Hazer kıl kırma kalbin kimsenin cânını incitme
Esîr-i gurbet-i nâlân olan insânı incitme
Târik-i ışkda bî-çâreyi hicrânı incitme
Sabır kıl her belâya hâne-yi Rahmân’ı incitme.
Felekde hâsılı insân isen bir cânı incitme
Günahkâr olma fahr-i âlem-i zî-şânı incitme.
Elin çek meyl-i dünyadan eğer âşık isen yâre
Muhabbet câmını nûş et asıl Mansâr gibi dâre
Misafirsin felek bağında bendin salma efkâre
Düşersin bir belâya sabrı kıl Mevlâ verir çâre.
Felekde hâsılı insân isen bir cânı incitme
Günahkâr olma fahr-i âlem-i zî-şânı incitme.
Bulaşma çark-ı dünyâya vücûdun pâk-tahirken
Güvenme mal û mülk ü mansıbın efnâsı zâhirken
Nic’ oldu mâli Karun’un felek bağında vâfirken
Nedir bu sendeki etvâr-ı dert gönlün misâfirken
Felekde hâsılı insân isen bir cânı incitme
Günahkâr olma fahr-i alem-i zî-şânı incitme.
Hasislikden elin çek sen cömerd ol kân-ı ihsân ol
Konuşma cahil-i nâdân ile gel ehl-i irfân ol
Hakîr ol âlem-i zâhirde sen mâ’nâda sultan ol
Karıncanın dahî hâlin gözet, dehre Süleymân ol.
Felekde hâsılı insân isen bir cânı incitme
Günahkâr olma fahr-i âlem-i zî-şânı incitme.
Ben insanım diyen insana düşmez şâd’u handanlık
Düşen bî-çâreyi kaldırmadır âlemde insanlık
Hakikât ehlinin hâli durur dâim perişânlık
Bir işi etme kim gelsün sana sonra peşîmânlık.
Felekde hâsılı insân isen bir cânı incitme
Günahkâr olma fahr-i âlem-i zî-şânı incitme.
Ehl-i irfânım deyü her yerde bendin atma meydâna
El elden belki üstündür ne lâzım uyma şeytâna
Yakın olmak dilersin Hazret-i Hallâk-ı ekvânâ
Cihanda tatlı dilli olması lâzımdır insana
Felekde hâsılı insân isen bir cânı incitme
Günahkâr olma fahr-i âlem- zî-şânı incitme.”