dilesen, dilesen
Bir muhabbet kuşu da ben olurum
Sev diye, sev diye
Sev diye, sev diye, sev
Bir muhabbet kuşu da ben olurum
Sev diye, sev diye
Sev diye, sev diye, sev
Sevgimin meltemidir
Şimdi şu ruhumda esen
Ah esen, ah esen
Ah esen, ah esen
Bir muhabbet kuşu da ben olurum
Sev diye, sev diye
Sev diye, sev diye, sev