Aşık Fasılları önce “hoş geldin” ile başlar. Sonra “usta malı” türküler okunur. Daha önce yaşamış aşıklardan veya ustalarından deyişler söylerler. Sonra da “atışma” yaparlar.
Yıl 1950.
Aşık Pervani Ağabey 1931 doğumlu olduğuna göre 19 yaşında.
Oltu Halkevinde Oltu’lu Ummani ile karşılaşıyor Aşık Pervani.
Geçen akşam bir büyüğümle sohbet ederken şöyle söyledi; ” Üniversite mezunu torunumla konuşuyorum. Lâf arasında “lâtife” kelimesini kullandım, bilemedi.”
Ben de şaşırdım ama olabiliyordu demek.
Merak ettim, üniversiteyi bitirmiş bir kızımıza sordum “lâtife” kelimesinin anlamını, o da bilemedi.
Biz atışmanın bir kısmını yazalım efendim, tamamı tespit edilememiş. Tekrar edeyim Aşık Pervani Ağabey henüz 19 yaşında. Yıl da 1950.
Ummani;
Gûş ver bu sözüme Aşık Pervani,
Şol arşın iracı nerden Pervani?
Adem ne yiyip de geldi cihana?
Ne idi cennette fidan Pervani?
Pervani;
Gûş verem sözüne Aşık Ummani,
Şol arşın iracı sudan Ummani.
Adem buğday yiyip geldi cihana,
Yetişti cennette fidan Ummani.
Ummani;
Aşık olan gül benzini soldurur,
Akıp umman deryasını doldurur,
Arş(-ı) âlâyı kaç melâik kaldırır?
Arş(-ı) âlâ halk oldu neden Pervani?
Pervani;
Piri olan bu halleri bildirir,
Gece gündüz bu aşk benzim soldurur,
Arş(-ı) âlâyı çar melâik kaldırır,
Arş(-ı) âlâ hal oldu nurdan Ummani.
Ummani
Aşıklar hasmından burda ayrıla,
Korkarım ki tezden kolun yorula,
Arş-ı âlâ anda geldi görüle?
Neydi arş(-ı) âlâyı saran Pervani?
Pervani;
Yoktur benim gibi bu aşkla dolan,
Aşıklar dilinde bulunmaz yalan,
Meranüş isminde halk oldu yılan,
Odur arş(ı) âlâyı saran Ummani.
Ummani;
Aşık olan dertli dertli söyledi,
Gece gündüz yandı feryad eyledi,
Meranüş yılan ki gönül eyledi,
Kimdir ona zahmın vuran Pervani?
Pervani;
Koymadı ki gülek cenab-ı felek,
Gece gündüz Hakk’a eylerim dilek,
Tarake isminde halk oldu melek,
Odur ona zahmın vuran Ummani.
Ummani;
Sefil Pervani’nin benzi sarardı,
Kesildi takatı feri kalmadı,
Gökte bir meleğin kanadı sindi,
Söyle kabahatı neden Pervani?
Pervani;
Aşıkların asla yüzü gülmedi,
Aşıklar dünyada derman bulmadı,
Bir böcek rızkına mani olmadı,
Onun kabahati ondan Ummani.
Ummani;
Seninle açmışız demi, devranı,
Geçmiş bu dünyanın lezzeti, demi,
Göklerin yüzünde vardır bir cami,
Söyle kimdir mezin( müezzin) olan Pervani?
Pervani;
Mürşid-i kâmilden aldık imdadı,
Neylesin dünyada lezzeti, dadı,
O caminin Beyt’ül Mamur’dur adı,
Mikail’dir mezin olan Ummani.
Ummani;
Der Ummani fasıl burada kala,
Bülbülün zarı da şu gonca güle,
Ol caminin içi kaç kulaç ola?
Söyle kimdir imam olan Pervani?
Pervani;
Der Pervani, hele durmayıp söyle,
Seninle girelim bu kalmakala,
Beş yüz yıllık yoldur, sen hesap eyle,
Cebrail’dir imam olan Ummani