Aşık Cemal Divani diyor ki;
“Biz aşığız yâr yolunda yürürüz
Biz adım atarken diz incitmeyiz
Biz zerre içinde kürre görürüz
Biz ağlarken bile göz incitmeyiz.
…
Biz bülbülüz viranede ötmeyiz
Biz haksızın tarafını tutmayız
Biz aşk ocağına odun atmayız
Biz kendimiz yanar köz incitmeyiz.
…
Biz Cemal Divani yurda hisarız,
Biz Taptuk, Yunus’tan kalan eseriz,
Biz perdeye kalbimizde basarız,
Biz mızrap vursak da saz incitmeyiz.
Yine şöyle tarif etmiş bizi;
Ben geçmişte Bilge Kağan bugün de Atatürk’üm,
Ben kendimi böyle bildim bizzat Türkoğlu Türküm,
Ben ki Cemal Divani’yim söylenir benim Türküm,
Ben üç kıtaya nam saldım izim şahittir benim.
Cemal Divani “Bir Fidan Dik” demiş , Erdem Özdemir de ne güzel söylemiş, sözleri şöyle;
Ömrün varsa bir fidan dik toprağa,
Dalında bir meyve bitirir bir gün,
Su verirsin döner yeşil yaprağa,
Altında garipler oturur bir gün.
Sal yaparsın denizlerde yüzersin,
Gölgesinde kainatı çözersin,
Kalem olur , kâğıt olur yazarsın,
Nameni canana yetirir bir gün.
Evin odasına eşik yaparsın,
Sofranda çorbana kaşık yaparsın,
Oğluna kızına beşik yaparsın,
Anası yavruyu yatırır bir gün.
Cemal Divani’yi ona sorarsın,
Perde perde sırlarına erersin,
Vade yeter tabut olur girersin,
Seni sevdiğine götürür bir gün.
Aşık Cemal Divani’ye, aşıklarımıza, bizi anlatanlara Allah güç kuvvet versin, onlar söylesin biz dinleyelim.