Anadolu’da sözleri Köroğlu’na ait havalar kahramanlık türküleri, Pehlivan Havası, Güreş Havası, ya da Cirit Havası olarak bilinir. Bu havalar ülkemiz insanının kahramanlık simgesi olmuştur. Çok geniş bir coğrafyaya sahiptir. Bu coğrafya Türkiye sınırlarını aşarak Orta Asya’daki Türk illerine kadar ulaşmış, Anadolu’nun ünlü ozanlarından olan Köroğlu Anadolu’da efsaneleşmiştir. Bahsettiğimiz sözleri Köroğlu’na ait havaların en önemli ortak özelliği genelde ölçülerin 5/8’lik ya da onun katlarından oluşmasıdır. Klasik Türk musikisinde 5/8lik ölçü Türk Aksağı onun katı olan 2+3 – 2+3 tertibinden meydana10 / 8 ‘lik ölçüye curcuna, 2+2+3+3 tertibinden meydana gelen 10 / 8’lik ise Ceng-i Harb-i denilmektedir. Mızrak veya süngü savaşı anlamına gelen bu Farsça tamlama Ceng-i Harb-i, ya da Çenk-i Harb-i şeklinde de söylenir. İki nim sofyanla iki semayinin birleşmesinden meydana gelir. Cengi harbi mehter musikisinin en önemli özelliğidir. Ordunun galeyana gelmesi ve coşması için savaş meydanlarında uygulamaya konulur.
Anadolu’daki sözleri Köroğlu’na ait havaların kahramanlık simgesi olması mehteran musikisinde kullanılan Ceng-i Harb-i usulüyle de doğru orantılı olduğu söylenebilir. Yukarıda Sözleri Köroğlu’na ait havaların çoğunda 5/8 ve 10 / 8’lik ölçülerin kullanıldığını söylemiştik. Dediğimizi kanıtlamak için şimdi sözleri Köroğlu’na ait türkülerden birkaçını örnek olarak sıralayalım.
Türkünün adı | Yöresi | Ölçüsü |
1- Köroğlu Solağı – Uca dağların başında | Erzurum | 5/8’lik ve katları |
2- Ala boz dumanlı karlı dereler | Erzurum | 5/8’lik ve katları |
3- Köroğlu oyun havası / Ben kör oğluyum | Burdur- Yeşilova | 5/ 8’lik |
4- Benden selam olsun Bolu beyine | Kastamonu | 5/ 8’lik |
5- Çamlıbel’den de baktı Köroğlu | Afyon – Dinar | 10/8’lik |
6- Karadağ da düşman topu patladı | Kars | 5/8lik |
7- Mert dayanır namert kaçar | Kars | 5 / 8’lik |
8- Tan yeri atanda şafak sökende | Kars | 5 / 8’lik |
9- Köroğlu pehlivan havası | Burdur- Yeşilova | 5/ 8’lik |
10- Yiğitler silkinip ata binice | Sivas – Şarkışla | 5/ 8’lik |
11- Ben bir Köroğlu’yum evveli baştan | – | 6/8lik |
12- Pınar başından bulanır | Erzurum | 6/8lik |
Yukarıda örnek olarak sıraladığımız sözleri Köroğlu’na ait türkülerin usulleri incelendiğinde 12 türkünün sadece iki tanesi 12/ 8’liktir. Diğerleri 5/8lik ve onun katlarıdır. Kültürümüzde 5/ 8lik ve katları ölçüler ülkemizde kahramanlık havalarının temel taşıdır. Bu da bizim yukarıda bahsettiğimiz tezimizi kanıtlamaktadır. Halk Musikisinde bu ölçüler aksak, ya da yürüyüş temposunu aksatan ölçüler olarak değerlendirilir. Türk dil kurumu sözlüğünde aksak: Bir ayağı topal – aksayan – topallayan olarak tarif edilmiş. Bir vuruşun üçe bölünmesi aksak dediğimiz ölçülerin de temelini teşkil eder. Başka ülkelerin ( Türk illeri) müzik kültürü içinde yer almayan 5 / 8 lik, 2+3 =5 / 8 – 2+3 -2+3 = 10/ 8 lik aksak ölçüler atalarımızın demir dövmesi sonunda ortaya çıktığı bilinmektedir. 5 / 8lik usullere Türk Aksağı denilmesi de tezimi güçlendirmektedir. Özellikle 2+2+2+3 – tertibindeki 9/8lik demircilerin demir dövmesiyle çok doğru orantılıdır. Demircilerin demir dövmesi sonunda bir vuruşun üçe bölünmesi 9/8lik ölçüde daha da çok hissedilmektedir.
Bu ölçüyle icra edilen güreş, pehlivan ve cirit havaları, ezgiler- türküler Anadolu’da geniş bir coğrafyaya sahiptir. Bunlar Anadolu da Köroğlu türküleri – havaları olarak bilinmektedir. Köroğlu havaları denince türkülerin söz ve müziğinin Köroğlu’na ait olduğu akla geliyor. Hâlbuki Köroğlu’na mal edilen türkülerin sadece sözlerinin Köroğlu’na ait olduğu kesinlik kazanmış. Sözlere uygulanan müziklerin Köroğlu’na ait olup olmadığı konusunda herhangi bir bilgi belge yoktur. Zaten olması da düşünülemez. Müzikler Türk halkına aittir. Ve de anonimdir. O halde Köroğlu Havaları – Köroğlu türküleri dememiz mi, yoksa sözleri Köroğlu’na ait türküler mi dememiz gerekir. Söz ve müzik Köroğlu’na aitse Köroğlu türküsü ya da Köroğlu Havası denmesi doğru bir tespittir. Eğer değilse sözleri Köroğlu’na ait türküler demek daha doğru olacaktır.
Şimdi Anadolu’da ve Türk dünyasında çalınıp söylenen sözleri Köroğlu’na ait olan tespit ettiğimiz türküleri sıralayalım.
- Ağan bolayım
- Ala boz dumanlı karlı dereler ( TRT Rep.)
- Alma gözlü kız yeleli kırat gel
- Aman güzel insaf eyle de bana
- Armanım galmadı
- Ay batsın ağalar güneş tutulsun
- Ayvaz gelir otağından
- Ben bir Köroğlu’yum dağda gezerim ( TRT Rep.)
- Ben bir Köroğlu’yum evveli baştan
- Ben bir Türkmen idim geldim yabandan
- Benden selam olsun bolu beyine
- Bir yiğit haykırıp meydana girse
- Bizim illerin beyleri / Yakar kandili kandili
- Bolandır
- Bozat seni ser tavlada bağlarım (TRT Rep.)
- Bu gün yiğitlerin cengi var
- Buna er meydanı derler (TRT Rap.)
- Canım kırat gözüm kırat
- Çamlıbel’den Gürcistan’a göç olsa
- Çamlıbel’den de baktı Köroğlu ( TRT Rep.)
- Dinle sözlerimi Han oğlum ayvaz / Yüklettin kervanı dengine bakın
- Edüben meydan harman başında / Duran ağalar yanımda gerek ( TRT Rep.)
- Gıratım girse meydana
- Göründü
- Göyde geden üç turnalar
- Han Ayvaz’ım gider oldu
- Haykırdı çıktı meşeden (TRT Rep.)
- İgitler mahnısı
- İsabalı dinle benim sözümü (TRT Rep.)
- Kalenderim
- Kar bir yana kış bir yana
- Karadağ da düşman topu patladı (TRT Rep.)
- Kıratım girse meydana
- Kocaldım Ayvaz pir oldum
- Köroğlu destanı
- Köroğlu oturmuş kaplan postuna
- Köroğlu Dübeytisi / Aman Hemze incitme kıratı
- Köroğlu muhammesi
- Köroğlu destanı
- Köroğlu oyun havası / Ben kör oğluyum (TRT Rep.)
- Köroğlu pehlivan havası (TRT Rep)
- Köroğlu Solağı – Uca dağların başında ( TRT Rep.)
- Köroğlu’nun Mısır seferi
- Köroğlu’nun bir atı vardı rahvan
- Leş bir yana baş bir yana
- Mısri Köroğlu
- Menzemez
- Mert dayanır namert kaçar ( TRT Rep.)
- Pınar başından bulanır (TRT Rep.)
- Sefer düştü Gürcistan’a
- Selam verdim selam almaz / Selamıma salam seni
- Sen yetir
- Tan yeri atanda şafak sökende ( TRT Rep.)
- Ta ben gelende
- Te men gelinçem
- Tokat illerinden de aldım bakırı
- Yaslandım arkamı dağ ile taşa / Soyguncudur diye çattılar bana
- Yiğitler silkinip ata binince ( TRT Rep.)
Yaklaşık tespit ettiğimiz türküler bu kadar. Fakat internet ortamında Köroğlu türküleri yaklaşık 413 gibi bir sayıya ulaşıyor. Gerçekten bu kadar sözleri Köroğlu’na ait türkü var mı diye siteleri inceledim. Sonuçta Köroğlu şiirlerini alarak türkü sitelerine gönderildiğini tespit ettim. Onun için Anadolu da söylenen türkülerin tam olarak tespit edilemedi. Tespit ettiklerimiz de TRT repertuvar kayıtları ve Bolu Belediyesinin geniş çapta yaptığı Yaşayan Bolu Ezgileri çalışması oldu. Bu çalışmada Kırat Semahı ve Köroğlu Bozlağı gibi ezgilere rastladım. Gerçekten Köroğlu Bozlak söylemiş midir? Ayrıca Kırat Semahı da o kadar dikkat çekici. Kırat Semahı ve Köroğlu bozlağı hangi esaslara dayanılarak CD kayıtlarına geçmiş. Kırat Semahı ve Köroğlu Bozlağı belirli ezgilere Köroğlu’nun sözleri monta edilerek mi yapılmıştır. Düşünmek gerekir. Ben bunca yıldır bozlaklarla ilgili çalışmalar yapmama rağmen Köroğlu Bozlağı ile ilk defa karşılaştığımı söylesem yanlış olmaz. Bolu Belediyesinin yaptığı bu CD çalışması çok mükemmel. Fakat kayda geçen türkülerin hiçbir detay bilgisi yok. Onun için Kırat Semahı ve Köroğlu bozlağı nereden nasıl derlenmiş, kaynak kişi kimdir belli değil. Onu için o kadar güzel bir çalışmaya bu detay bilgilerin konulmaması büyük bir eksiklik.
SOLAK VE KÖROĞLU SOLAĞI
Sözleri Köroğlu’na ait ünlü bir türkümüz vardır. Kayıtlara Köroğlu Solağı olarak geçmiştir. Sözleri Köroğlu’na ait türkülerin en ünlülerindendir. Solak sözcüğünün açıklamasına geçmeden TRT’de yanlış sözlerle icra edilen türkünün sözlerindeki yanlışlıklarını düzeltmek istiyorum:
Türkünün adı : Köroğlu Solağı – Uca Dağların Başında
Yöresi : Erzurum
Derleyen : Nida Tüfekçi – Mustafa Hoşsu
Derleme tarihi : –
Kaynak kişi : Yöre ekibi
Notaya alan : Nida Tüfekçi – Mustafa Hoşsu
Şimdiye kadar Erzurum’dan repertuvar kayıtlarına Köroğlu Solağı adıyla geçen türkü çeşitli solistler tarafından okunmuş. Neden solak denilmiş, niçin Köroğlu Solağı olmuş bu konu hiç kimsenin dikkatini çekmemiş. Ayrıca repertuvar kayıtlarına geçen Köroğlu’na ait sözlerdeki yanlışlık da gale alınmamış okunmuş hâlâ da aynı şekilde okunmaya devam edilmektedir. Şimdi repertuvar kayıtlarına geçen türkü sözlerine bakalım:
Uca dağların başında / Tek atlı gezdiğin var mı
Her tarafta üç beş kelle / Terkiye bastığın var mı
Kargının ucunu salla / Etme düşmana eyvallah
Köroğlu söyler şanından /Kuş uçurmaz meydanında
şeklinde okunmaktadır. Türküdeki ilk dörtlüğün I, II, III dizesi kaynaklardaki sözlerle aynı. Dördüncü dize: Terkiye bastığın var mı şeklinde kayıtlara geçmiş. Terki eğerin arka bölümüdür. Binek hayvanın sağrısıdır. Terkiye kelle basılmaz. Kelle ancak terkiye asılır. Bu açıklamalardan sonra Köroğlu Solağının birinci dörtlüğünün kaynaktaki sözlerini verelim
Uca dağların başında / Tek atlı gezdiğin var mı
Her tarafta üç beş kelle / Terkiye astığın var mı
Şimdi de ikinci dörtlükteki söz yanlışlarına bakalım. İkinci dörtlüğün ilk dizesi Kargının ucunu salla şeklinde okunmakta. Repertuvar kayıtlarında da böyle. Takdir edersiniz ki kargının ucu sallanmaz. Ya kargının tamamı sallanır, ya da ucundan tutarak sallanır. O dizeyi Kargıyı ucundan salla olarak düzeltmek gerekir. Etme düşmana eyvallah dizesi doğru. Üçüncü ve dördüncü dize ise Köroğlu’nun tapşırdığı başka bir dörtlükten alınarak buraya yamanmıştır. Tespit ettiğimiz sözlerin doğrusu ise aşağıya yazılmıştır. Repertuvar kayıtlarının buna göre düzetilerek okunması gerekir. Şimdi Köroğlu kaynaklarındaki doğru sözleri aktaralım.
Uca dağların başında
Tek atlı gezdiğin var mı
Her tarafta üç beş kelle
Ordular bastığın var mı
Kargıyı ucundan salla
Deme düşmana eyvalla
Her tarafta üç beş kelle
Terkiden astığın var mı
Köroğlu söyler şanından
Kuş uçurmaz divanından
Avuçla düşman kanından
Doldurup içtiğin var mı
Dizeleri Azerbaycan devlet yayınlarından 1965 yılında yayınlanan Köroğlu kitabından alınmıştır. Aynı türkünün Öner Yağcı’nın Köroğlu Yaşamı Bütün Şiirleri adlı kitabından alınan sözler de aşağıdaki gibidir.
Karlı dağların ardından / Yel olup estiğin var mı
Tek başına bu çöllerde / Ordular bastığın var mı
Bolu Beyi gitme hele / Er sine meydanda mele
Bir vuruşta üç beş kelle / Hiç asıp kestiğin var mı
Hasan ardından yetende / Sana bir kılıç atanda
Kargı böğrüne batanda / Kaltağa bastığın var mı
Al kanını Hasan döke / Yiğitler seyrine baka
Ömründe böylesi deke / Düşüp de sustuğun var mı
Köroğlu düşmez şanından / Yoldaşı üstün canından
İçip beylerin kanından / Yeğrinip kustuğun var mı
şeklinde olup, sözlerin tamamı beş dörtlükten ibarettir. Köroğlu solağında bu düzeltmelerden sonra solak sözcüğü üzerinde duralım: Solak TDK sözlüğünde: Eller kullanılarak yapılan işlerde daha çok sol elini kullan kişi, 2- Yeniçeri ocağında padişahın gözeticiliğini yapan asker sınıfı. Solak aslında ters anlamındadır. Türk Halk Musikisinde türkünün aksak ölçüden olduğunu ifade eden solak Erzurum yöresinde kullanılan bir müzik terimi olarak karşımıza çıkıyor. İki deyiş düşünelim. Deyişin sözleri aynı müzikleri farklı ise farklı olan ezgi bilinen ezginin solağıdır. Tespitimize göre: Uca dağların başında / Tek atlı gezdiğin var mı dizeleriyle başlayan ve de Köroğlu Solağı olarak bilinen türkü: Ala boz dumanlı karlı dereler adlı türkünün solağıdır. Bu türkülerin sözleri Köroğlu’na aittir. Sözler incelendiğinde her iki türküde de Köroğlu’nun farklı sözleri kullanılmıştır. Usul ve ölçü itibariyle türküler birbirine çok benzerlik göstermektedir. Erzurumlu sanatçı dostlarımızla yaptığımız tespite göre Uca dağların başında / Tek atlı gezdiğin var mı dizesiyle başlayan türkü Ala boz dumanlı karlı dereler adlı türkünün solağıdır. Solak değerlendirilmesinin söze göre değil ölçüye göre yapıldığı düşünülmektedir. Bence türküdeki solak sözcüğü iki anlamda kullanılmaktadır. 1- Usul itibariyle türkünün ezgisinin aksak ölçülerden meydana gelmesi… 2- Çatal – varyasyon – varyant ve çeşitleme olarak düşünülmesi.
Makbule Oral: “Türk Müziğinde Çatal (Varyant) Türküler” başlıklı çalışmasında varyant türkülerini şöyle tanımlar:“ Sözleri daha önce bilinen bir türkünün değişik bir ezgi ile yine bilinen farklı bir ezginin farklı bir “söz kalıbı, ritim, usul yapısı” ile ya da aynı türkünün farklı bir “ritim ve usul” ile ortaya çıkmasına varyasyonlu türküler denir” (Oral 2000: 22). Varyant türkülere Anadolu’da verilen isimleri Nejat Birdoğan, Notalarıyla Türkülerimiz başlıklı kitabındasöyle sıralar: çatal, solak, solaklama, baskantı, varyant ve çeşitleme (Birdoğan, 1988). “Oral (2000), türkülerdeki varyasyonların söz varyasyonu, ezgi varyasyonu ve ritmik varyasyon biçiminde gerçekleştiğini ifade eder. Bütün bu görüşler ışığında halk müziği söz konusu olduğunda yalnızca sözlerin merkeze alınamayacağı müziğin de varyant yaratabileceği belirtilebilir. Her ne sebeple olursa olsun türkülerin varyantlarının oluşması son derece doğal bir süreçtir. Türkülerde meydana gelen her tür varyant biçimi asla yadırganmamalı, aksine türküler için bir çoğalma, yenilenme, kendini yeniden var etme biçimi olarak kabul edilmelidir. Türküler varyantlar yaratarak çoğalmakta, çoğaldıkça da yasama gücünü artırmaktadır. Varyantlar, türküler için âdeta bir tür yeniden doğuştur. Türkülerin hem ezgisinin hem sözünün hem de usulünün kısmen de olsa değişime uğrayarak çoğalması, varlığını sürdürmesi, türküler açısından çok önemli bir kazanımdır.“(Oral 2000 22):
Şimdi örnek olarak düşündüğümüz türküleri notalarıyla örnekleyelim.
Örnek 1- Nota: Ala boz dumanlı karlı dereler – Örnek nota: 2 –Uca dağların başında
/ Tek atlı gezdiğin var mı?
İkinci olarak vereceğimiz solak örneği Bayburt’tan: Örnek Nota: 3. Bugünlerden de cumadır cuma.
Notası verdiğimiz solak örneklerinde sözler motomot aynı olmasa da küçük farklılıklar gösteriyor. Fakat makamları oldukça farklı. Sonuç saba makamına oturan türkü – Örnek 3. ( Bunun tersi de olabilir) uşşak makamına oturan türkünün – (Örnek nota 4.) solağı olmuş oluyor. Yöre de solak sözcüğünün karşılığı olarak çatal, solaklama, çeşitleme de denildiğini de ifade ettik. Erzurum ve civarında kullanılan bu sözcükler günümüzde varyant, varyasyon ve çeşitleme olarak ifade ediliyor.
SONUÇ:
Anadolu’da sözleri Köroğlu’na ait havalar kahramanlık türküleri, Pehlivan Havası, Güreş Havası, Köroğlu Solağı, Cirit Havası olarak varlığını sürdürmektedir. Varlığını sürdüren bu havalar Türk insanının da kahramanlık simgesi olmuştur. Çok geniş bir coğrafya da varlığını sürdüren bu havaları incelerken Köroğlu’na atfedilen değişik çeşitlemeler de tespit ettik: Bunlar:
- Sözleri Köroğlu’na ait havalar
- Köroğlu Zeybeği
- Sözsüz Köroğlu Pehlivan Havası
- Köroğlu Güreş Havası
- Köroğlu Cirit Havası
- Köroğlu seyirlik oyunu
- Kırat Semahı
- Köroğlu Bozlağı
- Köroğlu Solağı
- Köroğlu Akordu
Tespit ettiğimiz çeşitlemeler yukarıda sıraladığımız şekilde yerini aldı. Bu çeşitlemeler içinde Köroğlu Bozlağı ve Kırat Semahı çeşitlemesi oldukça dikkatimizi çekti. Köroğlu Sünni bir ozan olarak bilinir. Pekiyi, Bildiğimiz Kırat semahlarının dışında Kırat Semahı nasıl ortaya çıkmıştır. Ben şimdiye kadar incelediğim Anadolu Aleviliğinde Köroğlu’nun sözleriyle semah dönüldüğüne hiç rastlamadım. Cemlerdeki semah ezgilerinin sözlerinde 12 imam, ehli beyit, Hacı Bektaş, Hasan Hüseyin, Hz. Ali, Hz. Muhamed’i, Kerbelâ vb. gibi kutsiyeti olan isimler zikredilir. Semahta kullanılan sözler dediğimiz özellikleri içermiyorsa semah sözü olarak kullanılmaz. Bu özelliği bildiğimiz için çeşitlemelerde Kırat Semahı çok dikkatimizi çekti. Sonra düşündüm Köroğlu bozlak söylemiş midir? Eğer söylediyse ne mutlu bize… Artık sırtımız yene gelmez…